bugün

politik görüşü hakkında falan pek bilgi sahibi olmadığım fakat şu sözlerin sahibi olan yazar ; "Bana kalırsa insanlar sadece öğlene kadar çalışmalı. Öğleden sonra da dere kenarına gidip resim yapmalı, felsefe yapmalı, tartışmalı. insanlık ancak böyle gelişir zaten. 70 sene insan bir ev almak için çalışır mı kardeşim ?"

R.ihsan Eliaçık
daha düne kadar AKPli olup, AKPyi destekleyip bugün her ne hikmetse hidayete ererek AKP karşıtı olmuş kişi. e be kardeşim AKP bundan 10 yıl önce de hırsızdı, şimdi de hırsız. Bundan 10 yıl önce de baskıcıydı şimdi de öyle. Peki ben biliyordum da sen bilmiyor muydun bunu ? biliyordun elbette. Peki neden bu şimdiki AKP karşıtlığı ? kim sana bu rolü oyna dedi ?
ali şeriati olmaya çalışıyor ama olamaz. entelektüel ve kültürel birikimi o'ndan 16 gömlek aşağıda çünkü. üzgünüm ihsan.
http://www.youtube.com/watch?v=n836qk0vJxE

işte budur, helal olsun hoca.
göt kıllarının hala açığını aramaya devam ettiği, dinsiz ilan etmeye çalıştığı adamdır.

görsel
bu diyalogu bir takım şakirtler gezi olayları sırasında bu adamı "dönek" ilan etmek için kullanıyordu. hala da kullanıyorlar. bir bitmediniz ipneler.
adam kaç kere söyledi "ben kandil gibi, yasin, mevlüt okutmak gibi ritüellere karşı değilim, ama bunların din ile alakası yoktur, ben bunların dinin içindeymiş gibi gösterilmesine karşıyım" diye.
lan adam bir kere söyler anlaşılır. daha ne istiyorsunuz anlamadım.

hala da adamın açığını aramakla, attığı twitlerden, söylediği laflardan incik cincik bulmakla uğraşan hıyar ağaları var.
oğlum bir bitin lan. bitin artık.
geçen yaz bakırköy özgürlük meydanında verdiği iftarda tanışmıştım gayet mütevazi ketum heybetli bir ilahiyatçı.
diyanet işleri başkanı olsa ülke sınıf atlar.
olumsuzu için;

(bkz: ihsan elibol)

bizim panpadır kendisi. sınıf arkadaşım lan.*
Din konusunda radikalleşilecekse bu adam gibi radikalleşilmeli. Ilımlı islam saçmalığı altında 'AK' plakalı cipleriyle reina alternatifi mekanlara takılarak radikalleşilmiyor kardeş.
Recep ihsan Eliaçık (d. 23 Aralık 1961, Kayseri), yazar, müfessir, aydın. Yazılarıyla Anti-Kapitalist Müslümanlar adıyla tanınan islami-politik oluşumun teorik altyapısını geliştirdi ve bu harekete sahip çıktı.[1][2]
Türk Yazar ve düşünür. 23 Aralık 1961 tarihinde Kayseri'de doğdu. Kayseri ve Kırşehir’deki değişik okullarda ilk, orta ve lise öğrenimi tamamladı (1980). Erciyes Üniversitesi ilahiyat Fakültesi’nde okudu (1985-1990). ilahiyat Fakültesi’nden mezun olmadan ayrılarak bağımsız yazarlık hayatına başladı. Kayseri Gündem, Gerçek Hayat, Değişim, Yeryüzü, Bilgi ve Düşünce, Yarın, Özgün irade, Bilgi Adam, Zaman gibi birçok gazete ve dergide yazdı. 20 kadar kitabı yayınlanmıştır. Evli ve beş çocuk babası olan Eliaçık, Arapça ve ingilizce bilmekte ve istanbul’da yaşamaktadır.
14 Mart 2007 tarihli Hürriyet gazetesinde yayınlanan Ahmet Hakan'ın yazısında[3] ihsan Eliaçık'tan övgüyle bahsederken, kendisine "tabu yıkan" sıfatını uygun bulmuştur.
Kendisinin hazırlayıp sunduğu ve islam ile ilgili çeşitli konuların tartışıldığı Bana Dinden Bahset adlı programı Cuma günleri 21:00'da Karadeniz TV'de yayınlanmaktadır.[4]
islami Rönesans üzerine 25 civarında kitap yazmıştır.
Başlıca eserleri şunlardır:
itikat Üzerine (1992)
islam ve Sosyal değişim (1994)
Devrimci islam (1995)
islam’ın Yenilikçileri (üç cilt, 2000)
Adalet Devleti; ortak iyinin iktidarı (2003)
ihyadan inşaya islam düşüncesi (2003)
islam’ın üç çağı (2004)
Mehmet Akif (2004)
Muhammed ikbal (2004)
Aliya izzet Begoviç (2004)
Yaşayan Kur’an; Türkçe Meal (2006)
Yaşayan Kur’an; Türkçe Meal-Tefsir (üç cilt 2006)
Daru’s-Selam; Evrensel adalet ve barış yurdu (2006)
Gerçek hayat dini (2006).
Nuzül sırasına göre Yaşayan Kur’an; Türkçe Meal-Tefsir (tek cilt 2007)
Mülk Yazıları I (2009)
Hanginiz Muhammed (2010)
Mülk Yazıları I+II (2011)
Bana dinden bahset (2011)
Bu belde (2011)
Kur’an’a giriş (2011)
islam yenilikçileri 2 cilt (2011)

alıntı

ukte başlıkları
Cok adam gorduk de sacmalayan, bunun kadar odununu gormedik.
ilahiyatçı abimiz olup kuran kutsal bir kitap değildir demek gibi bir gafletin içine düşmüştür. ne diyelim rabbim ıslah etsin.
eğer türkiye'deki müslümanların çok değil 5 milyonu bu adam gibi olsa türkiye ortadoğu'nun patronu olurdu.

adam inandığı dinin handikaplarını biliyor ve siz müslümanlar da bilin diyor, bilmezseniz o handikaplardan başkaları yaralanır diyor. keza öyle de oluyor. hıristiyanlar ve museviler islamın ve müslüman kitlenin handikaplarını çok iyi bildiği için milyarlarca insanı istedikleri gibi yönlendiriyorlar.
ilahiyat okuyup bu kadar güzel bir çıkarım yapabilen başka bir adam daha bulamazsın türkiyede. kurban için şaman geleneği diyebiliyor namaz bir ayindir diyebiliyor. ne diyeyim açık açık konuşur daha inşaallah.
kendisinin klasik bir modernist olmadığını düşünüyorum. islam alemindeki sorunların çözüm yolları konusunda haklı tespitleri var ve gerçekten ilmi derinliği olan biri. en azından eren erdem gibi zırcahil değil bir şeyler öğrenebilirsiniz kendisinden. davasında da samimi biri.

ancak ritüeller konusunda biraz ayrılığa düşüyoruz kendisi ile. kurban şaman geleneğidir demişti. bakacak olursak hint dinlerinden, paganist kültürlere kadar tüm inançlarda kurban geleneği var. şamanizm zurnanın son deliği daha kadim kültürlere nazaran.
kurban kur'an'da çok açık bir hüküm ile gelmiş emirdir. kur'an'da kendisinin bahsettiği gibi infak unsurları vardır kurban da bunlardan biridir. yani kurban kesiyor olmanın sosyal bir yönü vardır. elbetteki bunu toplumun selameti ve allah'ın rızası için yaparsınız ancak kurban şaman geleneği deyip işin içinden çıkmak kur'an'i gerçeklerle örtüşmüyor. namazın ayin, bir ritüel olduğunu bilmek için ilahiyat bitirmeye zaten gerek yok. namaz da kur'an'ın açık hükümlerinden biridir.

kendisi islam'ın sosyal yaşantıya dair emirleri ile bireysel hükümleri arasında dengesiz çıkarımlar yapmaktadır. hani sadece namaz kılın kendinizi kurtarın sizden hariç kim açlıktan geberiyorsa mühim değil namaz sizi kurtarır diyenler var ya, işte ihsan eliaçık bunların tam tersi hareket eden ama aynı hataya düşen biridir. ''infak edin infak edin!'' tamam eyvallah da bu dinin hiç mi bireysel yönü yok? ihsan eliaçık'ın demesi gereken şey şayet sen tok iken komşun aç ise kıldığın namaz seni tatmin etmemeli eksik görmelisin.
ne düşkünü doyurmaktan imtina göstermeli ne de sana emrolunan namazdan demelidir. işte o zaman bir denge kurmuş olacaktır.
elbette ahlaksızlıktan alıkoymayan namaz sadece felaket getirir ancak 10 ahlaksızın namazının derdi tüm ümmeti gerecek değil ya?

mesele sadece infak etmek ya da kendi deyimi ile ''paylaşımı bölüşümü'' sağlamak ise mazdekçiler bizden daha müslüman demektir o halde.
zaten kendisi orta çağ'da yaşıyor olsa idi büyük ihtimal karmatilere falan katılırdı. bizi onlardan farklı kılan bazı unsurlar olamlı, yaşam biçimi, etik anlayış, itikadın fiili yönü, bireysel ibadetler gibi.

ihsan hoca'nın nazarından gidersek cennet komünistten geçilmeyecek demek ki.

kur'an'daki kavramları hamur gibi yoğurarak bir yere varılmaz. salat yani bizim namaz olarak bildiğimiz kelimenin kökü destekleme/gayret/dua/yakarış gibi birden fazla anlama gelmektedir ve cümlenin siyakına göre farklı anlamlar kazanır. mesela türkçedeki ''yüz'' kelimesi gibi düşünün. cümlenin anlam akışına göre birden fazla mana ifade eder, işte salat'da böyledir.
ihsan hoca'nın kur'an'daki semantik alanları kendi anlam grupları içinde kullanması gerekmektedir. kendisi siyasi-sosyal görüşüne uygun bir kur'an tefsiri manipülasyona açıktır. geçmiş dönemdeki manüpile çalışmalarına kızarken kendisi de aynı hatalara düşmektedir.

bunun haricinde saygı duyduğum biridir ve düşüncelerine değer veririm kitaplarının okunmasını da tavsiye ederim.
ayrıca şu antikapitalist müslümanlar adlı bir grup var ya, bayağı komik olanları. ihsan hoca ses getiren biri olduğu için yanında takılıyorlar ama ihsan hoca'nın da onları ciddiye aldığını sanmıyorum.
bir tanesi ''camiden çıkıp marks tartışıyoruz'' falan demişti. bayat marjinallik bu işte.

eren erdem ya da nihat hatipoğlu dinleyeceğinize ihsan hoca'yı dinleyin tavsiye ederim.
humanist laflar söyleyerek güya insancıl gözükmeye çalışan bugünün munafığı.

allah bu itikatı bozuğun şerrinden korusun. bu sapkına inanan herkesi doğru yola çevirsin.

yüzünü gördükçe, adını duydukça Nas suresini okuyorum. Vesvesesinden korunmak için.
yazarı olduğu karşı gazetesinin ali ağaoğlu reklamı alması üzerine gazetedeki yazarlık görevinden istifa etmiştir. baba ihsan diye boşuna demiyoruz.
3-5 tivitine ayetlerden delil getirerek munafıklığını yazdığım için beni tivittırdan engellemiş kestane tüyüdür.

engeli çek bebeğim aradan. daha yazacak çok ayet var.

utanmadan bir de bunu savunan kandırılmışlar var. ben asıl ona yanıyorum.
muhafazakar olcaksa bu adam gibi olsun.

akıl baliğ, ahlakı öne koyan, götü başı oynamayan.

http://www.yuzdeyuzhaber....z-sevinirdiniz-h9729.html

kendisine katılmadığım çok nokta var genelde. dünya görüşümüz de uyuşmaz ama eğri gördüğüne eğri, doğru gördüğüne kendince doğru demesi takdire şayan.
bugün son olarak izmir kitap fuarı'nda kitaplarını imzalayacağını duyuran yazar.
benim hayatımı değiştiren alimdir, allah razı olsun kendisinden. biraz parayla tutulmuşlar gibi konuştum ama onu hiç tanımadan ötenler yazmışlar ben sırıtmam heralde.

kendisi sayesinde kuran'ın elime aldım.
namaza başladım.
islamı tanıdım ve tanıdığım şeye aşığım.
camiye gittim ilk defa.
ali şeriati'yi tanıdım.

bir gün yaşadığım şehire geldi o zamanlar tanınmış biri değildi, 1 mayısa ilk çıktıkları zaman antikapitalist müslümanların geziden filan çok önce.
bende yeni yeni okuyan okuyucu sadace dini bilgi zerre yok. geleceği eve gittim, millet toplanmış, çoğu kapalı ben bir açıktım bi de küçük kız. kimse beni yadırgamadı ama deli gibi utanıyom. yurda giriş saatimde var, tanımadığım bir evdeyim. ordan koşarak kaçmam gerekirdi belkide ama yapmadım, o adamı görmeliydim.

evimi nasıl özlemişim, ilk zamanlar çok toyum ilk defa demli çay, börek, anne, koltuk hafızamda hala dün gibi o güzel ev.

saat 10 oldu, 10:30 oldu, yurda giriş saati 00:00. gelmedi 23:00de kalkıcam diye sözleştim içimden.
hazırlandım montumu atkımı
11'e beş kala kapı çaldı. geldiler o, sedat doğan, .. selamlık yere geçtiler.
kalktım. yurda girmezsem ki 1 saatlik yolum var. amcaya malesef dedim, hepsi üzüldüler benim için kaç saat beklemiştim ve öğrenciydim. harun amca içeri girdi ve sizinle tanışmak isteyen biri var dedi, yurda yetişmesi lazımmış baya da bekledi sohbete başlamadan tanışsanız tarzı konuştu heralde.

ben de heyecan tavan sonuçta herkes benim gibi bekledi orda, bekliyom dışarı çıkıcak.

içeri girdik ben harun amcanın küçük kızı, bizi yanına oturttu. evin salonu dolmuş, yerde oturanlar.

aklımdaki tüm tabular yıkılmaya başladı.
önce kendini tanıttı basit bi şekilde, sonra sırayla sizide tanıyayım dedi. ilk sırayı bana verdi. ordaki insanlara adımı, okulumu filan söyledim. sonra küçük kız. sonra diğerleri. çoğunun yüzünü hatırlıyorum üzerinden bir yıl geçmsine rağmen. sonra sohbete başladı üzülerek kalktım.

deli gibi koştum gecenin karanlığında.
koşarken sanki eski yüklerimden, korkularımdan, bahanelerimden hepsinden kurtuluyordum. sevgili'ye doğru deli gibi açlıkla koştum o gece.
yurda yetiştim. hala öksürüyordum ciğerleri fena zorlamıştım.

o gece bütün tabularım yıkıldı. islamdan kaçmanın bahaneleri kalmadı içimde. karşılaştığım şey aradığım değer, amaç, kadın, kahraman, yaşamdı. aradığımı bulmama vesile oldular.

eğer o gün o eve gitmeseydim olmazdı lan hiçbiri. saydırtmayın hepsini.
(ki gitmemek için böbrek, karaciğer, namus gibi dolu bahanem vardı, cesedimi çöpten bulabilirdi ailem.)

edit: ve bu anıyı bilen tek kişi bendim lan, kimseyle paylaşmadım.
kuran sosyalizminin karl marxı olduğu kesindir. ama o din afyondur demez gerçek din eşitlikçi ve adaletlidir der. bu günkü yazısı okumaya her zamanki gibi çok fazla layik. hocam seviyoruz seni büyüksün ! http://www.yuzdeyuzhaber....aninda-olurum-h10143.html
denize düştüğünü düşünenlerin sarıldığı yılandır.
edip yüksel ile aynı görüşlerde buluşan islam araştırmacısı ve yazardır. birçok söylediği mantıklı olsa da bazılarını yine de oturtamıyorum kafamda.
Hurafelerden beslenen din tüccarlarını tek damla zehiriyle öldürebilecek olan yılan.