bugün

peşinen uzun ve sıkıcı bir tanım olacağını söylemek isterim; burada eğlence ve zirvede kimi düşürürüm heyecanı yok, uyuşmuş beyniyle mutlu olanlar başka başlığa lütfen.

bugün itibariyle memleketin en önemli konusu olması gereken insan.

2007 yılında ismailağa ve türevi tarikatlara soruşturma açmış erzincan başsavcısıdır bu zat; gelinen noktada ergenekon örgütüyle ilişkilendirilip enteresan bir iddia ile gözaltına alınmıştır. başsavcının gözaltı süreci yamulmuyorsam türkiye'de bir ilktir, fikrimce sonun başlangıcıdır.

'darbe' hayaliyle yanıp tutuşanlar olduğunu iddia edip suçsuz günahsızların çoğunlukta olduğu bir güruhu çembere alarak kahramanlıklara soyunanların eylemleri ve iddialarını biz de bir çembere alıp baktığımızda, bazılarının 'arka bahçeleri' olan kişi ve toplulukların menfaatlerine bu denli paralel bir adalet anlayışı olsa olsa 'siyasal darbe' zihniyetinin, 'değiştim' deyip offrecord kayıtlarda demokrasinin nasıl araç olarak kullanılabileceğini tarif edenlerin, ülkülerine ulaşmak gayretiyle nasıl bir baskı yaratıp devletin tüm organlarının psikolojisini bel altı vurarak zedeleyen 'meşru' yürütmenin varlığını görebiliyoruz. memleket, eşi benzeri görülmemiş bir iç yapılanmanın, anayasal düzeni sarsacak bir gayrimeşru hareketin tehlikesindeyken adresi ergenekon olarak gösterip gerçeği bu perdenin arkasına atmak, memleketin eğitimsiz halkını şövenist çıkışlarla uyuşturmakla olacak iş miydi? bu kadar mı akılsızdık biz? her fırsatta milleti birbirine kırdırıp ekmeğini ebedileştirenleri farkedemiyor, anlayamıyorduk eyvallah; peki bu kadar ortada, bu kadar net bir gerçeği göremeyecek kadar bir halk mıydık biz?

inançlarımızın bizi insan yaptığını iddia eden zihniyetin diliyle soruyorum; sırf karnı tok diye mahalle yangın yeriyken kapısını kapatıp 3 çocuk hedefiyle sevişerek yaşayan ve ölümü böyle bekleyen bir millet mi olacaktık?

türkiye'nin siyasal yapısının aynası olmuş adamdır ilhan cihaner. 3 entrylik adam değildir içinde bulunduğu durum itibariyle; istanbul gelmeyen bitlensin zirvesi kadar konuşulacak insandır en azından.
adalet'in çok şükür yerini bulmasıyla, haklı bir şekilde tahliye edilmiş başsavcı. darısı mehmet haberal ve diğerlerinin başına.
faşizm, faşistler, ırkçılar, insan hakkı, hukuk, ordu, darbe, mağduruz, ağlıyoruz...

--spoiler--
işte tüm bunların arasında gerçek faşizmin ne olduğunu anlamış olduk sayesinde.
ak partisinin düzeneğinde gerçekleşmediğini söylesinler şimdi. bizler de inanalım.
hatta biraz ağlasınlar. şöyle, mağduruz biz ayaklarına yatsınlar.
--spoiler--

benim gibi düşünmeyeni içeri tıkarım, cemaatlerime dokunanı yakarım, hakkımda olumsuz yazanlara dünyanın borcunu dayarım. önümdeki tek engel olan tsk'yı truva taktiğiyle yıkarım.

sonra da demokrasi isterük, mağduruk edebiyatı yaparım.

benim adım akp.
nazi almanyasının pardon akp türkiyesinin son kurbanıdır.
cemaatçi hainlerin intikam aldığı cumhuriyet savcısıdır.
zamanında bu adamı tutuklamayıp işini yapmasını saglasaydınız bugun darbe marbe olmayacaktı. ama o zaman sızede dokunurdu dımı. çünkü o zaman ne istedilerde vermediniz.
cemaatlerin üzerine gittiği için tutuklanan savcıdır. ergenekon sürecinde birçok bilineni bilinmeyeni sürece dahil eden akp hükümeti yine bir bilinmeyeni sürece dahil etmiştir.

ergenekon davasında birçok hukuksuzluk olduğunu söyleyen insana; " ulusalcı" yaftası yapıştırılan bir ülkede, ortaya çıkan bu tutuklamada nasıl tavır alacakları merak konusudur.

sonuç olarak hukuksuzluğun hukuku tutukladığı bir gelişmedir.

hayırlı olsun.
fetocu cumhuriyet düşmanlarını soruşturdu diye önce akpli bakanın tehdit ettiği sonra bu karar uymayınca tutuklanan cesur savcıdır.
ve sonunda bu cesur savcı faşist, dikta sivil zihniyete tokat gibi karar veren yargıtay sayesinde serbest kaldı.
adalet yerini bulmuştur. bazı güruhlar yeniden çirkefleşmeye başlayacaklardır.
Turkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müridler ve orrroospu çocukları yuvası olamaz diyen başsavcı.
" kaldığı yerden " görevine devam edecek olan erzincan cumhuriyet başsavcısıdır. bölgedeki yobazların korkulu rüyası olmaya devam edecektir.
Bu olayda bir tarafı tutacak veya savunacak değilim ama bir şey dikkatimi çekti.
Cihaner, ele geçirdiği dokümanları şöyle sıralamış:
-30 adet hatim CD'si

-Bir adet teşekkür ederim Allahım yazılı CD.

-Üç adet yeşil karton kapaklı içerisinde ve üzerinde Arapça olduğu düşünülen yazılar bulunan kitap.

-Bir adet kırmızı karton kapaklı içerisinde ve üzerinde Arapça olduğu düşünülen yazılar bulunan kitap.

-Bir adet üzerinde Sözler Bediüzzaman Said Nursi yazılı kitap.

-Sekiz adet üzerinde Yasin-i Şerif yazılı kitapçık.

-Bir adet Peygamberden (A.S) öğütler Sahih-i Buhari yazılı kitap

-Bir adet Peygamberimizden 400 altın söz yazılı küçük kitap.

-Bir adet üzerinde Kainatın Sultanı Sevgili Peygamberimizin Mübarek Hayatı yazılı kitap.
-Bir adet üzerinde 40 hadisi şerif yazılı kitapçık.
-Dört adet üzerinde iman şartları altıdır yazılı küçük karton. n Bir adet üzerinde Bismillahirrahmanirrahim yazılı kağıt.

-Üç adet üzerinde hasta ziyaretinin mükafatı yazılı katlanmış şekilde kağıtlar.

-Bir adet sakal ve sünnetin önemi yazılı kitap.
''Bir adet kırmızı karton kapaklı içerisinde ve üzerinde Arapça olduğu düşünülen yazılar bulunan kitap'' diyerek kastedilen büyük ihtimalle kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim.
ve Âcizane düşüncem: ilhan cihaner'in irtica araçları diye bahsettiği bu dokümanlar insanlığa sadece ve sadece iyilik, güzellik getirir.
bugün tutuklandığı gün sevinç çığlıkları atan iktidar yalakası köpek basın şimdi de onu tutuklatan savcının tutuklanmasını kutluyor. oğlum sizde şeref haysiyet yok mu?
yine bu adam ülkesi için çalışırken..
maruz kalmadığımız hakaret kalmamıştı çok şükür..
ağır yüzsüz ama silahşörleri..şunu görüp yine bozuk plak gibi aynı şeyleri tekrar ederler..
ailesine, çocuğuna kavuşmuştur çok şükür.

biraz insanlığa davet ediyorum insanları...
cemaatleri soruşturmaya başlayıp,tutuklamalar yaptırdıktan sonra, cemil çiçek tarafından telefonla aranıp ''bu adamları bırak'' denmesine rağmen soruşturmaya devam etmesi sonunu getirmiştir.

bu olaylar sırasında gizli tanık olarak gösterilen kişiler tarafından, arazi yolsuzluğu yaptığı iddia edilmiş ama o da boş çıkmış..

not: cemil çiçek bu olayı henüz yalanlamamıştır.