bugün

niyeyse 2. öğretimdekiler bana hep daha güzel, daha yakışıklı gelmiştir. ama yani uykularını alıolar, güzelce süsleniyolar öle çıkıyolar. bizim gibi sabahları alarmı 5dk sonrasına erteliye erteliye hazırlanacakları vakitten vaz geçip uykuyla bütünleşmeye çalışmıyo adamlar.
zenginde ondan derlermiş bir ara.başka birara da gündüzleri çalışıyor ondan,çalışkan derlermiş.ama ben şimdi enayi diyebiliyorum.her şeyde çifte standartı yedikten sonra!
28 ekim 22 nisan 18 mayıs 31 ocak gibi milli bayram arefelerinde 5ten önce okula giden birinci örgünlere nazaran o günlerde tatil yapan bir bakıma milli bayram arefelerini parayla satın almaktır.
parasıyla yıl boyunca taşşak kebabı yapmaktır.
bu saatte online olma sebebidir. iyice çoban gibi oldum.
ey ikinci öğretim öğrencileri, bu saatte buradaysak bunu ona borçluyuz.
ikinci öğretimde okuyanlar şanslı çünkü part time iş bulmaları birinci öğretime göre daha kolay.
tembel öğrencilerin tercihidir.
(bkz: tatsız tuzsuz kampüs) olur diye düşündüren öğretim.
uykunun doyasıya yaşandığı, okuyor muyuz yoksa geziyor muyuz sorusuna cevap verilmesi muhtemel öğrenim türüdür.
aynı bölümü okuduğum kişilerin sabah 9 akşamüstü 5 okula gittiğini gördükçe, daha çok sevdiğim öğrenim türüm.
yaşam şekli de şu şekilde oluyor; öğleden sonra 3e kadar uyu, uyan, 5te okula git, en geç 9da dön vs. işin maddi boyutunu kafasına takanlar içinse, notu yüksek tutup birinci öğretim harç parası ödemek gibi bir seçenek var. anlayacağınız, her türlü gideri olan öğrenim türü.
5te derse girip 6 buçukta dersten çıkan biri olarak işin maddi yönünü zerre * takmıyorum, 4 senelik tatil serüvenimin sonlarını yaşarken içim burkuldu bunları yazarken.
sözlük yazarı olması muhtemel, geceleri uyumayan, gündüzleri ise uyanmak bilmeyen öğrencinin okuduğu gece öğreniminin diğer adı olup ayrica devlet ekonomisinde önemli yer tutan stratejik politikasıdır.
bazı üniversitelerin dersleri gündüze çekmesiyle, öğrencileri isyan ettiren sistem.

2. öğretim normalde en erken akşam 17:00 de başlaması gerekir, ancak yök yasasında bu zorunluluk olarak getirilmemiş, yasada "eğer saat ve sınıf uygunsa ikinci öğretim dersleri gündüz de her saat yapılabilir" denmiş(yök ün neresi doğru ki yasası düzgün olsun), neyse efendim bu böyle ya, buna dayanarak bazı üniversiteler 2. öğretim derslerini öğleden sonra başlatmaktadırlar, hatta bazıları daha da ileri giderek sabahın körüne dahi ders koymaktadırlar.

öğrenciler bu duruma isyan etmekte tabi, gündüzleri çalışanlar işlerini bırakıp nasıl gelsinler, hadi onu geçtik ya çalışmayanlar, onlarda "bir ton harç ödedik, neden gündüz ders koyuluyor, gündüzcülerle aynı saatte ders göreceksem ben niye daha fazla para ödüyorum" diye isyan ediyorlar...
mis gibin eğitimdir. bütün gece ders çalışır, sonra bira içer, sabaha doğru yatar akşama doğru kalkar, okula gider-gelirsin. işte hayat budur dedirtir.
saat 18:50 sularıdır hoca ara vermiştir
ben:yusuf gel bir sigara içelim
yusuf:lan daha kahvaltı yapmadım bir kantine gidelimde içeriz
kahvaltı nedir?
"uyumak kim biz kim? yaşasın ikinci öğretim." sloganına sahiptir.
sabahın köründe kalkmak zorunda olmadığın, sene boyunca uyuduğun her fazla saat için tonlarca para döktüğün, arkadaşlarınla gezip tozmak için bolca vaktinin bulunduğu öğretim türü. iyi ki icat edilmiş.
Saat 18:00'de başlayıp 22:00'de biten bir ders programına sahipseniz hele tadından yenmez.
Hem gece hem gündüz sizin olur.Yolunacak kaz gözüyle baksalar bile birinci öğretime göre daha eğlencelidir.Gecenin bir yarısına kadar gezip , ertesi gün havuza gider kendinize gelir , sonrada çok rahat bir şekilde okulun yolunu tutabilirsiniz.O derece.
aynı eğitimi görmelerine rağmen kat kat fazla harç yatıran öğrenci grubudur.bu öğretim türünün öğrencileri en güzel yıllarını uykunun ne demek olduğunu sadece üniversite zamanında bilirler üniversite bitince meslek hayatı başlayınca çok aranır o yıllar özellikle daha hava aydınlamamışken alarm sesiyle irkilince uykudan defalarca yad eder insan öğrencilik yıllarını ve düşünür neden mesleğimin ikinci öğretimi yok diye.
gazi mf de teoride var olan; fakat uygulamada kimsenin göremediği öğretim türü.

parayı çatır çatır alırlar lakin; sabahın sekiz buçuğunda derstesin. her yıl "verin lan paramı, ahuhaeaa" geyiği döner ve tabiki sistem değişmez. o değil de gerçekten hocaların keyfi için oluyorsa bütün bunlar; yeminle hakkımı helal etmiyorum. öbür tarafta yakanızdayım, burdan da duyurulur. * *
Çalışarak okumak isteyen öğrencilerin, düşük puanla seçip, daha fazla para vererek, yaklaşık 18:00 - 23:00 saatlerinde ders alarak mezun olduğu eğitimdir.
okulumda %10 luk dilime girildiğinde birinci öğretim ücreti ödenerek okunan programdır.
(bkz: ben)
Şimdi düşünün ki dersleriniz 17.00 da başlıyor en en en geç 23.00 da bitiyor. ve uyku düzeniniz iyi ise sabah kalktınız 7 de. aha sana vakit. sabah 7 den akşam 17 ye kadar; çalışırmısın, gezermisin ne yaparsın bilemem. böyle bir mükemmel özelliği vardır. * ve bunları yaparken birinci öğretim ücreti ödüyorsunuz.
ancak yurdum insanı ne yazık ki dersten sonra sabahlamayı tercih eder. akşam 17 deki derse "kusura bakma hocam uyuyakalmışım" diyerek gelen öğrenciler mevcuttur.
paramı veririm, çatır çatırda uyurum arkadaş diyen insanların tercih ettiği eğitim türü.
akşamcı diye dalga geçilmek, hemde tonlarca para öderken.