bugün

Bu sayısal öğrencilerinin yarısı tıp yarısı mühendislik isterler. he canlar he fen liseleri varken siz hacettepe tıpı kazanıcaksınız zaten.
Not: sayısalcıyım.
tm öğrencilerine ''amaaan siz de ne var ki. sadece matematiğe çalışıyorsunuz'' diyen kazma tiplerdir.
ulan biz mi dedik size, sayısalı seçin diye.
tm'den bir yere ya da sözelden bir yere girmek en zoru. sayısaldan 200 puan alsan bile gidiyorsun bir yerlere.

bir de kendilerini dünyanın en zeki insanı sanarya bunlar. ah o triplerine bitiyorum işte ben !

not: ana sınıfı terkim aslında.
(bkz: bi bitmediniz amına koyim)
lise bitip de okul puanları geldiğinde okul başarı puanı sıralamasında sırf eşit ağırlık ve yabancı dil sınıfı öğrencileri yüzünden, onlardan kat be kat fazla çalışmalarına rağmen alt sıralarda yer alırlar aynı zamanda. çok daha az çalışmayla çok daha yüksek not ortalamasına sahip olur çünkü diğer öğrenciler.
biz mükemmeliz edasında oldukları zannedilen lisede alanlarını fen bilimleri olarak seçmiş olan götleri haklı yere kalkan öğrencilerdir.
not: üniversite terkim. ciddi hem de matematik öğretmenliği hem de hacettepe.
sayıları son derece az olan sayısal öğrencileridir.

hatta genelikle eşit ağırlıkçılar "siz eşek gibi çalışıyorsunuz ama biz işletme okuyup sizin patronunuz olacağız" hezeyanıyla saçma sapan kendi götünü kaldırmaya çalışır. ayrıca dürüst olursak bir sayısalcının götü kalkık olması da son derece normaldir, vakti zamanında diğer bölümlerde bir arkadaşın matematik dersine girdik, adamlar üniversitede kümeleri görüyor amk, kümeler lan ahaha. Şimdi kimse kusura bakmasın bilmem kaçınçı dereceden integral türev bilmemne çözen adamda, kümelerle çebelleşen adama karşı havalansın. Kümeler amk hala gülüyorum.
Çoklu zeka kuramından gayet de haberdardırlar ancak kendisinde yüklenen müfredat gereği pratikte böyle kuramın olmadığı kanısına varmıştır. Sayısal öğrencisi hem bir eşit ağırlık öğrencisi hem de bir sözel öğrencisidir. Onuncu sınıfta sayısal bölümüne geçtiği halde 2 sene tarih ve coğrafya görür. (diğer bölümlerle aynı müfredat.) Üç sene boyunca da edebiyat görür. Bununla bitmez bu gördüğü derslerden diğer bölümlerle ortak sınava girer. Ha bu arada değişen müfredattan sonra üniversite müfredatı düzeyini aratmayan düzeyde fizik, kimya ve biyoloji görür. Çoklu zeka kuramına göre zeki olan sözel öğrencilerimiz ise yalnızca türkçe, tarih, coğrafya görür.
Adamlar doktor muhendis olcak lutfen beri gelin.
muhasebeci-malimüşavir olup dosyaların içinde çürüyüp gideceklerdir.
hayır neyin havası bu anlamadım.
götleri yemediği için sayısalı seçemeyenlerin kıskançlıktan çatlaması ve aşağılık kompleksi sonucu sayısal öğrencilerinin götünün kalkık olduğunu sanması durumudur.
(bkz: kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş)

afedersin ama senin çalıştığın en zor ders edebiyatken sayısalcılar fizik için kıçlarını yırtıyor.

sen ygsde 160 dakikada 120 soru çözerken onlar aynı sürede senden fazla olarak fizik, kimya, biyoloji de çözüyor. bu da her soru için sadece bir dakikan var demek.

senin girebileceğin en iyi bölüm hukukken onlar tıp, mühendislik, mimarlık gibi kazanması da okuması da göt isteyen bölümlerdeler, sen daha kıçı kırık bölümlerde bile sınıfta kalırken. (hoş artık hukukta okuyan öğrencilerin bir kısmı da sayısalcı. niye? ygsde sayısalcılar fen bölümünü de yapabildikleri için senin bir adım önündeler. fizik yapabilen kafaları az bir çalışmayla edebiyata da bastığından lysde de başarılı olup her zaman olduğu gibi senin önünde oluyorlar. belki de senin kazanmana engel oluyorlar *)

sen yata yata okurken onlar mezun olabilmek için kıçlarını yırtıyor.

neymiş efendim sosyal hayatları yokmuş, asosyallermiş de bık bık bık. sorarım sana, sen sosyalsin de bir sayısalcıdan farklı olarak ne yaptın?

e sayısalcı olmanın da bir bedeli olmalı tabi. bırak da götü kalksın. sen de kendini buralarda tatmin etmeye çalış. öptüm.

not:evet, liseliyim. * *
sınıfın en iyi notunu almasına kaşın bi puan için ağlayan kişiler.
hem sayısal hem de sözel zekaya sahip oldukları için diğer bölümler tarafından gıpta edilen bölümdür. sanatçı ruhlu olur bazıları. * bu yüzden götlerinin kalkık olmalarında haklıdırlar sonuna kadar. (bkz: yiğidi öldür hakkını yeme)
bir çoğu zaten s*kik bölümlerde okuyor, sonra sayısal olsa ne olur amk hepsi tıp mı kazanıyor sanki, ben de eşit ağırlıktım ama sayısal yapamadığım için değil istediğim meslek grupları oradaydı diye seçmiştim o yüzden size diyorum lan sayısal olmayan her adam yapamadığı için ea veya sözel değildir. ayrıca yapamıyorsa da yapamıyor ben bir sürü okuma özürlü sayısal gördüm, iki eser ismini aklında tutamayan adam gördüm ben onlara salak diyor muyum hiç !?
bunların çevre mühendisliği okuyup havasından geçilmeyen üst modeli de var.
sayisal sectim diye digerlerinden ustun oldugunu zanneden ogrencidir. bu onun digerlerinden daha zeki oldugunu gostermez sadece zeka cesidi farklidir, bunun calismayla cabalamayla da ilgisi yoktur. ayrica cevrede sayisal secipte yeteneklerinden cok uzak meslekler secen mutsuz, basarisiz insanlar vardir.
dersleri daha zordur ve daha çoktur ve bir çoğu bunun üstesinden gelir. üstesinden gelenlerde ki göt kalkıklığı değil kendince başarının gururudur. sayısal okumayan bilemez zorluğunu, bok atmasın.
zekanın gerçek kıstası 'sayısal' yeteneklerdir.
not: şimdi bana sözel, doğa, içsel, kişilerarası zekadan bahsetme. onlar geliştirilebilir. azcık kendinizi sevin bee.
çoğu sayısal öğrencisi de zeki olur en azından sözelcilere göre. ben de sözelciyim fakat komplekslerim yok. farkımız bu ahbap.
valla üniversite sınavında ilk 30 bine girmedikten sonra bi anlam ifade etmez. göt möt kaldıramazlar.
lisenin ilk yılında fizik kimya dersleri iki gelmesine rağmen sırf istedikleri için sayısal seçip, sırf istediği için eşit ağırlık seçenleri aklınca aşağılamaları zeka seviyelerini zaten gösterir.