bugün

Geçmişle yaşayan, geçmişin etkilerinden kurtulamayan insanların içinde bulunduğu melakolik bir durumdur...
keşke demek geçmişle yaşamak demektir...
geçmişle yaşamanın daha kötüsü geçmişte yaşamaktır. geçmişten ders almak yerine geçmişe saplanıp kalmak, pişmanlıklar, keşkeler içinde boğulmaktır. geçmişten alınan derslerin geleceği şekillendirmesi gerekirken, geçmişe saplanan kişi geleceği yokmuş gibi hareket edip kendini harcar.
(bkz: maziyle yasayan bok içinde ölür)
geleceğe inat yaşananacaklara set çekmektir, önündeki mutlulukları görmemek, ruhu körleştirmektir.
eskiyi düşünmeye ek olarak nefes almaktır.
kendisine göre yaşadığı olayları kaldıramayan bunyelerin içinde bulunduğu durum...

çok sevdiği insanın bir anda onu terk etmesi, çok sevdiği bir yakının vefat etmesi, kişinin kendi yaptığı hatalardan dolayı çok sevdığı insanı kaybetmesi ve o hatayı yapmasaydı herşeyin belki de daha güzel olabileceğini düşünmesinden dolayı yaşar geçmişle...

belki de gelecek hiç birşey ifade etmiyordur kişi için, ne zaman düzeltmeye kalksa kendini gelecek için ne zaman yeni bir başlangıç düşünse yine geçmişle yaşayanlara denk geldiği için vazgeçmiştir gelecekten ve geçmiş onu mutlu ediyordur...

belki de; hala o ince parmaklı küçük bir el gelip çevirmemiştir yüzünü geleceğe, ya da olmak istememiştir birisi ince parmaklı küçük bir el...

belkiler ve keşkeler bitmemiştir daha hayatında ve bitmemek için direniyordur, beynin de, yüreğin de ve tüm vucudun da...
önündekini görememeye sebeptir.
tarihin tekerrürden ibaret olduğunu dü$ünerek gelecekte hata yapmamaya neden olacak durumdur. diğer bir neden ise, geçmi$te ya$anılanların $imdiki zamandan daha güzel olmasıdır.
bugünü yaşamaya ve yarını kurmaya zaman bulamamıza sebep olur. insanın geçmişini sorgulayıp, hatalarından ders alması, neden-sonç ilişkileri kurması olgunlaşmadır. Ama bu hatalardan dolayı sürekli pişmanlık duyması, keşkelerle başlayan cümlelerden kurtulamaması insanı mutsuzluğa iter ve yerinde saymasına neden olur.
haddinden fazla geçmişle hesaplaşmanın sonucu olarak bugünü ıskalamak.
(bkz: geçmişle hesaplaşmak)
bayramlar da nükseden hal eli öpülecek dedeler kalmamışsa hele. efkarda çöker netekim...
geleceği ıskalamaktır.
keşkeler silsilesidir. gerek yoktur ve önümüzdeki maçlara bakmak gerekmektedir.
sürekli yerde olmaktır.arkasına bakıp gülerken insan sürekli bi yerlere takılıp düşer çünkü.sonrada önüne bakıp ağlar, suçu geleceğe atar.ama bilmez asla geçmişi olmasa geleceğinede gülebileceğini.asıl suçlu geçmişidir aslında.insan geçmişiyle gülmeyi bırakıp geleceğiyle ağlamayı öğrendiği zaman yaşamaya başlar.
kuyruğuna teneke kutular bağlanmış kedinin çaresizliğidir.
geçmişte yaşayan insanın yaşam biçimi.
(bkz: geçmişte yaşayan insan)
yaşananların ağırlığındandır belki de yaşamak eskilerde,ya da her adımda bir geçmişe gitmektir parlak gelecek yerine.
birbirini tamamlayan olaylar silsilesi içinde başlar her şey,gün gün ve adım adım peşine takılır insanın çaresizlik denen o soğuk duvar.bağırırsın,kahredersin,gömülürsün yalnızlığına daha çok,kendin varsındır bitek;çaresiz kalırsın kendine sokulursun bir çift gülen göz yerine.
tam bi keşmekeş yani,
kolayca girersin ilerde zorlanarak,belki de hiç çıkamayacağın bu koyu derinliklere;ne bırakıp giden sevgilinin o keskin acısı,ne ezilişlerin,ne de ezik olmadığın halde yüzüne söylenen her kelimede ezikliğin içinde kaybolman yetmez seni biraz olsun düşündürmeye.
bir köprü kurman gerekir karşıya geçmek için;onu hiç beceremezsin!
sürekli tekrar eder durur gerçek kendisini,öyledir çünkü;o gerçektir ve senin gerçeklerin tek başına bi anlam ifade edecek kadar tutarlı değildir.alırsın onu da yanına diğer gerçeklerinle,bigün dersin,bigün gerçekliğini göstericem dersin,o bi gün gelecektedir,sen ise geçmişindeki sahte gerçeklerinle savaşmaktasındır hala,.,.
hayat bi melankoli değildir senin için,ama her yerde karşına çıkanları karşılamaya sadece bu yeter.sen artık yavaş yavaş melankolinin sınırlarında bi sürgünsündür.bun da herkes kanaatkardır,ama senin geçmişe attığın adımların aksine,sana bu sürgünlükte bi adım geri attıracak yoktur,varsa da gözükmüyodr.
ilk başlarda rahatlatırsın kendini,telkinlerle yürütürsün yarı geçmiş biraz şimdi ,çok az da gelecekle.bu bi devinimdir.yavaş yavaş vazgeçersin,bohem takılırsın,anı değerlendirip'carpe diem' naralarına soyunursun.ufak denemeler yaparsın şansını arttırmak adına,kalkmaya çalışırsın;bir el ararsın,ama bulamazsın.köşeler tutulmuştur,ya da o an sana öyle gelir,sonuç olarak küçük girişimler küçük kayıplara dönüşür.olsun dersin,yine denerim,daha yolun başı dersin.ortada bi yol olmadığını anlayınca ise ayrı üzülürsün.bir süre sonra boşvermeye başlarsın ve her denemende yalnızlığa son vermek için,borç alırsın hayallerinden.geniş bi alan gibi görünür hayallrin,ama bisüre sonra bağımlı olursun,her kaybedişte biraz daha çalarsın hayallerinden;biraz daha kısarsın gelecekten.ne o el gelir kaldırır seni ne de sıyrılıp atamazsın bedenini geçmişin ağırlığından...
çok kötü bir durumdur gerçekten. geçmişinizde iyi olaylar da, kötü olaylar da yaşamışsanız kötüdür geçmişteki anılarla yaşamak. özellikle yaşı 30 u geçmiş geçkinler bu olayı sık sık yapar. tabi bir yerde yapı meselesidir. yani kişiden kişiye değişir. ''benim dedem rahmetli gamsız bir insandı. kafasına hiç bir şeyi takmazdı. 80 yaşına kadar yaşadı rahmetli'' gibi konuşmalara hepimiz şahit olmuşuzdur. yani kafaya bir şey takmamak, ve geçmişte yaşanan olayları, geçmiş zamanları sürekli düşünmemek insanın ömrünü uzatıyor. geçmiş zamanları düşünüp o zamanları aramak veya o zamanların kötü izlerini sürekli düşünmek insanın bugünkü ve gelecekteki hayatını tamamen etkiler. geçmişte yaşamak bugün davranışlarınızı etkiler, davranışlarınız kaderinize dönüşür, geleceğinizi etkiler. kısacası yapmayın. yapıyorsanız psikolojik bir yardım alın. salıcakla kalın.
takıntılı olmaktır. geçmişe mazi, geleceğe niyazi derler diyerek işin içinden çıkmak en yararlısıdır, düne hatta dünden de öncesine takılı olmak da yaralayıcı.
geçmişle yaşamak, bence insanın kendine yakışanı giymesidir.
son derece berbat bir durumdur .Önemli olan hatalardan ders çıkarıp bir daha yaşamamaktır.Ah keşke böyle yapsaydım ya da ah keşke böyle olsaydı değil de bundan sonra böyle yapacağım böyle olacağım demeli.Geçmişe takıntı çok kötüdür geleceğide yakar.Her zaman kendine güvenmeli ve öz güveni de yıkmamak gerekiyor.
(bkz: şanlı geçmiş ütopyaları)
Geçmişte Etkilenipte kaldıramadığın olaylar silsilesinde, suçlu olmadığın halde kendi hatanı aramak, yapsaydında değişmeyeceğini bile bile sürekli keşkelerle, nedenlerle kendi hatalarını ve başkalarının hatalarınıvsorgulama Suçluluk ve suçlama hisleri arasında gidip gelmek.
her insanın yaptığı eylem.

an öyle garip bir kavram ki 0,000001 ms sonra bile bitmiş oluyor ve her şey geçmişte kalıyor.
konuşmalarımız, hareketlerimiz, yaşamımız geçmişten ibaret.

an o kadar küçük bir kavram ki yukarıda yazdıklarım benim geçmiş düşüncelerimden ibaret.

öyleyse geçmişte söylenen bir sözün an'da geçerliliği ne derecedir?