bugün

büyük depremlerden çıkmışsınızdır, hayata dair sıkıntılarınız olmuştur en az diğerlerinin ki kadar. artık pek fazla bir beklentiniz yoktur ama hayata da küsmüş değilsinizdir.biranda biri çıkıp gelir çalar gönül kapınızı zor günler geçiriyordur bellidir bakışlarında gözlerinin uzaklara dalışlarından, sessizliğinden anlarsınız.
sonra kocaman bir söz verirsiniz ona beraber gögüs germek için zorluklarına. gün gelir gereksizlerle yüz göz olursunuz sineye çeker gün gelir bir gülüşüne her şeye bedel dersiniz.beraber gelip geçer acı tatlı günler bir bütün olur büyürsünüz.ögretir ögrenirsiniz. saygınızı yitirmessiniz birbirinize. gerçeğide yalanıda herşeyidesiz olursunuz. can * yaparsınız.* yeni güne yeni yıla beraber girersiniz.güzel şeyler fısıldarsınız kulağına. hikayeler anlatırsınız.
uyurken bile el ele tutuşursunuz. uyandığınızda ilk gördüğünüz şey onun gözlerinin içinde kendinizdir.ilk günaydını şebnem ferah şarkısı ile söylersiniz birbirinize.
gazate okumanıza izin vermez kahvaltı masasında.sinir olursunuz birbirnize. sonra o bulmacasını çözerken siz gazatenizi okursunuz.eşlik edersiniz sudokuçözerken. ayrı takımları tutar ama beraber sevinirsiniz.zamanın nasıl geçtiğini farkedemessiniz.
kıskanırsınız belli etmeden ama o yapamaz açık açık söyler sizi arkadaşlarınızdan, annenizden, kardeşinizden kıskandığını.
uyumlu giyinmeye dikkat edersiniz. o sizin gömleğinizi ütüler giydirir, siz onun saçlarını ütülersiniz. son kez ayna yerine birbirinize bakarsiniz...
elma şeker alıp dönersiniz çarşıdan beraber yemeye çalışırsınız kahkahalar içinde çocuklar gibi ağzınız burnuzun şeker olur yapış yapış, ne kadarda da eğleniyorsunuzdur.

beklemeyi sevmessiniz ama terminalde onu getirecek otobusu dört gözle beklersiniz şiirler yazarsınız özlem duyulası ona, terminal girişlerinde ayazda, soğukta.
aşti banklarında sabaha kadar uyumaya çalışırsınız sizi ona götürecek otobusün hareket saatini beklerken... sizde aşti böyle hatıralar bırakmıştır ya onda diye sorarsınız şimdi...

bir gün farkedersiniz gözlerindeki parıltının kaybolduğunu, eskisi gibi olmadığını, koltuğunuzun altına sırnaşmaz artık. garip cümleler kurar, anlam veremediğiniz sözler duyarsınız.
kopuverir biranda bağınız belkide kopartılır. yaşanılanlarda neden(ler) ararsınız. bulduklarınıza inanamaz, bulamadıklarınızı yorumlamaktan başka birşey yapamassınız.gerçekleri belkide sadece siz bilmiyorsunuzdur. kimlere nerelerde meze olduğunuzdan habersissiniz. ölüm gelir aklınıza oturup ağlarsınız anam diye...
melek bir yandan şeytan bir yandan
biranda sizde gereksiz oluolmuşsunuzdur, gerekmediğinde gereksiz denilecek kadar.başkalarınıda daha iyi anlıyorsunuzdur şimdi...
ama hayat her şeye rağmen devam etmektedir...
20/06/07 *
insan bir yaşında yürümeyi, iki yaşında konuşmayı öğrenir, altı yaşına geldiğinde anaokuluna başlar, eğer imkânı yoksa başlayamaz...

sorarlar o insana ne olacaksın diye oda doktor, öğretmen veya başka bir şey olacağım der...

beş yıl okur sonra üç yıl sonra bir dört yıl daha sonra sonra sınava girer kazanamaz bir daha başlar kaznır ve altı yıl daha okur sonra uzmanlığı okumaya başlar, sekiz yıl dokuz yıl bilemedein on yıl hadi bir beşde benden onbeş yıl o insan okur hedefine ulaşabilmek için...

Artık ameliyatlara girer sözü geçer, sözü geçene kadar otuz yıl geçer ama o doktor olmuştur hayatındaki ana hedef ulaşmıştır. sonra birgün yola çıkar ve bir kaza sonucu sağ elini kaybeder. Hayatı yıkılır çünü otuz-otuzbeş yılını verdiği şeyi bir an kaycak gibi hisseder çünkü ana hedefinden uzaklaşmıştır.

Ama bu hedefe ulaşırken belkide unuttuğu yan hedefleri vardı. Evlenmişti, iki çocuğu olmuştu, kazandığı parayı yatarmıştı, rahatlamıştı hem zaten elli yaşındaydı bu mesleği yapabilmek için kırkdört yılını hebe etmemişmiydi...

Birden arkasını döner, gerçi tam dönmez yarım döner, karısını alır yanına bahçeli bir eve çıkar ve ana hedefini kaybetmiş ama yan hedeflerinden kazanmıştır. Bu kazancı ne kadar mı harcar??

sadece üç yıl...

Gerçeği görünceye kdar yaşadığı üç yılla, böyle birisini tanıyan ben ve ya bir başkası ne yapar iyi insandı, rahmet eylesin der. ve insanın üç yıllık yaşadığı mutluluğu aramaya koyulur ve hayatı devam eder...
o kadar acıya, o kadar yaraya rağmen ayağa kalkıp gülümsediğinde anlarsın ve kendi kendine mırıldanırsın... hayat her şeye rağmen devam ediyor...
elbette devam ediyor dediğim cümle. ne yani ben acı çekiyorum diye dünya neden dursun. yaşasın insanlar ya. kimseyle sorunum yok. ben acımı kendi başıma da yaşarım.