richard dawkins'in yeni bir önerisi var bu konuda. lab ortamında kök hücrelerden üretilen insan eti yenebilir. tavuk nugget yiyen onu da yer.

https://www.sott.net/arti...repugnancy-to-cannibalism
Allahin kullarina verdigi, hak gordugu seyi ahlaksizlik olarak algilayan ahlaksiz bir yazar beyanidir.
ahlak da evrimin bir ürünüdür, kökeninde evrim açısından artı bir değer taşımayan hiç bir olgu içgüdüsel ahlaki kodlarımızda da varlığını sürdüremez ve sonraki kuşaklara aktarılamaz. insana evrimsel bir avantaj sağlayan et yeme dinlerde kurban kesme ve paylaşma ritüelleri ile adeta kurumsallaşmış, ahlaki olarak da konumunu sağlamlaştırmıştır. kolayca yanlışlanabilir önermedir.
insan eti yemek kadar ahlaksızlık değildir.
insanoğlu hayatta kalmak için hepçil olarak evrilmiştir. dolayısıyla et de yemek fıtratında vardır ve bu fıtrat pek keyifli bir özelliktir. et yiyemiyenler yiyenleri böyle saçma yaklaşımlarla et yemekten vazgeçireceklerini sanmasınlar.
birine göre (bkz: insan eti günahtır)
diğerine göre (bkz: hayvan eti yemek ahlaksızlıktır)

aç bu insanlar aç, her türlü aç...
yanlış bir önermedir. çünkü vücudun alması gereken bir aminoasit miktarı bulunmaktadır. bunu da bitkisel kaynaklardan tüketememekteyiz. * bunun yanında hayvancılığa darbe vuracak güzel haber ise laboratuvar ortamında üretilmiş et dokusudur. Bunun bir kaç versiyonu bulunmaktadır;
- Soya fasülyesinden tavuk eti yapmak.
- Hayvan hücrelerinin çoğaltılıp presle kas hücresine benzetilmesi.

Evet buna karşı insanlar olacaktır. ancak şöyle düşünebilirsiniz. Neden bunu tercih etmeliyiz?
1- doğadaki metan gazı salınımının %10'luk kısmı * çiftlik hayvanlarından kaynaklanmaktadır.
2- bu hayvanları beslenmeleri için ciddi bir ekin ihtiyacı doğmaktadır. *
3- beslemek için gereken kaynağın verimsizliği
4- beslemek için besinin içine koyulan zararlı maddeler
5- son olarak da hayvanın etinin tamamından faydalanılamaması. (kemik ve bunun gibi artık malzemeler)

Bu sayılanlar * çiftlikte yetiştirilen hayvanların zararlarından bazılarıdır. Laboratuvar eti ile bunlardan arınıyor olacağız. Bunun yanında Vejetaryenarkadaşlarımızında rahatça et tüketmesi de sağlanmış olacaktır. *
Konu ile alakalı örnek bir haber: http://www.radikal.com.tr...ti_gorucuye_cikti-1145107
[kat: insan fıtratı]

ahlaki boyutunu bilemem, umurumda da değil her şekilde yerim ama düşününce garip geliyor.

mesela geçen gün bir kadın evinde beslediği kedisini kesip çorba yapmış, bunun da fotoğraflarını instagramda paylaşmıştı.

herkes kadının üzerine atladı balıklama, dünyanın her köşesinden tepki mesajları, işte örgütlenmeler cart curt.

e bir insan bahçesinde beslediği koyunu kesip yediğinde normal oluyor da evinde beslediği kediyi kesince neden anormal?

ya da bir grup insan sokakta bir koyun bulup milletin içinde kesse ve yese sorun olmayacakken bir sokak köpeğini kesip yeyince neden linç edilecek insan gözüyle bakılıyor?

nasıl oluşturuldu acaba bu algı? çok ilginç geliyor bana.
Ömrü hayatında güveçte kuyruk yağıyla kavrulmuş yaban keçisi eti yememiş mal beyanı. Sen bu kafayla yeme zaten ama ben yaban keçilerini ne kadar seviyorum bir bilsen.
öncelikle abartı sayılabilir.
(bkz: bir veganın anı defteri)
hehe,

ama, şöyle bir şey var, kültür ve çevrenin de etkisiyle beslenme alışkanlıkları değiştirilebilir bir şeydir. veganlığın kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum pek ama, zaman gerek bunun için.
şöyle de bir insalcıl yazı var, beğendim ben,
http://www.nolm.us/veganl...an-etmememin-birkac-yolu/

he bir de şu var, dedim ya çevreyle ilgili diye, etin dışında da protein alabileceğimiz besinler,
görsel
ya kimseyi ahlaksızlıkla itham etmek istemem, aceleyle açmasaydım başlık "hayvan eti yemek etik midir?" olurdu. dogmatik bir insan değilim ve hayvan eti yemenin ahlaksızlık olduğunu düşünmüyorum.
moderatöre mesaj yolladım. başlığımı taşıması için.
yine tekrarlıyorum. ben de et yiyen bir insanım. sadece sorgulamaya açtım bu konuyu.

eğer pragmatist bakarsak birçok kadın ile seks hayatını yaşadığımız, kölelerimizin olduğu ve köle satın alabildiğimiz sistem de oldukça yararlar barındırıyor.

bilimsel açıdan hayvansal gıdalara ihtiyacımızın olduğu doğru. ama bu besinlerin muadili olan bitkisel beslenme var mı? çok fazla şüpheye açık ve bir sektör yok bu konuda. buna dikkat edilip üretilmiyor ürünler.

bu konuyu sadece şüpheye açmak istedim.

yoksa kesin bir cevabım benimde yok. çünkü konu hakkında okuduğum pek kitap yok.

hayvanlar bilimde kullanılıyor, çok fazla bilimsel gelişmeler sağladık bu sayede. ama bunlarda şüpheye açık şeyler. çünkü aynı bilim insanlar üzerinde de deneyler yapabilir.
yeni bir vegan sıçmığı olsa gerek.

ulan şu rte'den bir farkınız olsun artık yahu. herkes kendisi gibi olmayanı ahlaksızlıkla itham ediyor amına koyayım.
Bir sözdür. Ahahhaah hiç güleceğim yoktu. Bilimsel olarak bakınca adam gelmiş ''aayhh arkadaşlar ama yalnızca biyoloji olarak bakmayın başka bilimler de var.''
Diye kıvranmış. Boşuna kıvırma canım. Haa başka açıdan bakmak istiyorsan teoloji açısından da bakabilirsin.
faydacı bakış açısından bakarsak aç kaldığımız için inek yiyoruz, keserken içimiz acıyor.

eğer çok aç kalır ve yiyecek bulamazsak hiç, yine faydacı bakış açısından kedi ya da insan da yiyebiliriz.

burada çok fazla çelişki ortaya çıkıyor.

neden köpek, kedi eti yemiyoruz?
neden inek, domuz, koyun eti yiyoruz?

çin, afrika, japonya vb. yerlerde et yeme kültürü farklı.

türkiye, suriye, ırak vb. yerlerde et yeme kültürü farklı.

biz domuz yemiyoruz, başkaları yiyor. peki bunların tamamı geleneksel kültürün ürünü değil mi?
insanların kişisel keyiflerine dayanarak bilgiler karalaması anlamsız. bu konuda benim de net bir bilgim yok. çünkü konu etiğe, sosyal ilişkilere, doğa bilimlerine de giriyor. bunların tamamından hayvanları kesme ve etlerini yeme eylemine bakmalıyız.

köle edinmenin insanın evrimsel biyolojisi açısından da zararı yok, çünkü bu etiğin alanı. etolojiyle de alakası var.

pragmatik, faydacı bakarsak hayvan eti yemenin bir zararı yok. peki davranış ve bunun duygusal yansımaları üzerinden bakarsak?

sadece doğa bilimlerinden insana bakmak anlamsız arkadaşlar. psikoloji, psikiyatri vb. bilimlerde var.

fizikten bakarsak insan bir yığın atom çok kısaca. diğer bilimlerde de kendi inceleme alanlarına yönelik cevaplar var.
bilim dallarının genelinden insana bakmak daha tutarlı bir cevaba götürüyor.
Ahlak ile hayvan eti yemenin ne alakası var diye merak etmeye sebep olmuştur.
ben 7 yaşındayken dedemin 1 hafta boyunca sevdiğim koyunu gözlerimin önünde yatırıp kesmesiyle etten tiksindim.insan doğasına aykırı buluyorum.kurban bayramlarını da hiç sevmem bu yüzden.
hayvan eti yemek yanlış ya da doğrudur bilemem ama insanlığın devam etmesi için bi takım şeyler gerekir bunlar kontrollü ortamlarda hayvanların nufuslari stabil tutularak yapılıyor ama bazı kapitalist bazi firmalar bunları kontrolsüz bir şekilde de gerceklestirebiliyor.
(bkz: mc donalds)
(bkz: KFC)
(bkz: burger king)
Bunu savunani birakin yasliliginin baharinda alzheimer olsun da dünyanin kac bucak oldugunu anlasin o zaman. baliksiz pirzolasiz antirikotsuz bir hayat dusunun. ne kadar yavan.
insanın doğasına uygun durumdur. Neyin ahlakından söz ediyorsunuz? Hani biyoloji derslerinden anımsarsanız bir piramit çizerdik ya. Hani o piramitteki herhangi biri yok olunca hepsi yok oluyordu. (Bunu da mı biz anlatalım?) Bundan dolayı insanın et yemesi gereklidir. Dinle kültürle ilgisi yoktur. insanın doğası budur.

Bu arada ateistlerin ahlaktan söz etmesi oldukça ironik değil mi?

Ekleme: Kendi başlığına girilen her giri için yanıt yazmak kadar çaresiz bir durum yok bence.
ah, buraya yazıyorum. yarın hayvanlar yok olursa bir şekilde, bitkiler de olmayınca "insan eti yemek insanın fıtratında var" benzeri fetvayı müslümanlar çıkaracaktır. ve her şeyde olduğu gibi, yine bunu da savunan açıklamalarda bulunacaklardır. işte yaşlanıp ya da gençken kazada ölürse yemek helaldir falan. ardından açlıktan birbirini öldürüp helal et yemek isteyen müslümanlar türer.

dinsiz gördükleri insanlarda ellerindeki teknolojiyle yenebilir gıdalar üretip bunu yerken.
ve ileri bir gelecekte hayvan eti yemenin abes ve gerici görüleceğini düşünüyorum. tabii müslüman ülkeler yine geride olacak bunda da. *

not: ben de et yiyorum, bu konuda objektif, insanın evrimsel sürecinde hayvan eti yemesi gerekliliğine dair bilgilere ve bu konudaki evrimsel biyolojiye önem veriyorum mantıksal olarak. ama nereye kadar et yemeliyiz, nerede ot yememeliyiz bu konuda kesin bir bilgi ya da sınır yok sanırım. mesela hayvansal yağlar tehlikeli genel olarak, rafine un da v.s.
insan çene yapısı dolayısıyla otçuldur. çenesi sağa sola hareket eder. ancak vücut fizyolojisi olarak da etçildir. o zaman şöyle bir durum söz konusu... insan ve insanımsı denen varlık bildiğim kadarıyla tahminen 7 veya 7.5 milyon yıldır var. insana çok yakın diyebileceğimiz olan türler ise 2 milyon yıldır yeryüzünde. en son modern insan ise bu zincir süresince bir yerlerde avcılığı keşfetmesi ve bunu öğrenmesi sonrası et yemeye de başlamış olabilir. bunu daha iyi bilenler yazabilse iyi olur. belki bunu öğrenmesi iyi olmadı ve etle beslenme zorunluluğu yüzbinlerce yıldır devam ediyor. mesela sigara denen bağımlılık olayı da neandertallerden gelme denmekte. sigara içilmesi de düzgün bir durum değil ona bakılırsa bağımlı şekilde içmek yani. bu bağlamda, insan şu anda hem et hem de otobur bir canlıdır/hayvanımsıdır. bu yadsınamaz.
alakası yoktur. hayvanlara işkence ve katliam yapılmadığı sürece ete karşı değilim.
yarın hayvanlar tükendiğinde, ilk müslüman arkadaşların etini yiyeceğim.

bu arkadaş diyor, klavyede yazacak takatim yoksa insan eti de yiyebilirim; diğer hayvanlar tükenince. *
görsel