bugün

fenerbahçeyi kıskanıyorlar o yüzden şike yalanı ile düşürmeye çalışıyorlar diyen kazamnın durumu.
saat 2,5 sularında babamla uğurböceği,karasinek,pervane böceği,sümüklü böcek ve kimliği belirsiz bir böcekten daha oluşan yarışı izledik efendim.espriiler havada uçuştu tabi ki sümüklü kazandı.
yanan parmağın için buzlukta buz ararken, viennetta'yla karşılaşmak.
beklemediğin birinden mesaj almak.
cumartesi günü uyandığında okulun olmadığını hatırlayıp tekrar yatmak.
(bkz: ayak masajı)
insanların yırtık olması.

insan olmaktan kurtulun!
küçük bir çocuğun hiç bir çıkar gözetmeden size gülümsemesi.
herhangi bir hayvanın size gelip sırnaşması,

finalden 100 almak(gülümsetmek değil havai fişek bile patlatır),

sesi hoş olan bir bayanın canımmmm demesi.
zeka geriliği olan bir öğrencime, boş kağıda porte yapıp sol anahtarı çizmeyi öğretmeye çalışmam ve onun başardığı andaki yüz ifadesi her şeye bedeldi.
boktan bir günün içindeyken, bir gece önce sizi üzmek isteyenler yüzünden yine mideniz bulanırken, bütün gece uyumamışken, üstelik sabah erken kalkıp yüksek lisans sınavına gitmek zorunda olduğunuzdan, yani herşey içinden çıkılmaz durumda iken ; haliyle berbat geçen sınavın dönüşünde 3 küçük veledin bim'in önünde yüksekçe bir kaldırıma çıkıp ellerindeki fanta şişelerini sallamaları ve hepsinin aynı anda kapaklarını açmasıyla tüm köpüklerin yerlere saçılmasını görmek.. dayanamaz gülersiniz, çünkü onlar o kadar masum ve keyiflidirler ki, sizi güldürdüklerini görüp daha bi şevkle eğlenmeye ve köpüklü fantalarını içmeye çalışmaya devam ederler.
hayata böyle lezzetler lazım..
tatlı bir yeğeninizin olduğunu hatırlamanız.
nispeten pahalı bir restoran da

garson'nun "hardal aktarayım mı?" demesi.
hiç beklemedeğiniz birinin, beklemediğiniz bir anda halinizi hatrınızı sorması.
yer bağcılar yürüyüş yolu.
bir kız arkadaşımla sıcaklardan dolayı elimizde su şişeleri ile dolaşırken küçük su satan çocuklar ayağımıza dolanır ve;

+abi su almazmıydınız.
-elimizde var sağol.
+abi havalar nasıl sıcak görmüyormusun?
-görüyorum bak aldık suyumuzu zaten.
+bak nasıl içiyorum ben *.
-oooh afiyet olsun yol verde geçelim biz.
+sana afiyet olmuyo ama alda olsun.
-uuuuh ver 2 şişe. *
+2 şişe kime yeticek be abi havaları görmüyor musun?
internetteki rahatsız olduğunuz bir durumu bir arkadaşınıza belirtmek ama suçlamadan senin tanıdığın biri olabilirmi diye sorarak belirtmek ama onun bunu inkar etmesi " o değil" demesi. ve o gece itibariyle rahatsız olunan nickin bütün üyeliklerinin o gece değişmesi. şimdi buraya kadar herşey normal gibi neresi gülümseten diyecek olursanız, gülümseten kısım şu ki; internet denilen meretin herşeyi saklaması ve kaydetmesi, ya bi gece oturmuşsun bütün hesaplarını değiştirmişsin ama tarihler kalmış yani değiştirdiğin tarihler san aktif olunan tarihler belli birde yazdıklarını silmiş ama forumlarda alıntı yapılınca hepsi bikaç sıra aşağıda kayıtlı hadi bunuda geçtim. bilgisayarda printscreen diye bi tuş var ve bu tuş herşeyi kaydedebiliyor ve ben bu tuşu kullandım. evet "elimde belgeler var" hala gülüyorum. çok komik lan. bir gecede ve nedense sizin rahatsızlığınızı belirttiğiniz gece bütün hesaplar değişiyor ilginç tabi ama kesinlikle gülümseten bi detay.
uyanamayıp geç saatte gidilen işyerinde henüz patronun gelmemiş olmasına şahit olmak.
bitti sandığın son pasta diliminin senin için saklanması.
(bkz: gözlerim yaşardı)
her sabah işe gitmek için güvenparktan geçiyorum. tanımadığım insanlara günaydın, kolay gelsin demeyi seviyorum. birgün orayı süpüren yaşlı amcaya kolay gelsin dedim, başını yerden kaldırdı 'sağol evladım' dedi. onun yüzündeki o gülümseme tüm günümü mutlu geçirmemi sağladı.. her gün o amcayı bulup günaydın demek için hep gözlerim arar oldu ve her sabah aynı şeyi yaptım.. birgün yine ordan geçerken canım çok sıkkın oldugu için söylemek hiç içimden gelmedi, konuşcak güç bulamıyordum kendimde. yanından geçerken 'günaydın evladım, hayırlı işler' diyen o amca hem hayata dair iç burkan detaylarda, hemde hayata dair gülümseten detaylarda yerini almayı başardı. gülümsemek güzeldir sözlük, gülümsemek güzeldir...
yeni başlangıçlar.
anneme iş arkadaşımla kavga ettiğimi söyledim. iyikide söyledim. şuan acayip bi özgüven var. bu anneler nasıl başarıyorlar bunu bilmem ama artık kendimi daha iyi hissediyorum.
yılbaşı gecesi eve dönerken, metro istasyonunda 15-20 kadar kişi ve 3 sarhoşla beraber beklerken, metro gelirken sarhoşlardan birinin ' alemin kralı geliyor ' diye bağırması ve metro istasyonundaki herkesin ince bir gülümsemesi. *
- yere düşen her şey en zor ulaşılabilecek noktaya yuvarlanır. (yer çekimi kuralı)

- yanlışlıkla çevirdiğiniz bir telefon numarası hiçbir zaman meşgul çalmaz ve biri daima cevap verir. (yanlış numara kuralı)

- patronunuza işe geç kalma sebebinin patlak lastik olduğunu söylerseniz ertesi sabah lastiğinizi muhakkak patlak bulursunuz. (mazeret kuralı)

- eğer trafikte şerit değiştirirseniz, eski şeridiniz şimdi bulunduğunuzdan daha hızlı akar. (bu hep böyledir). (değişkenlik kuralı)

- vucudunuz tamamen ıslandığında telefon çalar. (banyo kuralı)

- beraber görülmek istemediğiniz biriyle beraberseniz tanıdığınız biriyle karşılaşma ihtimali tavan yapar. (yakın tesadüf kuralı)

- birine bir aletin çalışmayacağını ispat etmeye çalıştığınız zaman o alet çalışır. (sonuç kuralı)

- kaşınma katsayısı vucudunuzda ulaşılması zor olan yerlerde en yüksektir şekilden şeklile girersiniz. (biomekanik kuralı)

- ne olursa olsun koridordan en uzak sandalyenin sahipleri en geç gelir. (tiyatro kuralı)

- bir kahve içmek için oturduğunuzda patronunuz sizden bir görev ister ve bu görev süresi kahve soğuyana kadardır. (starbucks kuralı)

- eğer soyunma odasında sadece iki kişi varsa, onların soyunma dolapları bitişiktir. (murphnin soyunma odası kuralı )

- tereyağlı ve reçelli ekmeğinizin yeni yaptırdığınız veya aldığınız halıya düşme ihtimali, halının pahalılığı ve yeniliği ile doğru orantılıdır. (yüzey kuralı )

- ayakkabı ayanıza tam geldiyse, o ayakkabı çirkindir. (brown'un fiziksel görünüm kuralı )

- elleriniz yağa bulaştığında, burnunuz kaşınmaya başlar ve acil çiş etmeniz gerekmektedir. (mekanik tamirat kuralı )

- gerçekten çok sevdiğiniz bir ürünü bulup aldığınızda, o ürünü üretmekten vazgeçerler. (wilson'ın pazarlama stratejisi kuralı)

- eğer kendinizi hasta hissedip doktor randevusu alıp gittiğinizde aniden iyileşirsiniz. eğer randevu almazsanız hastalık devam eder. (doktor kuralı)

- birisi tarafından seyredilme olasalığı yaptığınız işin aptallık katsayısıyla doğru orantılıdır. (olasılık kuralı)
teomanın bizi tanıdığı gerçeğidir efendim. Şarkılarında kendinizi bulursunuz fakat bulmak size iyi mi gelir, ha gelir mi?
Finallerin bitmesi sebebiyle eve dönülmüş ve aradan iki gün geçmiştir. Evdeki dolap karıştırılırken liseden kalma bir kitap göze ilişir ve açılıp şöyle bir karıştırılmaya başlanır. O çok sevdiğiniz, değer verdiğiniz sıra arkadaşınızın kitabınızın üzerine çizdiği karikatürler görülür. Onu bu kadar uzun süredir neden aramadığınız ve ihmal ettiğiniz aklınıza gelir. Ne yazık ki telefonunuzda yeterli kontör bulunmamaktadır ve saat gecenin üçüdür. internet üzerinden kontör almak akla gelir ve bilgisayar açılır. Tam o sırada telefona şöyle bir mesaj gelmiştir; "Çok özledim be abi." Gülümsemek ve gözlerin dolması aynı ana denk gelir ki bu duygunun güzelliği, anlatılmaz yaşanır cinstendir.