bugün

alt kat komşusunun ağzına tel dolamak.

sonrada hep bunu yapmak istemiştim demek.
bungi jumpingdir.
yaz günü terli ayakkabılarını kapı önüne bırakıp ortalığı ayak kokutan karşı komşunun ayakkabısının içine sıçmak.
topu balkonuna kacırdğımda topu vermeyen teyzenin camını çerçevesini indirmek.
şehirlerarası yolda seyir halindeyken sollandığınız arabaya yarış teklif edip kapışmak. çok tehlikeli tabii o ayrı. ben sadece hep bunu yapmak istemişimdir o kadar. sadece istemişimdir. istedim, istiyorum, isteyeceğim.
-kavga etmek. etmedim lan edemiyorum işte beceremiyorum.
10bin metre havadan paraşütle atlamak.*
moderasyona kafa tutup tüm sözlük alemine tyler durden gibi seslenmek isterdim mesela.

"klişeleşmiş mutluluklarınızın ta mına koyim"
hayattaki herkese siktir çekmek
ve bu sözü söylemeyi hep istemiştim!
altınada entry kasmak lazım tabi.
(bkz: said nursi nin 27 nci derece denklemleri çözmesi)
hiç tanımadığın bir insanla bir haftalığına tatile çıkmak.
bunu yaşadığım bir olayla anlatmak istiyorum;
7 yaşındayken kuzenimle bahçede top oynuyorduk ve top bahçe duvarının üstünde kaldı, bende kuzenimin gazıyla eline basıp çıktım. çıktım ama nasıl ineceğimi de bilmiyordum, duvarın hemen hemen 1m önünde sokak lambası vardı bende o macera filmlerinden esinlenerek "hep bunu yapmak istemişimdir" dememle lambaya atlamam bir oldu ve kayarak aşağıya indim. o an kendimi kahraman gibi görmüştüm. eve gidince annemin beyaz tişörtümün simsiyah hale geldiği için kızmasından dolayı mı yoksa o tutunmaya çalıştığım havada ki o saniyenin bilmem kaçında yaşadığım tutunamamak korkusu mu bilinmez ama o günden sonra bu sözü kullandığımı hatırlamıyorum.
(bkz: başlık yönlendirme)
paraşütle atlarken, sütlaç yemek. hep unutuyorum almayı.
Yamaç paraşütü yapmak isterdim hep ve yaptım da.
Sigarasını yakmaya çalışan bir kızın saçlarını kulağının arkasında toplamak.
görsel