baligi sadece annesinin elinden yemis kisidir.
cok bir eksiklik degildir.

sabahin korunde kalkip butun gun, bir baligin aga takilmasini beklemek icin cok sabirli olmasi gerek kisinin...
benim gibi sabirsizlar gitsin pazardan 2 kilo balik alsin...
Bir kere gitmiş ve tutulan balıkların 100 santimetre kare kovanın içinde yaşamaya çalıştığını görüp balıkları denize atmış ve tövbe etmiştir.
iç anadoluda yaşayıp şaçma sapan göletlerde kokmuş balık tutmayı mantıksız bulan kişidir.
beceriksiz ve zevksiz kişidir.
çocukluğumda çok gittim.anca 1 tane tutunca bu iş benim işim değil deyip bıraktım.ben balığı tutmayı değil yemeyi severim.
en son balık tutmaya gittiğimde; oltayı arkamdan doğru tam fırlatıcam lanet olası kanca tişörtüme takılmıştı. yarım saat kancayı çıkarmakla uğraştık. o gün bu gündür balığı sadece yemekle meşgulüm.
eğer deniz, nehir,ırmak gibi avlanma ortamı olupta hiç gitmemiş kişilerse evet o kişiler daha sabretmenin ne demek olduğunu, sabreden derviş muradına ermiş deyimini ya da sabreden derviş muradına eremeden ölüp gitmiş deyimlerini yaşamamış kişilerdir. zevk alıp almamak önemli değildir, ama elinin altında imkan varken bir kez bile denememiş kişilerin hayatlarını sorgulamalarını rica ederim.
benim o.
babama yuz kere soylememe ragmen balik tutmayi ogretmedi bana. Turkyedeki arkadaslardan da sanirim kimse ilgilenmiyor o isle
bayramlarda istanbul bombosken, kadikoyde balik tutan insan huzuru diye birsey var , bizzat gordum ama ben yasayamadim sozluk. dua ediyim de belki oyle biri cikar karsima.