bugün

normal bir davranıştır.
birinde omurga vardır keza diğeri gül ağacı gibi eğim eğim eğilmektedir.
biri devrimci yapıya yakındır, diğeri ise kapitalizmin yılmaz bekçisidir.
çıkmış tavrım moderatöre diyor. peres 25 dakika konuşmuş, tayyip 13 dakika. eh be başbakanım, adamın ülkesindeki savaş hakkında daha fazla konuşması çok mu zoruna gitti. rumlar, ermeniler ya da pkk konulu bir panel olsa o adam senle aynı süre konuşsa yine çıldırırdın. ama suç bizde ki kasımpaşa ufkuyla dış siyaset yapılmasını alkışlıyoruz.

ayrıca tezatlıkta son nokta olarak başbakanıma bir çift laf daha. daha geçen sene tavrını eleştirenlere öfke bir hitabet sanatıdır diyen sen değil miydin? barbarlıkla suçladığın -ki ben de katılırım buna, ama siyasi arenada bu lafı edersen tepkisini de alırsın- adam bağırınca neden; "siz adam öldürmeyi çok iyi bilirsiniz" diyorsun?

bir yahudinin ettiği lafları okudun israil ile ilgili. yarın orhan pamuk'un sözleri gelirse karşımıza eyvallah mı demeliyiz yani? tevrat'tan ayet okudun: "öldürmeyeceksin." peki bilir misin ki hamas'ın kuruluş amacı israil'i yok etmek? anayasalarında var neredeyse bu amaç. israil'i eleştirirken olayı saptırırsan işte böyle adamların tuzağına düşer, hamas uğruna kendi ülkeni hiçe sayarsın.
hugo yaptığının arkasında dururken, bizimki "tepkim moderatöreydi" der "r" yapar.

iş bu sebepledir ki, çemkireni moda mod haksız kılmayacak eylemdir.
chaves ertesi gun hapi olarak ozur dileme metodu kullanmadigindan hakli eylem.
chavez :
ülkesindeki özel petrol şirketlerini devletleştirme, halkını arkasına alarak abd'ye kafa tutma, ekonomisinde düzelmeye eş zamanlı, düzeyli dış politika. bunlara ek olarak israil'in soykırım yaptığını düşünerek ülkesel ilişkileri durdurma kararı ve arkasından bm'ye şikayet. asla sözlerinden geri dönmemiştir.
rte :
ülkede devletin neyi varsa özelleştirme, halkını arkasına alarak, ırak'ta abd'ye seyirci kalıp, filistin'de hamas örgütü için çalışma, ekonomisi batmak üzere olan türkiye, her konuda dışa bağımlı ülke yaratmak. akşam perez'e giydirip bir saat içinde ''perez'le, israil'le sorunum yok, tek derdim moderasyonla'' diyerek çark etmek ve söylediği lafları yemek.
bu gibi sebeplerden, chavez'e saygı duyuyorum, çünkü filistin'de yapılanlar için birileri seslerini yükseltmeli.
başbakanıma da kişisel saygı duyuyorum ama samimi bulmuyorum, sözlerini yediği de cabası.
Petrol rezervinin dışındaki kaynaklarına da (bkz: göt) güvenen chavez'i takdir etmektir; zira kat kat petrol sahibi filistin'in ırkdaşı ve dindaşı konumundaki arap şeyhlerinde güvenilecek başka kaynak bulunmamaktadır.

erdoğan'ın neye güvendiğine gelince; "ananı da al git" dediği köylü, sağad solda azarladığı vatandaş, asker, gazeteci, siyasetci, bürokrat, bilim adamı, hukukçu ve hemen hemen herkes üzerindeki dayılık tecrübesi dışında bir şey görülmemektedir.
chavez yaptığı işin arkasında durması, rte'nin ise "ben ona değil moderatöre tepki gösterdim" diyerek kıvırması nedeniyle yapılandır.
ayrıca chavez dünya ekonomik forumu'nu terk etmemiştir.
ancak rte ülkesinde kriz olmasına rağmen artislik yapmak uğruna dünya ekonomik forumu'Nu da terketmiştir.
bak ne kadar açık, net...
adam olan geri vites yapmıyor.
adam olan adımını düşünüp de atıyor...
elindeki petrolün verdiği güvenle hareket eden hugo chavez ile, halkına olan güveninden başka bir şeyi olmayan recep tayyip erdoğan'ın karşılaştırılması sonucunda kendini akıllı sanarak doğru yaptığına inananların hareketidir. o petrol olmasa görürdük pek muhterem chavez efendiyi.

elinde sırtını dayadığın büyük bir dayanak varken büyükelçi göndermek, şov yapmak kolay. türkiye cumhuriyeti'nin başında olsaydı ya chavez? her an bir çok taraftan işgal edilme tehlikesi yaşayan bir devleti yönetseydi ya? o zaman da öyle müthiş hareketleri yapabilecek miydi? işte biz bunu gerçekten merak ediyoruz.

arkadaş adamın elinde petrol var. dünyanın en büyük rezervlerinde birisi bu devlet ülkesinin sınırları dahilinde. türkiye'ye bakıyoruz ne var? savaş teknolojileri ne kadar ilerlemiş olursa olsun jeopolitik ve jeostratejik önemi zirvede olan bir devlet. çünkü silahlar ne kadar gelişmiş olsa da geleneksel silahlar ve geleneksel kuvvet sonsuza kadar önemini koruyacaktır. en ufak bir çatışmada komşu dediğimiz devletlerin topraklarımızı işgal etmek ve bize polonya sendromunu yaşatmak için beklediği çok açık bir şekilde görülebiliyor.

türkiye savaşa girdiği an kürtler bağımsızlık ilan edecek, yunanistan batıdan, ermenistan doğudan girmek için harekete geçecek, rumlar kıbrıs'ta türklere bir zamanlar yaptıklarını yapmaya başlayacak. her yanımız topraklarımızda gözü olan devletler ve gruplarla dolu.

işte bu yüzden bu devleti idare etmek venezüella'da şov yapmaktan çok daha zordur.

edit: imla
devletler platformunda protesto aracı olan diplomatik ilişkileri askıya almak ile, kahvehanede ancak anlam ifade edebilecek "hareket yapma, hareketin kıralını* görürsün" tepkisi arasındaki farkı anlayabilen insan davranışıdır.
kimi alkışlayıp kime çemkireceğini iyi bilen, dünya görüşüne sahip insanların yapacağı iştir.

iktidara geldiği günden beri amerikanın ve israilin götünü yalamış, seçimlerde oy çoğaltabilmek adına halkını gaza getirerek desteksiz sallamış bir şarlatan yerine; tüm siyasi yaşantısı boyunca cizgisinden en ufak bir taviz vermeden, her türlü emperyalist baskıya somut tavırlarla direnmiş bir lideri alkışlamaktan, her daim onur duyacak kişilerin yapacağı iştir.
daha dün biz bakkal dükkanı değil türkiye yi idare ediyoruz diyen rte gibi kurusıkı değil, somut tavrını israil büyükelçisini ve elçilik çalışanlarını sınır dışı ederek gösteren chavez'i alkışlamaktır.

bırakın alkışlayalım! olanca gücümüzle...
Doğru olanı yapmaktır. Birisi her daim anti emperyalist bir duruş sergilemiş ve dünya halklarına(özellikle müslüman halka) olmadık eziyeti çektiren amerika'ya her zaman kafa tutmuştur ve gerekenleri söylemiştir. Diğeri ise abd'ye el öpmeye gitmektedir. israil'in, filistin'e saldırması ile birlikte hugo chavez'in israil konsolosunu ülkeden kovması hakkında tek olumlu yorum yapmayan küçük mücahitler şimdi "iki yüzlülükten" bahsetmektedirler. ayrıca Tayyip, israil projelerine eş başkanlık yaptığını açıkladığı zamanlar tek bir eleştiri bile yapmayan mücahitler, tayyip'i seçimler öncesi tek sözü ile kahraman görerek ne kadar bilinçsiz olduklarını bir defa daha kanıtlamışlardır.

(bkz: israil pilotlarinin konya da egitilmesi)
(bkz: turkiye nin ulusal silah sanayii politikasi)
başbakan şunun gibi, ya da şunun yarısı gibi bir konuşma yapsın, değil ona çemkirmek gider taşşağından öperim onu, ahadan çok büyük konuştum lan.

http://www.ontv.com.tr/video.asp?video=1377
çemkirmek denmese de tepki göstermek anlamında kabul edilebilecek eylemdir. çünkü bir şey yaparken sadece lafla yapmak olmaz.

açıklama için: #4607171
doğru davranıştır zira biri tutarlıdır, öbürü fırıldaktır.
muhtemelen rte yarın öbürsü kü gün rte tayyip ile kol kola poz verecektir. hiç olmadı ticari antlaşmalar imzalayacaklardır.

işte bu yüzden gayet normal durumdur.

askerlerin başına çuval geçirildiğinde de böyle çemkirmişti diplomalatlar hatırlarsınız. sonuç?

ben söylemeyeyim!
(bkz: erdogan i alkislayip hugo chavez e cemkirmek)
Nabza göre şerbettir. Ama ben söyleyim size; yarın bir gün gelip bu adam rte'yi alından öperse şaşırmayın. Venezuella petrolü geliyor milletim hazır ol.. hobarey.... (bkz: bir müneccim olarak romanticomedy)
samimiyettendir. zira bazıları verilecek en büyük diplomatik cevaplardan birini verirken, çok daha fazla bir biçimde bağımlı olduğumuzdan ötürü en fazla çemkirme işlemini gösterebiliyor bazıları. "diplomasiii, diplomasiii!" diye tutturanlar hani şimdi neredeler?
hugo chavez' in cikislarinin adamin kendi ulkesine muhtemel olumsuz geri donusleri zerre s.kinde olmayan insan davranisidir. ote yandan bu tarafta yapilan eylem bizzat kendi ulkesinin agzinin sicilmasi ile sonlanabilecektir.. gerginligi bundandir.
yarın göreceksiniz.

tanım : deniz baykal işi.
(bkz: mal muhalefeti)
iki yüzlülüğün malesef doruklarda gezmesidir.

not: kimse üzerine alınıp mesaj atmasın. kimseye hakaret yok.
(bkz: ne yapsa yaranamamak)
sözlükteki ulusalcıları anlamak mümkün değil. daha birkaç hafta önce hugo chavez'i alkışlarlarken bu akşam davos'ta benzer bir üslupla aynı tutumu sergileyen başbakan'ı yerden yere vurmaya başladılar.

al anasını satayım! al sana chavez gibi başbakan! mutlu musun şimdi? her şey bombok oldu belki de bu fevri çıkışla. hoşuna gitti mi?