bugün

idam ve linç hayvansal çözüm yöntemleri. hayvanlara insanca yaklaşırsak pek güzel olmaz sonu. yani hayvanlara hayvan gibi yaklaşılmalı çözüme kavuşlulmalıdır. hayvandan kasıt ise terörist ve o or.spu çocuklarını destekleyen .rospu çocuklarıdır.
ingilizce karşılıkları ;
(bkz: execution)
(bkz: capital punishment)
idam cezası karsıtlarının iki saglam argumanı var,bir geri donusu mumkun olmayan bir cezalandırma ikincisi de herhangi bir caydırıcılıgı olmaması. gercekten de ozellikle bizim gibi dogu toplumlarında insanlar daha cok bir anlık ofke ile cinayet isliyorlar. akılcı olmak yerine once duygusal tepki verme kulturu tasıdıgımız icin planlayarak cinayet isleme vakaları nispeten daha dusuk.bu sebeple caydırıcılık bahsinde idam cezasının herhangi bir etkisi yok gibi. muebbet hapis gibi hurriyeti baglayıcı cezalarda sonucta toplumun sırtına binen bir yuk.bu bahiste idam cezasının daha masraflı oldugu gibi bir argumana katılmak mumkun degil. hukuk toplumlarında cezanın amacı ıslahtır intikam degil dusuncesi dogrultusunda cezaevleri bir sekilde isliklere cevrilerek hukumlunun uretime katılması saglanabilir.ama bunun dısında ozellikle saglıklı bir toplumsal duzenin olmadıgı suc islemeye musait bir zeminin bulundugu toplumlarda gaddarca da bulunsa bir parca zorunluluktur. buradaki tek cekince sucun sabitligi konusudur ki bu da cok teknik ve profesyonel bir yargılama surecini gerektirir. oyle ya adamı idam edeceksin ama sucunun yuzde yuz sabit bulunması lazım,en kucuk bir tereddut sanıgın lehine degerlendirme yapmayı gerektirir. tabi bunlar bu kadar basit ele alınacak seyler degil, sucun niteligine baglı olarak degisen degerlendirme yapmak lazım.. adam katliam yapmıs veya seri katil, coluga cocuga tecavuz eden olduren bir suru sapık ruhlu insan var. benim icin bu adam oksijen israfıdır, yasamasın bu adam. insan soyuna kıtlık-kıran mı girdi.ben daha bu adamı masraf edip niye besleyeyim.?eger besliyorsam ondan fayda almam lazım.bu insanı omur boyu hicbir uretici faaliyetin icinde olmadan hapiste tutman sadece ilgili kisiyi degil toplumu da cezalandırmaktır. mahkum ancak toplumsal fayda ureten bir faaliyet icine sokulabilirse toplum vicdanında bu durum daha kabul edilebilir bir hal alır.
gunluk hayatta rastlanilan en kari$ik hususlardan en basitine kadar buyuk du$unurler turlu turlu konularda akil yurutmu$lerdir. idami ele alacak olursak, bunun uzerine en carpici ifadelerden biri de dostoyevski'den cikmi$tir. dostoyevski'ye gore bir insani cinayet i$ledigi icin idam etmek, sucun kendisiyle kiyaslanamayacak kadar buyuk bir cezadir. biz de bu goru$e katiliyoruz.
(bkz: hukukuçu agzi) gercekten de cinayet i$leyen ki$inin ayni nitelikte bir cezayla infazi, ilkel toplumlardaki ocalici teoriye munhasir cezalari akla getirmekte. devam edecek olursak, idam edilmek alelade bir insan, bir katil yahut da ev hanimi tarafindan oldurulmekten daha korkunctur. bir katilin gece vakti ormanda kacan bir insani oldurmesi, idamla kar$ila$tirildiginda hafif kalmaktadir. $öyle ki, ormanda bogazi kesilerek oldurulen maktul son ana kadar kacabilecegi umidini ta$ir. ama idamda, olumu kat be kat kolayla$tiran bu son umit yoktur, kesinlik vardir. ondan kacamayacagimizdan emin olmamiz butun o korkunc i$kenceyi dogurur ve bu i$kenceden daha buyugu yoktur yeryuzunde.
uygulanma sekli herkes icin ayni olmamalidir. mesela kursuna dizerek oldurmek olen kisiye bir bakima seref vermek demektir. zira ancak askerler kursuna dizilerek idam edilir. vakti zamaninda istiklal mahkemeleri tarafindan idama mahkum edilen kurt sait gibi itler bu sebeble kursuna dizilmemis, lipton yellow label gibi sallandirilmistir.
suclu icin ödüldür. adil olani:
(bkz: muebbet hapis)
(bkz: elektrikli sandalye)
(bkz: idam uygulayan ülkeler)
yapılması gereken boynun kırılarak kişinin öldürülmesi. * boyuna asılan ip gereğinden kısa ise boyun kırılmadan nefes alamamaktan ölüyor idam edilen kişi. eğer ip gereğinden uzunsa bu sefer de kişinin boynu kopabiliyor. * (bkz: darağacı)
albert camus, idam konusuna takan, hatta bu yogunlasma neticesinde uzmanlasan bir yazardi. idamla ilgili birçok ifadesinden en yetkin olanlarindan biri de söyledir, kamüye göre asil önemli olan sey, hükümlüye bir olanak saglamaktir. binde bir de olsa, bu olanak birçok seyleri düzeltmeye yeterdi. örnegin, coca colanin formülünden binlerce kat daha esrarli bir formül bulunabilir ve bunu içen hasta onda dokuz olasilikla ölebilirdi. hasta bunu bilecekti. hastanin bunu bilmesi albert in altini çizdigi en önemli husustur. çünkü bir yandan idami iseknce formundan kurtarmak isterken diger taraftan islenilen suçun cezasi niteliginden de çikarilmamasi gerekirdi. devam edecek olursak, ona göre giyotinin sakasi yoktur. onun altinda sans diye bir kavram yoktur. camus nün bu ifadesiyle ilgili bikaç bisey çizecek olursak, en basta dostoyevski nin idamla ilgili görüslerinin birebir kopyasi dir diyebiliriz ancak dogal olarak dostoyevski nin bu yetkin ifadesini tekrarlayan camus, dostoyevski nin idamin ne sekilde iskence niteliginin giderilecegine dair bos biraktigi misralari naçizane önermesiyle doldurmaktadir. dostoyevski ve idamla ilgili görüsleri için
Tecavüz suçlularına uygulanması gereken ceza türüdür.
insanlık dısı bir ceza olmasının yanında bazı insanlık dısı suclar icin uygulanması gerekn bir ceza.
hayatımızda görebileceğimiz en saçma cezadır. ileride işlediği suçun cezası belki de bu kadar ağır olmayacaktır. belki de suç olmaktan çıkacaktır. bunların olma ihtimalinin yanında suç işlese de bir insana idam cezası vermek insanlık dışıdır ve kimsenin böyle bir hakkı yoktur.
adaletin, adaletsiz oyunu! kimse hiç bi fikrinden, şuçundan dolayı öldürülemez.biri herkese göre; herkesten fazla hak etsede ölümü verilebilcek cezaların en büyüğü müebbet hapis yemeli yada buna uygun bi ceza sistemi düzenlenmeli. ölüm kararını , tam olarak neye dayandığını bilmediğimiz bi imzaya bağlı olarak vermek insanlık suçudur. benimde ölmesini istediğim tecavüzcüler, teröristler ve kaçakçılar var ama ölüm hapisliğin yanında ödüldür.
http://www.striphaber.com/n_goster.asp?cid=383
cellat : ölmeden önce son dileğin nedir ?
mahkum : bir sigara içmek istiyorum.
cellat sigarayı verir ve yakar. mahkum bir nefes çeker. içlenerek cellata döner ve ...
mahkum : aahh aahh. şöyle en son bir keyif cigarası içmeyeli çok oldu.
cellat : en son ne zaman içmiştin ?
mahkum : nazanla beraber tellendirmiştik.
cellat : nazan mı ?
mahkum : evet, nazan ya! sevgilim.
cellat : !!! nerde oturuyor bu nazan ?
mahkum : kazancı yokuşunda, yokuşun sonunda.
cellat : du bi dakka! nasıl biri bu nazan ?
mahkum : sarışın, hafif toplu. mavi gözlü. hele o cilvesi yok mu ?
cellat : yiaaah yedim lan seni.
mahkum : yaaa, öldün sen olm.
çeşitli ülkelerde çeşitli şekillerde yapılan yasal öldürme şekli..
normların oluşumuna bakmak lazım evvelada, ondan öncelikli olmamakla beraber değerlerin değerlendirilmesinde gözardı edilmemesi gereken gereklilikleri de es geçmeden rasyonal davranışların epiğinin dibine dibine vurmak icap eder bir ceza normatifliğini irdeleyip görüş beyan ederken. yoksa oku ezberden humanisttik hedonistçiliğin dogmalarını. ne olsa marjinallik üst sınırı liberal algıyla sınırlı dimi ülkemizde? he ya dogmalardan bahsederken nedense hep islam örnek gösteriliyor, hiç modernizmin dogmatiği yok...

toplumu algısındandan gayrı düşmemek için örfü değer alırsak; idam, mantık çerçevesinde gereklilik gerçeklendirmesiyle somut ceza hükümlerinin en pratiğidir ve evet olması gerekir net olursak. neden mi? ''zaten ölümlü dünya, herkez ölecek'' yüzeyselliğinde cevap verirsek açıklama gerektirmiş oluruz. yani idam ''kötülük'' barındıran bir anlam ve değer yüklenimi barındırmaz içersinde. sufi anlayış insan yaşam sınırlılığına değer vermez, hatta önemsemez, insanlardan da hayatı kutsamlarını beklmez. yaşam bir nedendir sonuç değil islam için. önemli olan allah'a yaklaşmaktır ki bu da ölümle yol bulur.

şimdi islam felsefesi'nin çok ufak bir bölümünden alıntı yaptık ve bunu neye bağladık? idam bir insana verilmiş ceza değil lütuftur. müslümanlara göre aslında...
korkutucudur arkadaşım.

vahşidir.

soğuktur.

sinirliyken hepimiz "bunları idam edeceksin" demişizdir.

çocuk tecavüzcüleri, kitlelerin katilleri..

ama idam ruhtan bir parça alıp götürür, götürmelidir. insansan yani.

tek çözüm gibi görüldüğü durumlar olmuştur, en doğrusu gibi. bu da süper bir ikilemdir. karşıdaki ne kadar aşağılık bir orospu çocuğu olursa olsun yine de cellatın ellerini kanıyla boyamayı hakkeder mi?

peki ya birisinin varlığına son vermek ona verilen bir ceza mıdır?

dediğim gibi ikilemdir, yanlıştır.

arzu edilen olsa da, kan açlığımızı doyursa da, en büyük ceza gibi görünse de, intikam gibi de olsa,

insanlığımız çok garip, korkutucu.

mekanik.

bürokratik.

http://www.toxicjunction.com/get.asp?i=V4156
şu zamanda her zamankinden daha çok gelmesi gerektiği ceza, şimdikiler hiç caydırıcı değil. amerikanın gibi ceza sistemimiz olsun, gör bakalım terör tecavüz kalıyor mu.
her ne kadar bazilari haketse de insan onuruna yakismayan bir ceza turudur. nitekim kisasa kisas mantigiyla hareket etmek cahillere layiktir. adil olan muebbet hapistir ki idam cogu hukumlu icin kurtulustur, oduldur. onun yerine omur boyu o aciyi tatmasi yerinde olacaktir.
kimsenin haketmediği ölüm biçimi denilse de, bunu söylemeyi sevmiyorum ama ibret alınması için yapılması gereken ölüm biçimi.
(bkz: öleceğini bilmek)
şimdi bazı tipler idam gelsin dediğimizde karşı çıkıp bizleri insan olmamakla suçluyorlar.bugün insanlar birbirlerini kesiyorlar hiç acımadan şimdi ölen insanın hakkı yok mu adam keyfi öldürecek,güzel ülkemin insanları havaya uçurulacak sonra cezasız mı kalacak!yok öyle şey idam gelirse eğer daha düzenli bir toplum olur.
idam

bir kravat boynumda..
ne zaman ayaklarımın altındaki sandalye
çekilece diye bekliyorum
ellerim arkamdan bağlandıgı için
giderken alkışlayamıyorum bu hayatı
boynumu kırabilir bu ip
ama bil ki
gülümseyisime engel değil hiç bir kırılma
ki ben ...
sen gittiğinde daha çok kırılmıştım
üstelik ayaklarımın altından kaymıştı zaten hayatım..
yaşam hakkı elinden alınan insan adına, yaşam hakkını korumakla görevli olan devletin, hakedene hakettiği cezayı vermesi olarak düşünebilmeliyiz.
vatanına kasteden adamı ağzıma bile almak istemiyorum.