bugün

Türkçe'nin dünya tarihindeki ilk dillerden biri olduğunu savunan dil bilim teorisidir. Teori
1930 yıllarında Mustafa Kemal Atatürk tarafından desteklendi ve bizzat geliştirildi.
insanda gülme isteğiyle başlayıp, ağlamaya evrilen bir iz bırakan ilkokul teorisi.
şanlı türk tarihinin (!) en güzide eseri.
10 milyar yıllık türk tarihinin en güzide buluşudur.
hiç'de yabana atılacak bir teori değildir. binlerce yıl öncesini konuşuyoruz. bu günkü dünyaya bakarak bunun cevabını veremeyiz. "kayıp kıta mu" araştırmalarını incelerseniz, o kıt'anın türklerin ataları tarafından kurulduğunu ve bütün medeniyetlerin bu kıt'adan yayıldığını, dolayısıyla bu kıt'ada konuşulan dilin tüm dünyaya yayıldığını görürsünüz. ulu önder kayıp kıta mu'yu araştırmak üzere insanlar görevlendirmişti fakat bu araştırmalar akamete uğradı peşi getirilemedi...
atatürk'ün nasıl bir deha olduğunu kanıtlar nitelikte teoridir.

ortaya atılmasının asıl sebebi yeni kurulmakta olan bir devletin* dünya komuoyunun dikkatini çekmesidir.
bir özleştirmeci olarak saçma bulduğum kuramdır.
Akla ve bilime aykırıdır.
inananları mevcut...
atatürk'ün bizzat kendisinin araştırdığı üzerine tezler geliştirip incelediği, bütün dillerin türkçeden geldiğini savunduğu teoridir lakin daha sonra kendisi vazgeçmiştir bu teoriden.
Zaten tüm diller kökünde aynıdır.
Mustafa armağan'ın derin tarih dergisinde incelediği teori.

Teoriye göre;

Paralel kelimesi, barabar kelimesinden türemiş.

Niyagara kelimesi, atalarımızın şelalenin sesinden rahatsız olup ne yaygara demesi sonucu oluşmuş.

Amozon kelimesi, amma uzun öbeğinin evrimleşmesi sonucu ortaya çıkmış.

Ve daha bir sürü şey...
Çürütülmüştür.
dönemin ruhuna uygun bir hipotezdir. asla teori mertebesine gelmemiştir ve gelmesi mümkün olmadığı gibi, şart da değildir.

sonuçta atamızın türk dilini mümkün olduğu kadar arındırma ve yeni kelimeler kazandırma çabaları başarıyla sonuçlanmıştır. yerine konulabilecek ve bizim de kullandığımız türkçe kökenli sözcükler mevcut olduğu halde, rusça sözcüklerle dolu olan azerbaycan türkçesini az çok bilenler ne demek istediğimi anlarlar...

atamızın dil devriminin başarısının bir ispatı da söz konusu devrimi eleştiren malların eleştirirken kurduğu cümlelerde saklıdır. eleştiri cümlelerinin içi dil devriminin eseri olan sözcüklerle doludur!...
Bilimsellikten uzak siyasi bir teoridir. Şimdi bize her ne kadar komikte gelse -ki komiktir- dünün dünyasını, bugünün dünyasının düşünceleri ile açıklayamayız.
Okudukça daha fazla inandığım kuram.
Atatürk tarafından geliştirilmemiştir. Ve bazı dalak kimselerin iddia ettiği gibi birara ve Amazon kelimelerinin Türkçe olduğunu da iddia etmez. Bilim camiasında kabul görmemiş teoridir.
Atatürkün de doğru olmadığını bildiği ama gözleri ve zihinleri türkçeye yönlendirmek için oluşturduğu da söylenen teori.
Atatürk bu kuramı ortaya atarken zaten doğru olmadığını biliyordu sadece türkçe ye ve türk halklarına dikkat çekme amacı vardır

Çünkü atatürk öncesi osmanlı döneminde bırak islamiyet öncesini Fatih sultan mehmet bile anlatılmazdı

Ama atatürk hunlar ve iskit gibi halkların turk olduğunu bildiğinden Türk devletleri arasında saymıştır bunları doğru da yapmıştır atatürk den saçma bir haraket de çıkmaz zaten.
Çok saçma bir teori olmasına rağmen faydasını da gördüğümüz bir sürece sokmuştur bizi. Aşırı türkleşme sonucu kullanıma gereksiz birçok laf sokan tdk bu teorinin verdiği görüş sebebiyle zaten kaynak dil türkçe diyerek dolaşıma sokulan bu gereksiz engelleri biraz da olsa yavaşlatmıştır. Ayni zamanda güvenini kaybeden halka ister istemez bir güven aşılamıştır.
Doğru bir teoridir. Tüm diller türkçe'den türemiştir.
Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın bizzat açıklayacağı daha önceleri kimsenin duymadığı bir teoridir.
başbuğ atatürkün ne kadar büyük bi türk milliyetçisi olduğunu anlamak için bu konuda yaptırdığı çalışmalara bakmak yeterlidir.
efsane bir teori. insanın bir devrim yapıp bir ülke inşa edesi ve böyle şeylerle uğraşası geliyor. meselâ bu teorinin doğruluğunu ispat etmek için ingilizce ''okay'' kelimesinin türkçe ''ok ve yay'' bileşiminin zaman içerisinde seyrelmiş hali olduğu, ingilizlerin oku hedefe isabet ettirince ''okay, okay!'' diye bağırdığı iddia edilmiş.
güldüren teoridir. ne kadar saçma olduğunu teoriye ait bir örnekle açıklayayım.

teoriye göre ankara kelimesi nasıl oluşmuş?

ilk insan bir takım çeşitli sesli harfleri tabiat olaylarına göre ifade etmeye başlamış. mesela gök yüzündeki yıldızları gördüğü zaman "ooo" demiş, bir canavarla karşı karşıya kaldığı zaman "üüüü" demiş, uzaklık duygusunu ifade etmek için "uuu" demiş. bu ve buna benzer saçmalıklar devam ediyor.

sonra ilk insan güneşi gördüğü zaman "aaaa" demiş, sonra "ağğğ" demeye başlamış ve bu hecelere başka heceleri eklemeye başlamış. ve yine bu ilk insanlar "ağanağakra" kelimesini türetmiş. belirli bir zaman sonra da "ankara ankara" diye bağırmaya başlamışlar.

bu güzel teorinin saçmalığıyla sizin kahkahalarınızı baş başa bırakıyorum.