bugün

Avrupa'da islamiyet yaygınlaştıkça, kiliselerin ve Avrupa devletlerinin saldırılarının arttığını, son yaşanan karikatür krizinin de Müslümanları Avrupa'dan tecrit etmek için çıkarıldığını görmekteyiz..
islam coğrafyasındaki misyonerlik faaliyetleri ve karikatür krizi ve son hali ile danimarka'da kur'an için suç duyurusunda bulunulması, yürütülen faliyetin öz'ünü oluşturmaktadır. misyonerlerin, dinini bilmeyenleri kandırmaya çalıştığını ve amaçlarına ulaşmak için de karşılarındaki Müslümana değer vererek, yaklaştıklarını belirtmek gerekir.
Misyonerlerin 16. yüzyıla kadar güçlü oldukları için Müslümanlara yönelik faaliyetleri yoktu, karikatür krizinin, Hiristiyanlık zayıfladığı için kasıtlı olarak çıkarılmıştır, "Avrupa'da Müslümanların sayısı 20 milyon civarında, az değil. Avrupa'da camiler yeni yeni açılıyor. Müslümanların sayısı artıyor; hatta Avrupa'da kendiliğinden Müslüman olanların sayısı artıyor ki, mesela Almanya'da 100 bin civarında Alman Müslüman var. Hiçbir çalışma yapılmadan böyle. Öte yandan Hıristiyanların kiliseye gitme oranı azalıyor. Mesela Avrupa'da kiliseye gitme oranı yüzde 3-8 arasında değişiyor. Bütün bu gelişmeler kiliseleri korkutuyor. BAĞLI OLDUĞU KiLiSEYE AiDAT ÖDEYEN AVRUPALI, ŞiMDi ÜYELiKTEN iSTiFA EDiYOR.
Avrupalıların kiliseye gitmediği gibi artık aidat da ödememektedirler. "Kiliseler, bizdeki sendikalar gibi cemaatlerinden aidat alır. Kişi A kilisesine üyedir, devlet onun maaşından aidat keser, kesilen aidat ay sonu kiliseye aktarılır. Şimdi insanlar kiliselere üyelikten istifa ediyor. Dolayısıyla kiliselerin gelir kaynakları azaldı. Ekonomik kayba uğrayınca kiliseler atıl duruma geldi, terk edilmeye başlandı. Kilise vakıfları ya kiliseleri satmak veya o şekilde bırakmak zorunda kalıyor. Satmak zorunda kaldıklarında "Müslümanlar bunları alıp cami yapıyor". Müslümanların almadığı kiliseleri ise "eğlence sektörü alıp gece kulübüne dönüştürüyor".

Örneğin; ingiltere'de Çörç adlı gece kulübü vardır. Baktığınız zaman adı, her şeyi kilise; ama gece kulübü. Bu da halkı değil; ama kiliseleri rencide ediyor. Onlar da Avrupa'da islamiyet'in yayılmasını engellemek ve bunun karşılığında insanların kiliseye gitmesini sağlamak için islamiyet'e saldırıp misyonerlik faaliyeti yapıyor"
En son alemlere Rahmet olarak gönderilen son ve Hak dinin Peygamberi Hz. Muhammed'e (SAV) atfen yapılan sözde karikatür ve benzeri akımları değerlendirirken, "Karikatür krizi sonucunda Avrupa ülkeleri, Avrupa şehirlerinde veya herhangi bir yerde bombalı saldırı bekliyorlardı"
"Avrupa devletleri, -Bu saldırılar yapılsın, biz de Avrupa devletleri olarak antiterör yasaları çıkaralım ve Avrupa'yı Müslümanlar için yaşanmayacak yer haline getirelim. Müslümanlar da ya bu şartlar altında marjinal olarak yaşamayı tercih etsinler ya da buraları terk edip gitsinler. Biz de onlardan kurtulalım- diye bekliyorlardı. Ancak böyle olmadı, başarılı olamadılar. Şu da var ki; bütün Avrupa'yı aynı kategoride değerlendirmek elbetteki yanlış.
Avrupa'da hakikaten akademisyenler bağlamında da Müslümanlara kötü yaklaşımda olanlara karşı olanlar var. Ancak sayıları az. Daha çok gürültü yapanlar; islamiyet'e önyargılı bakanlar ve Müslümanları tehdit olarak gören kesim. Müslümanları tehdit olarak gören kesim özellikle ABD Evangelistleri. Hedeflerinde bir güneş gibi parlayan ve bütün dünyayı saran islamiyet'in gelişmesini engellemek var. Kiliseler yok oluşlarının önüne saldırıyla geçmeye çalışıyorlar. Türkiye'nin sağduyulu ve demokratik eylemleri takdire şayandır. Antidemokratik tepkiler ise ABD'nin etki altına almaya çalıştığı ülkelerde meydana gelmiştir."

(bkz: #1342491)
bilim çağında, mantık dışı efsaneleri sorgulayan, mucizelere inanmayan, kendilerinden alınan ''kilise vergisi'' ni protesto eden hıristiyanların dinden ayrılmalarıdır.
kiliseden çıkan hıristiyanların sayıları gün geçtikçe artmakta, vatikan endişelenmekte, aile planlamasına ve kürtaja şiddetle karşı gelmektedir.