bugün

camus'nün "yabancı"sını okuduğumda mersault'un kayıtsızlığı karşısında yer yer donup kaldığımı hatırlıyorum. nasıl olduğunu kendisinin bile anlamadığı bir cinyate karışmış ve hakim karşısına çıkartılmışken kendisini savunmak için tek söz bile etmeyen mersault'u...

yaklaşık 2 senedir herbirinin ayrı ayrı sebebini ve çözümünü bildiğim bazı sorunlar var hayatımda. bazıları fazla büyük, gittikçe daha da büyüyorlar. bense en az bir mersault kadar büyük bir umursamazlıkla sadece seyrediyorum.

daha da güzel olanı, kıpırdamaya ne niyetim ne de isteğim var.
yaşamaya dair her türlü hevesi çekip alınan insanların umutsuzluk gösterisi.
murphy kanunu çaresizliğidir: "Bir şeyin birkaç şekilde ters gitme olasılığı varsa, hep en kötü sonuç doğuracak şekilde ters gidecektir."
eli kolu bağlı olmak deyimini bizzat yaşayan insan davranışıdır. bazen her şeyi daha kötü duruma getirmemek için sadece durup izlemek istersin. ya da aslında kendinin ne kadar gereksiz olduğunu ve işlerin aslında sensiz de yürüyebileceğini görmek için yapılan tercihtir.
bazı durumlar, olur her şey kötüye giderken seyretmek zorunda kalır insan. çaresiz kalır. mesela bir örnek verelim. kanser hastası bir insan parası serveti bu dünyada her şeyi görmüş geçirmiş fakat para bir yere kadar iş görüyor. bu hastalığın çaresi olmuyor, maalesef. sadece seyrederek ölümü bekliyor bu insan. çünkü başka çaresi yok.
daha ne kadar batacağım acaba diye beklerken biraz daha gömülmektir, beklemektir. ve beklemek en kötü halidir yaşamanın.
fena bir durumdur. ancak insan yaratılış itibarı ile "çoklu düşünme" dediğimiz bir yeteneğe sahiptir. karşılaşılan sorunlar ne kadar ağır olursa olsun insan bu yeteneğini kullanmalıdır. "yiğit düştüğü yerden kalkar" deyiminide unutmadan, insan düştüğü yerden kalkma iradesini gösterebilmelidir. elbette insanız zaaflarımız ve zayıflıklarımız olabilir. fakat ne olursa olsun mücadeleden vazgeçmememiz gerekir. sorunları toptan halledemeyiz ama tek tek ele alırsanız aslında ne kadar küçük olduklarını görürsünüz panpalarım... problemlerinizi teker teker, birbirinden ayırarak halletmeye çalışın. çok daha kolay çözüldüğünü göreceksiniz...
(bkz: ne olacak bu ülkenin hali diyen pesimist).
(bkz: öğrenilmiş çaresizlik)
arkadaşın telefonu yerde sekip asi nehrine yuvarlanırken olandır.
tepki vermeye bile değmeyen olaylar karşısında kişinin soğukkanlı davranma durumudur.
(bkz: #19322302)

bu entryi 4 kişi eksilemiş. kötüyüm, her şey daha da kötüye gidiyor diyorum. düşene tekme atmaya hevesli insanlar da varmış aramızda.

sağolun arkadaşlar. kişisel sorunlarım umrumda değil hala. ama sizin gibileri görmek aklıma sadece intiharı getiriyor.
dibe vurmayı gözlemleyerek seyretmektir vay be nerden nereye geldim denilebilir.
Korkuyla,tehditle sindirilmiş toplumun cevabı.
Aykut kocamanin bazen yaptıgı şey. "isin açıkcası" severim ama ben onu.