bugün

ne olursa olsun vazgeçilemeyen takım. takımım.

köklü bir inanç gibi, asla taviz verilmeyen ve terk edilmeyen.
bir ibadet gibi anmak galibiyetleri ve bir ceza gibi hatırlamak mağlubiyetleri.
ama yine de vazgeçmemek!

adıyla, takımıyla, taraftarıyla... bir bütün, bir inanç...

bir kara sevda...
haftayı en karlı kapatan türk takımı.
(bkz: vorolin in galatasaray a gelmesi)
öğrenciler sorar,
- hangi takımlısınız hocam?
tek cevabım vardır.
- türkiyede avrupa şampiyonu olmuş kaç takım var?
(onlar anlar ne demek istediğimi)
bir insan hayal edin kız arkadaşı ilk defa elini tuttuğunda heyecanlanmış ancak popescu'nun son penaltısındaki kadar heyecanlanmamış, aynı insan kız arkadaşı onu terkettiğinde üzülmüş, ancak tuttuğu takım tromso denen takıma elendiğinde daha fazla üzülmüştür. galatasaray böyle bir şeydir işte ya susup hıçkırıklara boğulacağın ya da sabaha kadar anlatacağın bir takım...
türkiye'nin 3 büyükler diye isimlendirilen takımlarından biri. uefa kupasını alan ilk ve tek türk takımıdır.
2008-2009 sezonunda 28. hafta itibariyle turkcell süper liginde şampiyonluğun en güçlü adayıdır. o olmadı diyelim 2.liği garantidir. aha da buraya yazdım.

dipten gelen editation: ben bu entariyi giyerim aga*
galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır cümlesi bile yetersiz kalmaktadır şampiyonluk için.
ama yine de..
aşk acısı yaşatandır.

en büyük kara sevdamız dedik ona, en büyük kalp ağrılarımız oluyor bu ara...
bu sezon kafadaki 3-5 saçı da yolduran takımdır.
bu sene takıma dönecek olan marcelo carrusca ve necati ateş ile ne yapacağını merak ettiğim takım.
hacettepespor'a yenilerek en kötü sezonlarından birini ya$ayan takımım. bir keresinde çaykur rizespor'a yenilerek aynısını yapmı$lardı.
hacettepespor'un 2 golle yendiği takım.

belirtmeye gerek var mı bilmiyorum ama hacettepe'nin ligte kalması mucizelere kalmıştır.
ısrarla;

(bkz: bülent korkmaz gitsin abdullah avcı gelsin)
bu kadar bilinçsiz bir taraftar kitlesine sahip olduktan sonra kendine kolay kolay gelemeyecek, özünü bulamayacak yalnız ve güzel takım/kulüp...

2008-2009 yılında futbol takımının yönetiminde yaşayabileceği her türlü skandalı yaşamasına rağmen, taraftar inatla başarısızlığın tek sorumlusunu teknik adamlar ilan ediyor. olayları yorumlama ve eleştirme özürlü olduğumuz her konuda olduğu gibi futbolda da kendini gösteriyor. yazık ki ne yazık!..

- sezonun başında kesinlikle gelecek vaad etmeyen, ülkesi almanya da kendisine sahip çıkılmamış, gittiği her takımdan kovulmuş skibbe gibi vasıfsız bi adamı, şampiyon olmuş şampiyonlar ligine katılma şansı olan, türkiye'nin en gözde kulübüne kim veya kimler getirdi?

- şampiyon ligi arifesinde forvet transferini kim/kimler ağırdan aldı? (hatırlarsanız steau maçlarındaki en önemli sorunumuz gol yollarındaydı)

- takım her türlü olumsuz faktöre rağmen ilerlerken kim/kimler felkamp gibi yanar döner bi adamı bu takıma danışman olarak getirdi ve huzursuzluk yarattı?

- takım içi disiplini neden sağlanamadı? bunun tek sorumlusu teknik direktör** müdür? hangi yerli oyunculara gereğinden fazla tolerans tanındı ve gerekli cezalar verilmedi? yabancı oyunculara neden her fırsatta üvey evlat muammelesi yapıldı?

- kendi başarısızlarının sorumlusunu kimler her fırsatta federasyona attı çirkin iftiralarla?

- kimler galatasaray'ın marka değerini daha da düşürdü? kimler kişisel hırsları ve çıkarları uğruna galatasarayı kullandı?

* bülent korkmaz istifa demeden önce bunları bi sorun kendinize. sorunun özünü/kökünü anlamaya çalışın. bülent korkmaz'ın istifa edip yerine başkasının gelmesi kemal unakıtan'ın görevden alınıp yerine mehmet şimşek'in gelmesi gibi bi şeydir.
asıl sorun zihniyettir!.. bunu görün artık!*
bizi sevindirmesi için sevmediğimiz takım, seviyoruz, öyle işte.
diğer çoğu türk spor kulübü gibi bombok bir yönetime sahip olan takımdır. ama sırf adıyla bile kendisine küme düşen hacettepespor üstünden laf sokmaya çalışan halı saha takımlarının taraftarlarını ezebilir, aman diyeyim. siz dünyada yokken metin oktay vardı bu takımda. böyle adamlara bize laf söyleten adnan kardeşleri de akl-ı selim yoluna davet ediyorum.
özhan canaydın'ı elektrik çağında mumla arayan fitbol kulübü.
basketbol tekerlekli sandalye takımı son avrupa maçında lottomatica'yı 87-54 yenmiştir. böylece avrupa şampiyonlar ligi finali vizesini almıştır.

edit: yarın (03 mayıs 2009) 13.45 de rollis zwickau ile final oynayacaktır. eğer kazanırsa 2. kez tekerlekli sandalye avrupa şampiyonu olacaktır.
sevdicek..
(bkz: avrupadaki 11 kupadan 6 sının galatasarayda olması)
engelliler basketbolda üst üste iki kere şampiyonlar ligi şampiyonu olmuş takımdır.

gerçekleri tarih, tarih'ide galatasaray yazar, bunu bir kere daha gördük aslanlarımızın sayesinde.
şampiyon olamasa da son 2 haftada ki performansıyla şampiyonu belirliyecek takım.
hayal kırıklığına uğratan futbol takımı.ciddi bir yapılanma gerekiyor.
2008-2009 sezonunda tüm kupalardan ümidini kesmiş futbol kulübüdür.tek umut yeni sezon için uefa biletini alabilmektir.
güncel Önemli Başlıklar