bugün

70' lerin çok satan yazarı. seks, entrika ve mafya gibi konuları senaryo tadında işlemesiyle tanınır.
(bkz: fedai)
(bkz: yılan soyu)
(bkz: mezar)
yazarlığa 32 yaşında başlamıştır.81 yaşında ölmüştür fakat the betsy,kanunsuzlar,tutku fırtınası,önce hayaller ölür,tek başına,şöhretin yasası gibi ebedi yaşayacak romanları mevcuttur.bir çok romanıda filme konu edilmiştir.
harold robbins mario puzo'nun sulandirilmiş versiyonu olan yazardir. genelde bir sanayi kolunu fon alarak hilayesini anlatir. ve muhakkak kahramina koltuk cikan yahut hasmi olan tecrubeli bir ihtiyar cikar.

harold robbins hemen hemen butun konular hakkında yazmiştir. döneminde yasamis olan butun egzantirik adamlar dan ilham almistir.

renkli ilgi cekici yan karakterler yaratmiştir ki bence bunun en iyi temsilcisi olan eseri vurguncular eseridir.

bu eserde howard hughes esinlenmiş bir egzantirik elamanin basindab gecebler anlatilmaktadir. hatta nevada smith adinda yari kizilderili yari irlandali olan felegin cemberinden gecmiş olan son mohikan vari silahsorun portresi ve hikayesi bir filme konu olmustur. yalniş hatirlamiyorsam basrolunde steve mcqueen oynamisti. (yazar değil evladim oyuncu oyuncu)

binaeylehen harold robbins cok yonlu bir yazar oldugunu yazdiği eserlerinden ve kulliyatindan anlayabiliriz. turkiyede sahaflardan ölü esek fiyatina eserleri temin edilebilir. (tane 2 kaat istikamet kadikoy)
daha liseye başlamadan önce okuduğum; frank* kane karakteriyle, arka kapağındaki elinde puro tutar şekilde üstten iki düğmesi açılmış gömlekle poz verdiği resmiyle zihnime yer eden, her sayfası 70ler kokan kanunsuzlar romanının yazarı. kaç kere okudum bilmem, şimdi bulsam yine okurum o kitabını. başka hiçbir kitabı da aynı tadı vermemiştir ne hikmetse.
babamın bana "romankeş" dediği yıllardı. kitap okumaya ara verdiğimde gözüm kararır başım dönerdi. harold robbins ve okuduğum ilk romanı 79 Park Avenue (79. Park Caddesi) ile ozaman tanıştım. basit kenar mahalle yaşamları ve düşmüş insanların hayatta tutunma mücadelelerini yalın bir şiir gibi anlatması beni çok etkilemişti. acıyı sıcak bir sosla servis yapıyor, dudaklarınızda uçuk, tatlı bir hüzün bırakıyordu.