bugün

Gerçek kişilerin genellikle bir yıl gibi belirli bir dönem içerisinde elde ettikleri net gelirlerden alınan vergidir. Bu vergi alınırken, yükümlünün kişisel veya ailesel pozisyonu gözönüne alınır.
turkiye de 1950 lerden sonra alınmaya baslamıs vergidir. vergi hukuku derslerinde cokca uzerinde durulan konudur.
bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.

gelir vergisine tabi olan gelirlerin özellikleri şunlardır:
-gerçek kişilerin geliri olmalıdır
-1 takvim yılı içinde elde edilmelidir
-gelire sahip olunmalı yani gelir elde edilmelidir
-kazanç ve iratlardan elde edilmelidir
-kazanç ve irat safi olmalıdır

gelir vergisinde 2 tür mükellefiyet söz konusudur
-tam mükellefiyet (türkiye de yerleşmiş olanlar)
-dar mükellefiyet (türkiye de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler, sadece türkiye de elde ettikleri kazanç ve iratlardan dar mükellefiyet olarak vergilendirilirler)

gelire giren kazanç ve iratlar şunlardır:
-ticari kazançlar -----------(tahakkuk esasına dayanır)
-zirai kazançlar-------------(tahsil esasına dayanır)
-ücretler--------------------(tahsil esasına dayanır)
-serbest meslek kazançları---(tahsil esasına dayanır)
-gayrimenkul sermaye iradı---(tahsil esasına dayanır)
-menkul sermaye iradı--------(tahsil esasına dayanır)
diğer kazanç ve iratlar------(tahsil esasına dayanır) **
ticaret yapan birisi için gerekli ama memur için ibnelikten başka bir şey olmayan vergidir. adam mal alıp satmıyor ki gelir vergisi versin. ya da ben hayvan gibi yanılıyorum ne bileyim işte.
devletin sadece memurlardan çatır çatır alabildiği vergidir. üstelik şöyle bir saçma uygulama vardır. gelir vergisi yıllık gelir üzerinden alınmaktadır. memurun yıl sonuna doğru aldığı maaşlar toplamı bu oranı aşmakta ve alınan vergi çoğalmaktadır. bunun sonucunda ise kasım-aralık ayı maaşları düşmektedir. memurlar arasında buna vergiye girmek denilmektedir.
2010 yılı gelir vergisi dilimi oranları artırılmamıştır. oran sıfırdır. bu sene çalışanlar çok erken bir üst vergi dilimine girecektir. kimse anlamamaktadır. % 2.5 %3 olsun diye pazarlık yapanlar % 5 artması gereken vergi dilimi oranını fark etmemektedirler. çok önemli bir şeydir fakat 72 milyon insan hala uyanamamıştır. şaşırarak takip ediyorum. bu entrynin yazılışıda tarih olsun.
ancak 6-7 ay sonra haşırt diye maaşalarındaki vergi miktarı artınca anlaşılır. bizim insanlarımız cebindeki para düşünce aklı başına gelir.
iş hayatına yeni atıldığım şu günlerde tanıştığım, kazanç cebe girmeden üçte birinin alınması sistemi. kırk yıllık kuyumcu yolunu bulur vermez, dün işe girmiş garibanın cebine girmeden uçar parası.
ülkemizdeki tuttuğunu öp mantığında olan vergi kanunları gereği, bordrolu çalışanın (memur + işçi) daha maaş cebine girmeden tıkır tıkır her ay verdiği, bordrolu çalışan dışındaki zümrenin de mümkün değil tam olarak vermediği vergidir. imf ve avrupa birliği komisyonları her fırsatta çok acil bir vergi reformunun gerektiğini söylemekte, bizimkiler anca kafa tutmaktadır. enayiyiz nasıl olsa, 3 te 1 ini veriyoruz her ay, sesimiz çıkmıyor. vur kırbacı...
devletin yıllık toplam maaşınız üzerinden arttırdığı vergidir. misal 2500 lira brüt maaşınız var. devlet baba ne yapıyor, diyor ki "oğlum bak senin toplamda aldığın para 8800 tl yi geçti o yüzden vergini arttırıyorum".

yani devlete göre biz, aldığı bütün parayı biriktiren, yastık altı eden, yemeyen içmeyen gezmeyen fotosentez yapan canlılarız. ortada olmayan bir para üzerinden mevcut maaşımdan daha çok kesinti yapan bir düzen.

la biz insanlık olarak hakkaten malız amk. maaş vermeseler bize yeridir bu salaklıkla. çıkıp şu duruma bile itiraz etmiyoruz...
insanların alın terine devletin gelip beleşe konması. bir nevi haraçtır.
ücret bordrosu üzerinde, çalışandan kesilen ve 170 tl ye kadar çıkabilen haraçtır.
bizden gelir vergisini aldın ne oldu!
götün göğe mi erdi!
Ücretlerden stopaj usülüyle; ticari, Zirai, Serbest meslek gelirlerinden, menkul sermaye iradı ve gayrimenkul sermaye iradından beyan usulüyle toplanır.

Böylece;
Ücretlinin vergi kaçırma şansı yokken, diğer gruplar, eksik beyan ederek milyarlarca vergi kaybına neden olurlar.

Ciğerlerine kurt düşsündür; götlerini eşşekler ziksindir.
her üç ayda bir maaşımın 50 ile 80 lira arasında düşmesine sebep olandır. eşekle ilgili temennilere katılıyorum.
geliri çok olandan az oranda, geliri az olandan çok oranda alınan vergidir. devletümüz çok yaşa.
olmaması gereken vergidir. insan kazandığı paranın vergisini niye versin kardeşim. tamam yol vergisi, kaldırım vergisi al ama kazancımıza ortak olma.
geliri oldukça azaltan vergi türü.
bordro üzerinde görülen yıllık belli bir toplam tutarı aştığında yüzde bazında artan vergidir.
geçen ay yüz küsürlü bir tutar alınırken bu ay 200 küsür alınmıştır.
ula neyin kafasındasınız anlamıyorum ha!
kısacası haram zıkkım olsun tutarı.
ilk devletlerden bu yana, yönetenlerin yönetilenlerden topladığı değerin çağımızdaki adıdır. Yasal gasptır. Ödediğimiz vergiler ücretli yol, ücretli su, ücretli elektrik olarak döner.
"faaliyet grubuna göre 2012'de noterlerin birinci, lokantaların sonuncu olduğu maliye bakanlığı verilerinde yer almakta."

yukarıdaki cümlede kayıt dışılık aşağıdakilerden hangisidir?

a) gider gösterememek

b) 10 lira kazanarak geçinmek

c) vergi vermeyip hizmet beklemek

d) kişisel vergi ve cezaların arttırılması

e) yarım döner + ayran 3 lira
Devletin mafyadan farkı var mı diye sordurtan vergi.
Devletin mafyadan farkı olmadığını gösteren vergi.
ortalama bir maaşla çalışan birinin (1500-2000 TL), genellikle eylül ayından sonra, maaşından kesilen %20 - %27 arası vergidir.
2000 tl brüt maaş üzerinden yaklaşık olarak 400 tl brüt gelir vergisi kesintisi olur ki, bu gerçekten can yakar.

basit bir hesapla, aslında çalışanın harcamalarından dolayı ödediği vergi (2000 TL maaş alan biri için) yaklaşık 200 TL civarıdır. alınan asgari geçim indirimi ise 90-150 tl arasındadır. yani en az 50 tl burdan zarar var, bir de üstüne en az 300 tl gelir vergisi eklersek neredeyse maaşın 4 de 1 ini devlete veriyoruz. yazık lan bize.
istihkakımın yarısının cebren ve hile ile alınmasıdır.
%38 devlete çalışmama neden olan vergilerden.
Maliye Bakanı Şimşek: "Evlerde dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi hizmetleri verenlerin ücretleri, gelir vergisinden istisnadır" dedi. 08 Nisan 2015 Çarşamba 10:13 Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi hizmetleri verenlerin ücretlerinin, gelir vergisinden istisna olduğunu, aynı şekilde temizlikçilere ödenen ücretlerin de yine bu istisna kapsamında bulunduğunu bildirdi. Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Şimşek, bir süre önce ev hizmetlerinde çalışanlara sigorta zorunluluğu getirildiğini anımsattı. Bu uygulamanın, söz konusu hizmetleri verenlerin haklarını korumak için getirildiğini belirten Şimşek, böylece uzun yıllardır devam eden bir mağduriyetin önüne geçildiğini ifade etti. Söz konusu uygulamanın vergiye yönelik kısmı hakkında ise özellikle Gelir idaresi Başkanlığına bir çok soru geldiğine işaret eden Şimşek, şu bilgileri verdi: "Mürebbiyelik hariç olmak üzere, evlerde süt ninelik, dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi hizmetleri verenlerin ücretleri, gelir vergisinden istisnadır. Aynı şekilde, temizlikçilere ödenen ücretler de yine bu istisna kapsamında. Ancak, bu istisnanın uygulanabilmesi için, hizmetin özel fertler tarafından, ev, bahçe, apartman gibi ticaret mahalli olmayan yerlerde verilmesi gerekiyor. Yani bu şartlar varsa, ev hizmetlerinde çalışanlara yapılan ücret ödemeleri, gelir vergisinden istisna olacak."