bugün

Musa kızıl denizi yarmamış ki.
Bir de pek anlatılmaz ama peygamber olmadan evel cinayet işlemiştir. Can almış birisi olarak aslında pek peygamber olacak vasıfta birisi degildir. Temiz kağıdı lekeli.
Bi hz isa değildir.
görsel
Müslümanlar bütün peygamberleri severler ve saygı gösterirler. En son ve hak din islam , peygamberimizde hz . Muhammed dır. Bu konular basit trol malzemesi yapilmayacak kadar hassas konulardır.
aslında gerçek bunun tersidir. musa peygamber hitabet ve karizma anlamında etkileyici biri değildir kendiside bunun farkındadır öyle ki bu yüzden Allah'tan kendisine yardımcı olması yerine konuşabilmesi için Harun peygamberi yardımcı olarak vermesini istemiştir.
Karizma ismiyle nitelendirilen vasıfların tümü sâfiyane olmayabilir. Halbuki peygamberler cenabı hakkın kendilerine ismet (günahsız) sıfatıyla tecelli ettiği seçilmiş özel insanlardır. Vahye dayalı hareket ederler. Hz musa (a.s.) ya da firavunla başedebilecek hususiyetler verilmiş olsa da kuvvet ve kudret ilahi iradenin yardımı olmadan çok da bir anlam ifade etmez onlar için. Zira babil / akad kralı (2. Sargon) nemrut da çok güçlüydü ve hz ibrahim (a.s.) tek başınaydı. Ateşe attılar ama yakamadılar. Urfadan Sürdüler. Sonra ne mi oldu? Topal bir sivrisinek nemrudun burnundan girerek beynini kemirdi ve zillet içerisinde kafasına vurula vurula ölüp gebermesine neden oldu. Sivrisinek deyip geçme. ilahi kudretin elinde bir ordudur o. Allahın orduları çoktur.

--spoiler--
- Peygamberlerin başarıları karizmatik kişiliklerinden midir? - Peygamberlerin fiziksel özellikleri bu kadar güzel olmasaydı yine ona bu kadar bağlanıp severler miydi? - Onların verdikleri haberler doğru çıkmasaydı ne olurdu?..

Peygamberlerin otoritesi, maddi, fiziksel güzelliklerine, karizmatik kişiliklerine bağlı değil, onların ahlakî, ilmî, insanî ve nebevî karakterlerine bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Fiziksel güzelliğin ahlakî, ilmî güzellik ve kemalatın yanında çok az bir değere sahip olduğunu bilmeyen yok gibidir.

Kur’an’da hiçbir peygamberin fiziksel güzelliğine vurgu yapılmaması, buna mukabil onların ahlakî değerlerine dikkat çekilmesi ve özellikle Hz. Muhammed (asm) için,

“Sen muhakkak ki çok yüksek bir ahlak üzeresin.” (Kalem, 68/4)
denilerek ona övgüde bulunulması, peygamberlik otoritesinin kaynağını ortaya koymaktadır.

Peygamber olduğunu söyleyen bir kimsenin verdiği haberlerin doğru çıkmaması demek, onun hak peygamber olmadığı anlamına gelir. Böyle bir durumda insanların onu terk etmesi aklın ve vicdanın bir gereğidir. Çünkü, ahlakın temel esasını teşkil eden doğruluk ve dürüstlüğün kaybolması, ahlaksızlığın en çirkin sahnesi olan yalancılığın ortaya çıkması, değil peygamberlikle, normal bir insanın değerleriyle de bağdaşmaz.

Diğer taraftan, peygamberlere "karizmatik şahsiyetler" demek ve peygamberlik hakikatini de karizma ile izah etmeye çalışmak doğru değildir. Hatta peygamberlere -bazılarının söylediği gibi- dâhi demek de aynı ölçüde yanlış anlaşılabilecek bir ifadedir. Güya bu karizmatik özelliklerinden ve dâhi olmalarından dolayı insanları etkilemişler ve ona göre hareket etmişler gibi bir anlam akla gelebilir. Bu da dini açıdan yanlış bir anlayışa neden olur.

Peygamberler, şahsi becerilerine, sıradışı özellik ve hususiyetlerine -isterseniz buna karizmatik özellikler diyebilirsiniz- bağlı olarak hayatlarını sürdürmemişlerdir. Evet, onlar ne sevk ve idarede ne de hayatın diğer alanlarındaki çalışmalarında ferdi becerilerine, şahsi istek ve arzularına veya kararlarına göre değil, Allah’ın yönlendirmesine göre ve Onun verdiği izne uygun olarak hareket etmişlerdir.

https://sorularlaislamiye...iziksel-ozelliklerinde-mi
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar