bugün

Peygamberin evinde fazla oturmayın gibisinden de ayet var. Anlaşılan peygamber rahatsız oluyormuş iliştirmiş araya.
Kafam karıştı hepinizin aq.
Erkek erkeğe, kadın kadına sürtüşmenin özgürlük olduğunu öne sürenlerin anlamadığı şey şudur;

"Allah, evlatlıklarınızı öz oğullarınız gibi saymanızı meşru kılmamıştır. Bunlar sizin dillerinize doladığınız boş sözlerdir. Allah gerçeği söylemektedir; doğru yola O ulaştırır. Evlatlıkları babalarına nispet edin; bu, Allah katında en doğru olandır. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız bu takdirde onları din kardeşi ve dostlarınız olarak kabul edin. içinizden kastederek yaptıklarınız bir yana, yanılmalarınızda size bir sorumluluk yoktur; Allah bağışlar ve merhamet eder” (Ahzâb, 33/4-5).
Dönemin şartları mı. Zinadan bahseden bir din var ortada bunun hesabını yapabiliyorlar zamanında ama oğlunun karısıyla evlenmek normalleştirilebilir öyle mi?
(bkz: gerçek islam bu değil)

illa yazıcam.
arap dininin türklere uygun olmadığını gösterir. araplarda evlenilen kadın köle gibi başkasına hediye edilebiliyordu o dönemlerde. nitekim hicret olayında da görülmüştür.

Edit: bilmeyenler için kaynak;
“Peygamberimiz (a.s.m) Abdurrahman b. Avf ile Sa’d b. Rabî arasında kardeşlik etti. Sa’d’ın iki hanımı vardı. Abdurrahman’a malını ve eşlerini kendisiyle paylaşmak istediğini söyledi, fakat Abdurrahman 'Allah aileni ve malını sana mübarek kılsın, siz bana çarşı-pazarın yolunu gösterin.’ diyerek bu teklifi reddeti.”(Buharî, Nikah,7; ibn Kesir, Es-Sîre, 2/327; Uyunu’l-eser,1/268).
bu konunun tartışılacak hiçbir tarafı yoktur.

ortada ayet var,

"Zeyd o hanımla alâkasını kesince Biz onu sana nikâhladık tâ ki evlâtlıklarının boşadığı hanımlarla evlenmenin mü'minler için günah olmayacağı anlaşılsın. Allah'ın emri işte böylece yerine getirilmiştir."

bu ayete inananlar olaya bu açıdan bakacaklar, inanmayanlar ise "muhammed zevkleri yüzünden böyle böyle yaptı" diyecekler.gereksiz tartışmalardır.tartışacaksanız kur'an'ın dediklerinin bilime uyup uymadığını tartışın, somut şeyler çünkü.
beyin yakan açıklamalar durumu kurtarma çabaları iyice boka sardırıyor bilmem farkında mısınız? evli olan bir peygamber var bilmem kaçıncı eşini almasına izin veriliyor. hemde oğlunun eşi ya da eski eşi fark etmez. eğer korumak amaçlıysa neden muhammed evleniyor. çevrelerinde tanıdıkları bekar sürüsüne erkek vardır. evlendirilebilirdi kolaylıkla. bir dinin buna izin vermemesi lazım. bu normal bir durum değil. zaten birden fazla eş olayına kesin ve net yasak getirmesi gerekir bir dinin. galiba o dönemde kimsenin işine gelmemiş öyle bir ayet yazmak. akraba evliliğine hele double yasak getirilmeli eğer o din gerçek bir dinse ve toplumu doğruya sokmak amaçlıysa. sakat doğan çocukların çoğunluk olarak neden sakat doğduğunun tespitini yapamamış olacaklar ki yasak getirmemişler. tamamen insan yapımı bir din var ortada ya da o kitabın yüzde 20si orjinal. mantığın hata bulduğu noktada kutsallık söz konusu olamaz.
Öncelikle kalbi mühürlenmiş olanlara ne vaaz fayda verir ne de delilleri sunmak ama kafası karışanlar için yazalım.

Hz.zeyd'i peygamberimizin oğlu bilen aptal beyanıdır.

çocuk iken esir düşüp köle olarak satılan zeyd’i hz. hatice (r.a) validemiz almış, daha sonra hz. peygamber (a.s.) ile evlendiği zaman ona hediye etmişti. bilahere ailesi fidye vererek geri almak istedi. peygamberimiz, isterse fidyesiz olarak ailesine gitmesi hususunda onu serbest bıraktı. o ayrılmak istemeyince hz. muhammed (a.s.m.) onu evlatlığı olarak ilan etti. hz. peygamber, zeyd’in, halası ümeyme’nin kızı zeyneb ile evlenmesine vesile oldu. fakat zeyneb, köle asıllı olan zeyd’i kendisine denk saymadığından, işin başından beri onunla uyum sağlayamadı. sonunda zeyd hz. peygambere gelip evliliğe son vermek istediğini söyledi. durumu izleyen hz. peygamber (a.s.m) bu neticeyi yerinde bulmakla beraber zeyd’in yüzüne karşı söylemek de istemedi. “eşini yanında tut!” diye asıl temennisini dile getirdi. zeyd boşayıp iddetini doldurunca zeyneb serbest kaldı. peygamberimiz çekinmesine rağmen, allah onunla evlenmesini emretti. böylece, cahiliye adeti olan, bir kimsenin evlatlığının boşadığı kadınla evlenme yasağının kaldırılması işinde, hz. peygamber, kendinden örnek vermek imtihanı ile karşı karşıya kaldı. demek ki, böyle köklü bir adet, hz. peygamberin bizzat kendi uygulaması ile kaldırılacaktı

Edit:kalbi mühürlenmiş olanlar delilleri görünce kabul edecekleri halde eksileyerek kalbindeki küfrü izhar etmiş oldular, yani bunu neden eksilersin ki peygamber efendimiz senin sandığın gibi olmadığı için zoruna gidiyor heralde.
bu olayın bir yan sonucu olarak islam topluluklarında evlatlıklar dışlanırlar, evlatlıklara kötü davranılır.
off sanki muhammed'in yanındaymış gibi aklından geçenleri,hissettiklerini bilebilecek kadar hücrelerisiniz sanki. gözünüzle gördünüz mü kulağınızla duydunuz mu? burada kendi mantığınızla ortaya bişeyler koymayacaksanız sussun lütfen. emredilmişmiş. kim emretmiş? şu din hocalarının olay mahalindeymiş gibi olayları anlatmasına gıcık oluyorum arkadaş. tartışmasız doğru kabul ettiriyorlar herşeyi. yeter ama. ayrıca oğlu demiyor kimse. evlatlık diyor. kıçınızla okumayın yazılanları. evlatlığının boşadığı karısıyla hele hele peygamber sınıfından birisinin evlenmesi iğrençlikten başka bişey değildir. bunu sorgulamadan kabul etmek ise ya sizin korkak olduğunuzun göstergesi ya da beyinsiz olduğunuzun göstergesidir.
türkiye'deki müslümanlar için birşey ifade etmeyen evlenmedir. çünkü yüzde 96'sının böyle birşeyden haberi bile yoktur.
Bir insan hata yapabilir. Ama ondan dahada kötüsü o hatayı savunmaktır. Evlatlık bile olsa, bir insanın çocuğunun karısını sanki dünyada başka kadın kalmamış gibi kendine alması iğrenç bir olay. Ama ondanda iğrenci, 2017 yılına gelinen şu zamanda bunu ve bunu yapanı savunmak.
islam peygamberi efendimiz muhammed mustafa (s.a.v.) hakkında bilmeden iftiralarla konuşmayın densiz herifler. önce açın islam tarihini detaylıca okuyun. peygamber efendimizin hayatını okuyun araştırın ondan sonra gelin sanal alemde ahkam kesin. efendimiz her şeyden önce büyük bir liderdi sen bütün insanlığın peygamberi hakkında konuşurken haddini bil. efendimiz hakkında bilmeden konuşma.
insanlığın en hayırlı icatlarından olan evlatlık kurumunu sabote eden bir tutumdur.

olayın magazin yönü zerre umurumda değil, mühim olan yukarıda vurguladığım husustur.

allah'ın işine bakın ki kölelik kurumu gibi rezil bir uygulamayı ortadan kaldırmıyor ama evlatlık kurumunu yok etmeyi uygun buluyor! ne iş? ne gerek var? üstelik böyle bir kötülük, kendisi de bir yetim olan, amcasının evinde büyütülen peygamber aracılığıyla yapılıyor!

onca kötülenen müşriklerde evlatlık kurumu olmasaydı ve hastalıklı namahrem anlayışı olsaydı ne olurdu bir düşünün isterseniz. ebu talip peygambere evinde bakabilir miydi? malum, yeğen olmaları hasebiyle ebu talip'in kızları ile peygamber namahrem sayılır.

eşimin pek dindar teyzesi ve kocası var. iyi insanlardır. maddi durumları da iyidir. çocukları olmadığı ve evlat edinmek istedikleri halde sırf evlerinde bakmaları uygun olmayacağı için evlatlık edinmediler.

diğer taraftan aynı durumda olan amcam bir kız çocuğunu evlatlık edindi, güzelce yetiştirdi, hayırlı bir evlilik yaptırdı, o evlilikten doğan çocukları hacettepe ingilizce tıpta okuyor.

dediklerimde haklı olduğumu bunları okuyan dindarlardan vicdan sahibi olanlar pekala kabul ederler. fakat dini şartlandırmalardan mütevellit korkuları itiraf etmelerine engel olur.
savunmasıda şudur: zeyd hanımıyla ilişkisini kesince orta da kalmasın ve bu durumun haram olmadığı görülsün diye. amma ve lakin peygamber evin de bir gelinin kimden korunmaya ihtiyacı olsun? neden orta da kalsın?

oğlunun eski karısıyla evlenmesinin nesi kabul edilebilir?
kimi yobazın hala "islam'a göre evlatlıkla evlenilebilir ama şart değildir" diye savunmaya çalıştığı uygulamadır.

ey yobaz, anlayışın mı kıt? diyoruz ki asıl mesele evlatlıkla evlenmenin şart olup olmaması değil, evlatlıkla evlenme izni vermek suretiyle, evlatlık kurumunu tasfiye etmektir.

kendin veya eşinin evlenebileceği kişiyi islami kuralları göre evinde nasıl yetiştirirsin? yetiştiremezsin. evinde yetiştiremeyeceğine göre evlatlık alamazsın. alamayacağına göre evlatlık kurumu tasfiye edilmiş, öksüzler ortada bırakılmış oluyor.

yobazların öyle saplantılı bir zihin yapısı var ki akıllarınca cevap verdiklerini sandıkları yönden farklı bir yönden soru sorulduğunda, aradaki farkı algılayamıyor, papağan gibi aynı cevabı tekrarlıyorlar.

işte bunlar hep makarna, bulgurdan...
haklı çıkarmak için girilen entrylerin hiç birininin tatmin etmediği durum.
diyelim ki, kadın ilk kocasından çocuk doğuruyor sonra ondan bosaniyor ve eski eşinin babasıyla evleniyor. babadan da çocuk doğuruyor.
simdi doğan bu çocuklar birbirinin nesi oluyor?
kardes olmuyor onu biliyoruz da,
amca/hala, dayı/teyze, yeğen/kuzen, elti/görümce?

peki bu çocukların birbiriyle evlenmesi de caiz mi?

islam dunyasi bu sorulara cevap bekliyor. kim kimi seapabilir, bi netlestirilsin artık.
bundan bilmem kaç bin yıl önce yaşandığı net bilinmeyen bir olay hakkında, bizim alim ve ilmi profesörlerimizin hemen birkaç entryle hüküm verdiği durum.
aptal olmayın! kuran gibi bir mucize var önünüzde, dolabınızda... açın okuyun, bunları yazan allah, peygamber'e (en üstün gördüğü insana) hadi git şöyle yap da 2017 de bir kaç beyinsiz yanlış yaptığını görsün, seni eleştirsin. diğerleri de vay be bu adamlar harbi dini eleştiriyor korkmuyor, ne de entelektüeller yahu, desin.
hadi lan ordan!
şu tarz mevzuları savunacam diye kıvrananları görmek çok hoşuma gidiyor. hikaye anlatmasın kimse. sen birini evlat ediniyorsun, kendi evladın yerine koyuyorsun, evlendiriyorsun, sonra evladın yerine koyduğun adamın karısına göz dikip evladını boşatıyorsun ve kendin evleniyorsun. aga ahlak deyip duruyorsunuz sürekli de bu nasıl ahlak... kendine türk diyen böyle birşeyi kabul etmemeli. türk'ün tarihinde, örfünde böyle birşey duyan, gören var mıdır ?
türk örfüne uygun değildir.

gelin evlatlığın eski eşi olsa da durum değişmez.
"Hani hem Allah’ın nimet ve ihsanına, hem de senin iyiliğine nail olmuş olup da hanımını boşamaya karar vermiş olarak sana danışmaya gelmiş olan kişiye sen: “Eşini yanında tut Allah’tan kork!” demiştin. Allah’ın açığa çıkaracağı bir durumu içinde saklamıştın, çünkü insanlardan çekinmiştin. Halbuki asıl Allah’tan çekinmen gerekirdi. Neticede, Zeyd eşini boşayıp onunla ilişkisini kestikten sonra, Biz onu sana nikâhladık ki, bundan böyle evlatlıkları, eşleriyle ilişkilerini kestikleri, onları boşadıkları zaman, o kadınlarla evlenmek hususunda müminlere bir güçlük olmasın. Allah’ın emri her zaman gerçekleşir." (Ahzab Suresi, 33/37)

http://m.uludagsozluk.com/e/36005691/
zavallı zeyd in başına gelen durumdur, kendisi mute de ölmüş. üzücü. sen git köle diye adama hediye edil büyü sonra sana bir kız versinler ardından onu da yanında büyüdüğün kişiye kaptır. insan bu hayatta kimseye güvenmemeli bunlar çok önemli şeyler.
Peygambere dil uzatan şerefsizler, ebu cehil den bile ahlaksız ithamlarda bulunmaktan haya etmiyorlar.

Allah sizi kahr ı perişan eylesin.

Başınıza gelecek musibetlere başka bahane aramanıza gerek yok, zira bu size yeter.