bugün

1961'den başlayarak "Olaylar ve insanlar" yazılarında ve gazetecilik yaşantısında yaptığı eleştirilerinde kırıcı olmadan, başarıları, övünülecek yanlarını okurlarına ulaştırmıştır. (d. 1932, ö. 2015, istanbul)
garip bir şekilde sevilir hasan pulur.. mahalledeki hep o sözüne çok iltimas edilmeyen, ama orada olmasi, yaşıyor olmasi mutluluk veren akşamcı amcadır hasan pulur.
Gerçek bir duayendi. Organ yetmezliği yüzünden vefat etmiştir. Bu adamlar gazetecilik mesleğinin en şerefli ve en bilgili kalemleri idiler, yerleri dolmuyor maalesef; yerlerini deli mısırlı kadir gibi zerzevatlar alıyor.
Köşe yazarlarının halk yararına çalıştığı günlerden kalan, maaşını sadece çalıştığı gazeteden alan yazarlardandı.
Huzur içinde yatsın.
Vefat etmiştir.
zamanında susup şimdi aynı durum başına geldiğinde gazeteci dost(!)larından eylem bekleyen gazeteci yazar.

umur talu'nun 13 mart 2013 tarihli son yazısını okuduğunuzda durumu daha iyi anlayacaksınız. çünkü milliyet gazetesinden uzaklaştırıldığında hasan pulur susmustu, şimdi de pişman !!. ama umur talu istifini bozmadan cümlelerine devam ediyor.
Gizli bir Hüseyin Üzmez potansiyeli taşıyan adam.

17 yaşında bir veletken, Milliyet Gazetesi binasındaki kısa iş tecrübem sırasında, kendisiyle uygun olduğu bir zamanda kısa bir sohbet gerçekleştirmek istediğimi söylemiştim. Amacım kendisinin iş tecrübelerinden faydalanmak, belki de hayata dair birkaç nasihat almaktı. Ancak bu ricama karşılık üzerimde sapıkça bakışlar yakalayınca bu düşüncemden hemen vazgeçtim. Bunu izleyen günlerde adamın gözünü sürekli üzerimde yakaladım; hatta birkaç gün sonra dayanamayıp sordu bana "niye gelmedin?" diye. Ben de fırsat bulamadığımı söylemiştim.

O günden sonra kimseyi gereksiz yere gözümde büyütmemem, aslında insanların kendilerini şişirdikleri kadar "insan" ve "aydın" olmadıkları gerçeğini kavradım.
milliyet gazetesi köşe yazarı hasan pulur'un eski dönemlerden terör ile alakalı bir yazı.

---burus vilis ölüymüş---

15 ağustos 1984... emirgân'da, abdullah efendi lokantası'nda öğle yemeği...
gazeteciler cemiyeti yönetim kurulu başbakan özal'ı ağırlıyor, bakanlardan mustafa kalemli de var.
korumalardan biri, yemeğin ortasında başbakan'ın yanına geliyor, eğiliyor, bir şeyler söylüyor. özal hemen kalkıyor, müdüriyet odasındaki telefona gidiyor, o günlerde cep telefonu filan yok.
başbakan biraz sonra geliyor, belli etmemeye çalışsa da canı sıkılmışa benziyor.
* * *
bir süre sonra özal'a gelen telefon anlaşılıyor, pkk eruh ve şemdinli'yi basmış, adeta ilçeyi esir almış, herkesi sindirmiş, bazı görevlilerin silahlarını alarak çekip gitmiş...
özal da bir açıklama yapıp, güneyde bir yere tatile gidiyor:
'birkaç çapulcu eşkıyanın işi!'
* * *
özal'ın 'birkaç çapulcu eşkıya' dedikleri, yani pkk bir süre sonra o hale geliyor ki!
çapulcu eşkıya dediğine, dep milletvekilleri orhan doğan, mahmut alınak, selim sadak'la haber yolluyor.
ne mi diyor?
orhan doğan anlatıyor:
'çocuklar gidin ona söyleyin, ateşkesi uzatsın, ateşkesi uzatsın ki, generalleri de ikna etme şansı bulabileyim. dağda ne yapıyor bu adam? gelsin ankara'da siyaset yapsın, gelsin seçimlere girsin, arkasında halk varsa bakan da milletvekili de olsun. artık türkiye bu savaşı taşıyamıyor, size de büyük iş düşüyor.' (faruk bildirici, 23 şubat 2005, hürriyet)
* * *
yillar yılları kovalıyor, 'pkk bitti/pkk çöktü/pkk perişan' manşetleri eşliğinde (!) bakın nereye geliniyor.
hakkâri'de valinin odasında, içişleri bakanı mustafa kalemli'ye brifing veriliyor, en büyük rütbelisinden bölgenin en ulu makam sahibine kadar...
onlara anlatılıyor ki 'pkk etkisiz hale getirilmiştir/bölge huzur içindedir/endişe edilecek bir şey yoktur.'
* * *
birden bir ses:
'yalan!'
sesin sahibi tuğgeneral altay tokat'tır.
arkaya dönen korgeneral, kaşıyla, gözüyle işaret ederek, tuğgeneral'e susmasını söylemektedir.
tuğgeneral susmaz:
'susmam komutanım, burada bakan'a yalan söyleniyor, hiçbir şey sona ermedi. mevsim kış, her yer kar, eşkıya mağaralara kapandı, kar eriyince her şey eskisinden kötü olacak.'
yavuz donat, o toplantıyı hatırlıyor musun? o tuğgeneral'in akşam söylediklerini de:
'herkes birbirini kandırıyor!'
* * *
ve gelinir yarına...
pkk, eruh ve şemdinli baskınının 25. yıldönümünde abdullah öcalan'ın yapacağı açıklamaya...
herhalde imralı'da mahkemede söylediklerini tekrar edecek.
anayasa değiştirilmeli, bu cumhuriyetin iki uluslu ve iki dilli bir devlet olduğu kabul edilmelidir.
bakalım öcalan ne diyecek?
yüz kere de olsa, bin kere de olsa tekrarlayacağız:
'terörle bir yere varılamaz diyenler görsünler nereye varıldı.'
öcalan'ın ağzına bakar hale gelindi.

---burus vilis ölüymüş---
medyamızın şoven kemalist kanadını temsil eden "dinazor"lardan biri.
türkiyenin sayılı köşe yazarlarından biridir.
en dobra yazar.sakınmadan dileğini yazar.muhalifleri çıldırır o yine yazar.
adam gibi adam, aslan gibi yazardır. eli öpülesidir.
53 yaşındaki oğlu korkut pulur'u kaybeden acılı baba.
(bkz: evlat acısı)
"eğer everen'i yargılayacaksanız, bitlis jandarma komutanını da yargılamalısınız. evren'in emirlerini yani kanunsuz emirleri uygulayan herkes de suçludur. yani bütün orduyu yargılamalısınız."
ülkenin en iyi köşe yazarlarından biri * . verdiği kıssadan hisselerle ve yaptığı ince göndermelerle okuyucularının yazılarını merakla beklediği kinaye ve dil ustası. türk basınının en büyük şansı hasan pulur gibi bir adama sahip olmaktır, derim. meraklısına;

http://www.hasanpulur.com/
engin bilgi ve deneyimlerininden yararlamak için her siyasetçinin her gün okuması gereken yazar. nitekim yaşayan tarihtir kendisi, yaşanan olayları geçmişle karşılaştırır ve müthiş benzerlikler bularak dersler çıkarır, tarih biliminin konusu gibidir.

ayrıca recep tayyip erdoğan tarafından suratına telefon kapatılmıştır. hata rte'nin hasan cemali aramak isterken isim benzerliğinden hasan pulur'u aramasından kaynaklanmıştır.*
ertesi gün hangi konuda hangi detaya sahip hangi ince espiriyi içinde barındıran bilgiyi vereceği okurlarınca merakla beklenen başarılı köşe yazarı.milliyette yazar kendileri.
http://www.milliyet.com.t...=Hasan%20Pulur&ver=13
http://www.milliyet.com.t...=Hasan%20Pulur&ver=37
kabataş erkek lisesi mezunu olup, okuldaşımdır. yalnız bir şeyin farkında değildir ki yıllardır da farketmemekte direniyor. 2000 li yıllara geldik artık ve 1940 larda yaşamıyoruz.
yıllar önce,milliyet gazetesinde ki olaylar ve insanlar köşesinde,tatil notları yazısı içinde bana teşekkür ederek ikramiye ve genel müdürden teşekkür almama sebep olmuş yazar.

not:yazıdan öncede kendisini severdim.
bugün ki köşe yazısında birilerine giydirmiş yazardır. pek yakında ergenekon soruşturması kapmasında tutuklanabilir. benden söylemesi.

sayfanın ırzına geçilmemesi için link veriyorum.
buyrunuz: http://tinyurl.com/3svh4t
yılların gazetecisi olmasına rağmen, ayşe özyılmazel hakkında aşağıdaki linkteki çirkin yazıyı yazabilmiş, son yıllarda pek kaale alınmamasından dolayı popülarite kaygısı güttüğünü düşündüğüm köşe yazarı.

http://www.milliyet.com.t...06/10/01/yazar/pulur.html
Milliyet gazetesinin üçüncü sayfasına birinci sayfa muamelesi yapılmasına sebebiyet veren usta gazeteci.Sevilesi insan
01.08.2007 tarihli yazısında oray eğin e çok güzel ayar vermiş olan gazetecidir. seviyesini hiç düşürmeden karşı tarafın ismini zikretmeden çok güzel ayarları döşemiş ve yazısını bitirmiştir.

(bkz: donusu muhtesem olmak)