bugün

gizli olan, görünmeyen demektir...
arapca kelimedir, turkcesi kayıptır
göz önünde bulunmayan.his ve aklın ötesinde kalan,insan tarafından kavranamayan manevi alemdir.
sadece Allahın bildiğidir.
akıl ve duyu organlarıyla algınamayan alemdir. gayb islamiyeten çok önce hemen hemen tüm kültürlerin mistik kolları tarafından incelenen ve uğraşılan bir alandır. büyücülerin uğraşısı bu alemdir ve bazılarının yegane amacı ölümden sonra bu aleme geçmek ve bilinçlerini muhafaza ederek bu alemde yaşamaktı.
supernatural'ın 6. sezonunda purgatory olarak hafiften dokundurmuşlar. ama aslında purgatory gayb falan değil.
konusunu açtığında karşınızdaki dindarın şekilden şekilde girip kırım kırım kıvrıldığını göreceğiniz konudur. aslında öyle değildir de böyledir öyle denmemiştir böyle denmiştir diyerek can çekişirler.
varlığın insan idrakini aşan boyutudur.
bilgisi sadece Allah'tadır.

gelecekten haber verme ile karıştırılabilir; zira bazı falcıların bilmeleri mümkün olmayan şeyleri bildiklerini, bunların çok küçük de olsa bir yüzdesinin bunu belli yetenekler ya da cinlerle iletişim kanalı ile yaptıklarını biliyoruz; ki dinen bu da yasaktır.

gaybın daha geniş bir kavram olduğundan hareketle; bazı şeylerin görülebilmesini; uzay-zaman koordinat sisteminin bükülebilmesine bağlayabiliriz; zira cinlerin çok uzun mesafeleri çok kısa sürelerde kat edebildikleri biliniyor. kgb ve diğe felli istihbarat birimlerinin bu varlıklardan faydalandığı iddiası da oldukça güçlü.

dolayısı ile büküm sonrası, cin, olacakların bir kısmını görüyor ve aktarıyor olabilir.
Gaybı bilmek, allahu teâlânın kendisi ile (mahlukatından) ayrıldığı bir durumdur. Kullae için buna ulaşmaya hiçbir yol yoktur. ancak:
A) allahu tealanın vahyederek bildirmesiyle, ( peygamberlere olur)
B) mucize veya keramet yoluyla ilham etmesiyle, (veli kullara olur)
3) mümkün olduğu yerde kuluna bir takım emare ve alametleri delil edinmeyi öğretmesiyle gaybı bilmeye yol olabilir.

Mesela tabibin kişinin nabzInın durumunu delil edinmekle, sıhhati veya hastalığı üzere hükmetmesi gibi. Veya ayın etrafındaki beyaz dairenin havanın rutubet üzere delalet ettiği, havanın rutubetinin ise ekseriyetle yağmura sebep olduğunu delil edinerek yağmura hükmetmesi gibi.
görünmeyen.