bediüzzaman rus esaretinden sonra, viyanaya oradan istanbula gelişiyle görür ki; istanbulda ingilizlerin zorla çıkarttığı fetvalarla, islam aciz duruma düşürülüyor, memleket elden gidiyor, "esaret altındakilerin vereceği fetva sahih olmaz" diye yayar bütün istanbula, ingilize karşı direnmenin, ve mandacıların islama muhalif olduklarını söyler, ve yayar, büyük bir kargaşa çıkar, heryerde ingilizlere karşı afişler asılır, hutbeler okutulur, eylemler yapılır
ingilizler bediüzzaman hakkında, ölü yada diri yakalama emri çıkarır, ankara hükümetinin kulağına gider, ankaraya davet edilir, mecliste konuşmalar yapar, mustafa kemalle toplantılar yapar, mebusluk teklif edilir, kabul ermez ve doğuya geçer mücadelesine kaldığı yerden devam eder, vesselam...
velhasılı zannettiğiniz kişi değildir, size anlatılan kişi değildir, vatan haini olmadığını da, tarihçe-i hayatıyla, canıyla kanıyla, ispat etmiştir,

aşağıdaki linkte, hutuvat ı sitte adlı makalesine ulaşabilirsiniz,
ingilizlerin ikna çabası ile sorduğu sorulara verdiği 6 yanıttan oluşur;

http://www.risaleinur.com.tr/kulliyat/2057.html