bugün

moldovadaki hrıstiyan türkler atatürkün incillerini türkçeleştirdiği; sanki türkiyedeki yaşayormuşçasına anlaşabileceğimiz;çok saygın bir türk boyudur_gök oğuz tühttp://rkleridirhttp://tr...ipedia.org/wiki/Gagavuzya
Bulgar Petko R. Slaveikov gibi bazı araştırmacılar Gagavuzları Peçeneklere dayandırmakta,bir kısım araştırmacılar ise Gagavuzlarla yakın bağlantıları bulunan Balkan Türk topluluklarından Surguçları ve Gacalları Peçeneklerin torunları olarak görmektedir. Bu sav doğrudur. Bugünkü Bulgaristan'da, eski Yugoslavya'da,Romanya'da, Polonya'da ve Rusya'nın güney bölgelerinde Peçeneklerin hâtırasını taşıyan pek çok yer adı bulunmaktadır. Dobruca bölgesinde Hırsova ile Maçin tepesi arasında Türklerin Peçenek,Romenlerin Peçenjaga dedikleri köy, Sırbistan'ın Kragujevac vilayeti Gruja kazasına bağlı Peçenogo köyü, Leskovac'a yakın bir yerde bulunan Peçenevce köyü, Romanya'da Mehadia ve Orsova
arasında yer alan Peçeneşka köyü bu yer adlarından sadece bir kaçıdır. Bu yer adları Ortaçağda daha fazlaydı. Bunların büyük bir kısmı daha sonraları değiştirilmiştir.

Dobruca'daki Hıristiyan Türkler, 1365 yılında bir devlet kurarlar. Bu devletin sınırları Tuna deltasından Emine Burnu'na kadar uzanmaktaydı. Devletin kurucusu Balık Han, ilk başkenti ise Kalliakra'dır. 1368'de başkent Varna olur; Balık'tan sonra da devletin başına Dobrotiç geçer ve devletin yayıldığı alan Dobruca eli olarak tanınır. Dobrotiç ölünce de Yanko yönetimi devralır ve siyasî gelişmeler sonunda I. Murad'ın vasiliğini kabul eder. 1393'te Yıldırım Bayezid, Dobruca eli'ni Osmanlı Devleti topraklarına katar. Bu dönemde Keykavus'un soyundan gelen Lizakos Karaferye valiliğini yürütmektedir. Lizakos tebâsıyla birlikte Zihne'ye nakledilerek bölgenin valiliğine getirilir. Yıldırım Bayezid'in yanında Malatya ve Erzincan seferine katılan Lizakos, savaşlardan yorgun düşünce hükümdardan vergiden muafiyet belgesi alarak Zihne'ye yerleşir ve burada keşiş olarak ölür. 1402 Ankara Savaşı'ndan sonra Osmanlı Devleti'nde bir otorite boşluğu doğunca Dobruca da bir süreliğine Osmanlı kontrolünden çıkar, ancak 1417'de I. Mehmet döneminde bölgede tekrar Osmanlı hâkimiyeti
tesis edilir. Rivayet edildiğine göre Osmanlı hâkimiyetine giren bu devletin al zemin üzerine beyaz bir horoz resminin bulunduğu bir bayrağı bulunmaktadır. Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'daki fütuhatı diğer halklar gibi Gagavuzların hayatında da yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Osmanlı hâkimiyeti altındaki Balkanlar belki de en uzun süreli sükûnet ve huzur dönemini yaşamıştır. Osmanlı yönetimi, Balkan mozayiğinde yer alan ve Hıristiyan olduğu hâlde Türkçe konuşan bu ecdat yadigarı küçük topluluğa ilgi duymuş olmalı ki Lizakos'tan sonra da Balkanlar'daki Hıristiyan Türklerin vergiden muafiyet belgesini bir kaç kez yenilemiştir. Mihail Çakır da "Osmanlı Türkler çok inan çok hatır vermişler hakikat Gagauzlara" demek suretiyle bu duruma işaret etmektedir. Gagauzlar da, bir çok savaşa iştirak ederek bağlılığını kanıtlamıştır. 16.yüzyılın arşiv belgeleri de Müslüman Türklerle Hıristiyan Gagauz Türklerinin iç içe,dostça yaşadıklarını ortaya koymaktadır.

Gagavuzların Tuna'yı geçerek Bucak'a göç etmesi 1765-1812 yılları arasında gerçekleşmiştir.Aynı dönemde 1768-1774, 1787-1791 ve 1806-1812 yılları arasında üç ayrı Osmanlı-Rus savaşı olmuştur. Bu savaşlar, çok büyük nüfus hareketlerine sebep olmuş ve savaş mağdurlannın, Ortodoks Balkan halklarının hâmiliğine soyunan Rusya'ya ve Osmanlı Devleti'nin kontrolünden çıkan bölgelere göç etmesini kolaylaştırmıştır. Aynı dönemde 1600 civannda Gagavuz ailesinin Bucak'a yerleştiği nüfus kayıtlarının incelenmesinden anlaşılmıştır. Mihail Çakır ise Bucak'a yerleşen aile sayısını 5.000, toplam nüfusu 40.000 olarak tahmin etmektedir. 18. ve 19.yüzyıllarda Gagavuzlar, Bulgar ve Moldavan göçmenlerle birlikte toplam 63 köye yerleşmişler,ancak özellikle 19. yüzyılın resmî belgelerine bulunduklan bölgenin .nüfus yoğunluğuna göre Bulgar, Moldavan, Sırp ve Yunan olarak kaydedilmişlerdir. Bazı ekonomik ve sosyal sebepler de Gagavuzların aleyhine gelişince Gagavuzlann yaşadığı alan giderek daralmıştır.

Gagavuzlar Moldavya'da ilk olarak 1770 yılında Çadır ve Orak köylerini kurmuşlar, 1812 yılında yapılan Bükreş Antlaşmasına kadar bir dağınıklık yaşanmış, ancak bu antlaşmanın ardından bölge Rusya'ya geçmiş ve Rusların göçmenlere toprak vererek göçü teşvik etmesiyle birlikte iskân hareketleri hızlanmıştır. Gagavuzlar, 1812 yılında Düzgünce, Kazayaklı,Baurçi, Tatar-Kıpçak, Vulkaneşti; 1814 yılında Beşalma,Bolboka, Taşpunar;1818 yılında Çadır, Kiryet, Yeniköy; 1820 yılında Avdarma, Coltay, Tomay, Haydar; 1821 yılında Satılık-Hacı,Dimitrovka;1830 yılında Başköy ve Bolgarlika köylerini kurmuşlardır.

1909-1910 yıllarında geçim sıkıntısı sebebiyle Gagavuzlardan küçük bir grup Orta Asya'ya Aktyubinsk'e (Turgay bölgesi) göçmüş, 1925 yılında bunların bazıları Taşkent civarına yerleşmiştir.Bütün bu olumsuzluklara rağmen Rus hâkimiyeti altında bir süre sükûnet içinde yaşayan Gagavuzlar, Çarlığın Ruslaştırma politikalarının artmasıyla birlikte 6 Ocak 1906'da Atmaca Pavlioğlu ve Andrei Galatan önderliğinde isyan başlatarak Komrat'ta bir cumhuriyet ilan ederler;başka bölgelerden beklenen destek gelmeyince 15 gün içinde Çarlık kuvvetleri bu devlete kanlı bir baslınla son verir.

''Komratlı Türk çiftçilerin kalkıntısı'' diye tarihe geçen bu olayda binlerce Gagauz öldürülmüştür.

Türk esir durmaz ya,Bolşevik ihtilâlinin yaşandığı 1917 Sovyet ihtilâli sırasında bir Gagauz isyanı daha başlar. Ancak bu da bastırılır.

12 Haziran 1931'de Hamdullah Suphi Tanrıöver'in Romanya'nın başkenti Bükreş'te elçi olarak göreve başlamasıyla birlikte Gagavuz Türkleri ile Türkiye Türkleri arasındaki bağlantı ve ilişkiler yeniden canlanır.Hamdullah Suphi, ilk olarak Dobruca ve Besarabya köylerinde inceleme gezileri yapar. Gagavuzlann Türkiye ve Anadolu'daki Türk kültürü ile ilişkilerini canlandırmak bir çok Gagavuz gencini orta ve yüksek tahsillerini yapmaları için Türkiye'ye gönderir. Ayrıca 26 Gagavuz kasaba ve köyünde Türkçe öğretim yapan okullar açtırır. Bu okullara Dobruca Türklerinden ve Mecidiye Müslüman Semineri mezunlarından öğretmen tayin ettirir ve bu okullarda Türkiye'den getirttiği ders kitaplarının okutulmasını sağlar. Hamdullah Suphi elçiliği süresince Romanya kralı Misel ve ana kraliçe Elena'nın güvenini kazanarak Romanya'daki bütün Türklerin eğitimi ile daha yakından ilgilenme konusunda desteklerini alır. Bunlarla da yetinmeyen Hamdullah Suphi, Gagavuzları Türkiye'de Trakya tarafına göçürerek asimile olmaktan kurtarmak ister. Bu konuda devrin Cumhurbaşkanı ismet inönü'nün de onayını alır. Ancak 1939'da II.Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte bu planı uygulama imkânı ortadan kalkar. Romanya'nın Besarabya topraklarını ele geçirmesini bir türlü kabullenemeyen Sovyetler Birliği, savaş durumunu bir fırsat bilerek 26 Haziran 1940'ta verdiği bir ültimatomla Romanya'yı bu bölgeden çekilmeye zorlar. Baskılara boyun eğen Romanya da, Sovyetler Birliği'nin zor duruma düştüğü bir anda 22 Haziran 1941'de Besaraya'yı tekrar ele geçirir. Bu karışıklıklar arasında Hamdullah Suphi'nin elçilik görevi 5 Aralık 1944'te sona erer. II. Dünya Savaşı'nm galipleri arasına giren Sovyetler Birliği, 29 Haziran 1945'te Besarabya'yı tekrar ele geçirir ve 10 Şubat 1947'de Paris Antlaşmasıyla bölge Sovyetler Birliği'ne bağlanır. Sovyetler Birliği yönetimindeki diğer millet ve topluluklar gibi Gagavuzlar arasında da zaman zaman kıpırdanmalar yaşanır. 1957 yılında görülen bir Gagauz dalgalanması,anında gene bastırılır.

Sovyet döneminde Gagauzlar,devamlı devlet kurma isteğini dile getirir. Yönetime sayısız dilekçe verilmiştir. Fakat bu istek,rejimin sert yapısı sebebiyle mümkün olmaz. Bir süre suskun kalmak yeğlenir.

Gorbaçov'un Sovyetler Birliği'nde iktidarı ele almasıyla başlayan açıklık ve yeniden kurma faaliyetleri sırasında bütün demir perde ülkelerinde olduğu gibi Gagavuzlar arasında da bir silkinme hareketi başlar. Bu,asırlık devlet kurma isteğinin bir sonucu olabilir! 1987 yılında Komrat'ta Gagavuz Halkı adlı bir teşkilat kurulur. Bu teşkilatın ilk kurucuları arasında Gazeteci Stefan Topal, Ressam Dimitri Savaşan ve Mühendis Andrei Bıyıklı bulunmaktadır. ilk oturuma Stefan Topal başkanlık etmiştir. Bu halk hareketinin yönlendirmesiyle 12 Kasım 1989'da özerklik bildirisi ilân edilir. Ancak bu sırada Moldavya Halk Cephesi'nin baskısıyla ülkede bir dizi yeni kanun çıkarılır. Bu kanunlar arasında yer alan Moldavancanın resmî dil olması,devlet memurlarına Moldavanca bilme zorunluluğu getirilmesi,hiç bir zaman Moldavan olmayan Gagauzları son derece rahatsız etmiştir. Bu şartların getirdiği gerginlik ortamı içinde ilân edilen Gagavuzlann özerklik bildirgesi de ülkenin toprak bütünlüğünü tehdit ettiği gerekçesiyle reddedilir.

Gagavuz aydınlarının öncülüğü ile 20 Ağustos 1990'da Komrat'ta Gagavuz Türk Cumhuriyeti'nin ilân edilmesi, ardından 26 Ekim 1990'da ilk genel seçimlerin yapılması ve başkanlığa Stefan Topal'ın seçilmesi Kişinev'deki Moldavya yönetimini son derece rahatsız eder. Başbakan Mircae Druc'un
yönlendirmesi ve Halk Cephesi'nin öncülüğü ile bu gelişmeleri durdurmak üzere 50 bin gönüllü (ki o zaman Moldova ordusu henüz yoktu,ordu adına bu volantörler yollandı) Kişinev'e gönderilir. Amaçları, soykırımdır. Gönüllüler güneye doğru ilererken Sovyet içişleri Bakanlığı devreye girerek bir felâketi önler. Bu gelişmelerin ardından 27 Ağustos 1991'de Moldavya SSC Sovyetler Birliği'nden ayrılarak bağımsızlığını ilân eder.

Bağımsızlık sonrasında Moldavya yönetimine Snegur'un gelmesi Gagavuzlar arasında sevinç yaratır. Zira iktidara gelen Köylü Parisi'nin Gagavuzlara karşı barışçı bir yaklaşım sergilemesi çözüm yolundaki ümitleri artırır. Bu yumuşama havası içinde 17 Aralık 1994'te "Gagavuz Yeri Hakkında Özel Kanun" görüşmeye açılır. Fakat bazı Moldavyalı milletvekilleri "Gagavuz Yeri" terimine diğer azınlıkları da harekete geçirir endişesiyle karşı çıkarlar. Bunun üzerine AGiT Yüksek Komiserliğinden bir heyet, kanun taslağının Moldavya'nın toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu rapor ederler. Böylece Başbakan Andrei Sangheli'nin başkanlığında kurulan bir komisyon, Gagavuz Yeri'nin özel statüsü hakkında çıkarılacak
kanununla ilgili çalışmaları başlatmıştır. Kanun taslağı üzerindeki çalışmaların bitirilip Moldavya Meclisi'ne sunulunca bir grup Moldavan milletvekili "Gagavuz Millî Azınlığın Statüsü Hakkında Kanun" adı altında yeni bir tasarıyı meclise getirirler ve bu tasanda özerkliğin kültürel alanla sınırlı kalmasını savunurlar. Bu iki tasarı arasında bir ara yol bulunarak Moldavya Anayasası'na eklenen 113. maddeyle 23 Aralık 1994'te Gagavuz Yeri Özerk Cumhuriyeti tanınır ve Gagavuzların self-determinasyon hakkı kabul edilir.

5 Mart 1995'te yapılan referandum ile Gagavuz Yeri'nin sınırları belirlenir. Buna göre, Gagavuz yeri; Çadır, Komrat (başkent), Vulkaneşti şehirleri ile Aleksevaha, Avdarma, Baurçi, Beşalma, Beşgöz, Bucak, Çeşmeköy, Çokmeydan,Dizgince, Dudeşti, Etulya, Ferapontevka, Gaydar,
Çaltay, Karbali, Kazayak, Kıpçak, Kirsova, Kongaz,Kongazcikul de Jos,Kotovkoe, Köseli, Kriet Lunga, Torna ve Yeni Etulya köyleri olmak üzere 3'ü şehir 29'u köy 32 yerleşim merkezinden meydana gelir.
Gagavuz Yeri'nin yüz ölçümü 1.800 km, nüfusu 180 000 civarıdır.
kullandıkları türkçe kolay anlaşılırdır. türkiye'de kimi kesimin ev hizmetlisi olarak tercih ettiği kişiler olan gagavuzlar güzellikleriyle kendilerine ayrıca hayran bırakırlar.
kültürlerine sahip çıkan, gerçek türk topluluğudur!..
''birilerine hrıstıyan türk '' derken gerçek türk kardeşlerimizi unutmuşuz!...
http://galeri.uludagsozluk.com/r/gagavuzya-214919/
(bkz: gagauz yeri)
(bkz: türk).
eskiden 3 yıllık bağımsız devlet idi. sonra moldova'ya katılmıştır.
"gagavuz yeri" olarak da bilinen, moldova'da yaklaşık 160 bin civarında olduğu tahmin edilen, hristiyan türk boylarından gagavuzların ya da gökoğuzların yaşadıkları, 23 nisan 1994'te kurulan moldova'ya bağlı özerk devlet. başkenti komrat'tır.

geçtiğimiz günlerde, ab üyesi romanya'nın moldova ile birleşme planlarına karşın, rusya'nın başını çektiği avrasya birliği yanlısı olan özerk devlette "moldova'nın bağımsızlığı ve romanya'ya katılması" seçenekleri adına için bir referandum yapılmış, oylamadan bağımsızlık kararı çıkmasına karşın fakat moldova tarafından tanınmamıştır. aynı referandumda ab yanlıları %2, rusya yanlıları %98 çıkmıştır.
isimlerinin kökeni oğuzlara ya da keykavus'a dayandırılan, günümüzde moldova'da yaşayan, ortodoks türk bölgesidir.
türk'lüğü islamcılık sananlara varlığıyla ders niteliğindeki ülkedir.
Avdarma

Beșalma
Beșghioz- beşgöz
Bugeac- bucak

Cazaclia- kazaklı
Chioselia- köseli
Cioc-Maidan- çokmeydan
Cișmichioi- çeşmeköy
Congaz
Copceac- kopçak

Dezghingea- dizginci

gibi kasaba adlarına sahip özerk bölge.
avrupa'da özerk türk cumhuriyeti.
resmi olarak moldova'ya bağlı.

bu özerk cumhuriyetin resmi dilleri gagavuzca, rumence.

oğuz türklerinden olan gagavuz türkleri nüfus olarak cumhuriyetin %82'sini oluşturur.

gagavuzlar kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptir. ordu ve hazine haricindeki tüm konularda bağımsızdır, merkeze herhangi bir bağlılılığı bulunmaz.

aynı zamanda 1990-1994 yılları arası bağımsız devlettir.
bağımsızlık yıllarındaki devlet bayraklarında türklerin milli sembolü bozkurta ithafen kurt resmi bulunur.

görsel
Yanlış bilmiyorsam Ukrayna ya bağlı idi.
gökoğuz ya da kökoğuz ya da oğuzköklü ülke. türk ülkesi.
https://youtu.be/fYBSshEQnI0
görsel

bu cumartesi beşçeşmelerde yaz festivaline konuk olacak ülke. eğlenceli olacağa benziyor. maltepe'ye ali kılıç geldiğinden beri festivale eğlenceye kültüre sanata doyduk yeminle adam hiç boş bi hafta bırakmıyor bize tuhaf bir şekilde o kadar zaman beyoğlunda yaşadım, resmen rutine öyle bi boğulmuştum ki, o mu belediyecilik anlayışı bu mu belediyecilik anlayışı aradaki uçurumu maltepede öğrendim.
bildiğin türkçe konuşuyorlar

http://www.youtube.com/watch?v=WbDQ55j2E4w

gagavuzlu bir kıza talibim.
aslen slav olan gagavuzlarIn memleketi.
1990-1994 yılları arasında bağımsız devlet olmuş lakin hiç bir ülke tarafından tanınmamış ülke.
Maalesef çoğu türk tarafından unutulmuş, türk yurdudur.

Mesela kırım kırım deriz ancak kırım'ı koruyamadık. Kırım'da %50 türk nüfusu var mı artık? Maalesef, %10-15.
Gagavuzya'nın %83'ü türk.

1990-1994 arası bağımsız olmaya çalışmış, bu yolda özerk Cumhuriyet hakkını söke söke moldova'dan alabilmiştir.

Ortodoks hristiyanlar asimile olur tezine rağmen Türklük şuurları kuvvetlidir. Türkiye'nin afrin zaferini bizzat kutlamış, 1990-1994 arasında kurtlu bayrak kullanmışlardır.

Ayrıca Konuştukları Türkçe gayet anlaşılabilir bir haldedir.

görsel
görsel
19 Ağustos 1990.
Moldova'ya bağlı Gagavuzya Türk Bölgesi bağımsızlığını ilan etti.

Bağımsızlık girişimi işgalci Moldova ve Sovyetler Birliği'ne bağlı Kızıl Ordu müdahalesi ile bastırıldı.

Elbet bir gün yeniden!
Gagauzya Valisi Eugenia Guţul:
Moldova Romanya ile birleşmeye karar verirse Gagavuzya (Moldova'nın Türk bölgesi) bağımsızlığını ilan edecek!

Romanya Başbakanı Ciolaku:
"Moldova ile birleşme fikrini destekliyorum. Bu birleşme ya Avrupa Birliği ile gerçekleşecek ya da başka bir yol bulacağız. Moldova'da benim gibi Romenler yaşıyor. Tarih haksızlık yaptı. Geçmişi değiştiremeyiz ama bir geleceği var."
Umarım bir gün bağımsız olur.
Bağımsız olmasını dileyeceğim ama Rf Ve Ab arasında bize veya kendine kalması pek muhtemel olmayan Türk bölgesidir.
televiziyası ile meşhur bir türk devleti.
çok seviyoruz.
dilleri tam benim dedem ve ananemlerin konuşması gibi. oralardanız biz de.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar