bugün

bu adam müziğin tanrısıdır, tanrının tek olduğunun kanıtıdır, 4.5 oktavlık sesi, duygusal kişiliğiyle örnektir. bıyığın bu kadar yakıştığı bir insan daha yoktur yeryüzünde, let's turn it on a capella version u dinlerseniz bir bugatti veyron motor sesi kulaklarınıza hücum edebilir.
benzemez kimse sana programinda maalesef doğuş un eline kalmıştır. yazık.
Bugün yatmadan 2 fatiha okuyun ruhuna, yazıktır. bugün doğuş taklidini yaptı kemikleri sızlıyor...
(bkz: ilah)
öbür dünyadan doğuş'a ''mümkünse taklitler asıllarını yaşatmasın.'' diye seslenen adam.
Bazı doğuşseverlerin siz freddie hakkında ne yazarsanız yazın eksilemesi de ayrı bir olay. Evet çekmecemde mahsun kırmızıgül cdsi var, ama aslında güllü dinliyorum daha bir hardkor geliyor bana.
hayatımda izleyemediğime yandığım 2 önemli vokalden biridir diğeri için (bkz: Elvis Presley).Hem vokali hem söz yazarlığı hem ses rengi ve sesini kullanması ve yılların ötesine ulaşan bir duruşu olan rock tanrılarından bir tanesi.
ansızın özlenendir.
Müziğin tanrısıdır.
Tabi tanrıça da olabilir.
Konumuz bu değil.
Normal konuşma sesi bariton aralığında olmasına karşın şarkı söylerkenki sesi tenor ve 4 oktavdır.
Ayrıca ses tellerindeki nodüle rağmen ameliyat olmayı reddetmiştir.
Ve formal vokal eğitimi almamıştır.
1987 ilkbaharında AIDS teşhisi konulmuştur.
Elton John ölümü üzerine "Tanrı en sonunda kare asını tamamladı dostum.. Janis Joplin, John Lennon , Elvis Presley ve sen.Arkadaşım olduğun için teşekkürler.Seni her zaman seveceğiz."
demiştir.
görsel
Gerçek adı, faroukh pluto bulsara imiş.
Asıl addı frederic bulsara değil Farrokh Bulsara olan müthiş sanatçı.
(bkz: king)
videolarını oturup saatlerce izleyebileceğim mucize sanatçı.*
en güzel mama diyen adam.
Belki daha öncelerden bu başlığa entry yazmışımdır tam hatırlamıyorum ama uzun süren suskunluğumu bu başlık altında bozmaya karar verdim.

Yeryüzüne gelmiş en büyük sanatçıdır kendisi. Şimdi herkesin kendine göre bir idolü vardır. Efendim kimisi Axl Rose der, kimisi Elvis der kimisi Michael Jackson der kimisi de oturup Serdar Ortaç der.

Ancak bu adamı tarafsız bir gözle izlediğinizde geçirdiği değişimin, olgunluğunun farkına varmakta gecikmezsiniz. 70 li yıllarından konserlerini izlediğinizde çok toy, sesi yeterince sert kullanamayan, kılık kıyafette döneminin çok daha farklı bir yaklaşımda biraz da kötü bir tarz olduğunu görürsünüz. Ancak 80 li yıllara gelindiği zaman hem yaşının verdiği olgunluk hem de o dönemin değişen tarzlarında kendine en uygun biçimde ve en yakışanı yaptığını görürsünüz.

1986 wembley konserini her queen hayranı defalarca izlemiştir. Çünkü 1 kere izlenilip bırakılacak türden bir konser değildir. Defalarca dinlersiniz izlersiniz. Hatta pcde boş boş takılırken bile arka planda kendisi açıktır.

innuendo albümünde kariyerinin noktasını koymuştur. Ancak gördüğüm en sağlam noktadır. Şarkıları ayrı ayrı ele almak isterdim ama bu iş çok uzun sürer. Yine de 2-3 parçasını ele almak gerekirse;

innuendo: albümün adını da taşıyan şarkı. Tam bir şölen. Bohemian rhapsody'nin babası görevindedir. Her dakikasında ayrı bir anlam her saniyesinde ayrı bir güzellik vardır.

Headlong: innuendo albümünün en hareketli parçalarından. 1986 wembley konserinden sonra bu klibi izlediğinizde aids hastalığının insanı ne duruma düşürdüğünü görebiliyorsunuz. Çökmüş ama enerjik bir Freddie karşılıyor sizi klipte.

Show must go on: Sanırsam bu şarkının güzelliğini reddedecek kimse yoktur. Olmasın da. Hastalığın son demlerindeki adamın tek çırpıda, tek kayıtta işi bitirdiği şarkıdır. Albümün en çarpıcı şarkılarındandır.

Mother Love: innuendo albümü içinde resmi olarak yer almıyor diye biliyorum ama Freddie'nin tamamlayamadan gittiği şarkı olmuştur. Son dakikalarını Brian May seslendirmiştir. Ancak şarkı çok lezizdir.

Oturup bir şarkısını bile dinlemeyen varsa şu herifin, çok şey kaçırdıklarını bilmesi gerekir.
peygamber olduğundan haberi yoktur. kitap inmeyen peygamberler var ya onlar gibi.
Queen in bas solisti.
mitolojideki müzik tanrılarından bir diğeri.
baba değil direk ebeveyndir. ne anadır ne baba ikisi birdendir.
arkadan verince değerini kaybetmeyen efsane.
gece gece hakkında 5 entry yazılarak duygulandırmış efsane vokal. edit: yazılanları okumamıştım lan *
hayatımda gördüğüm en sempatik adamdır.

yahu bir insan nasıl bu kadar sempatik ve karizmatik olabiliyor sorusunu akıllara getirir. dünya üzerinde hiçbir sanatçıda olmayan emsalsiz bir sesi vardır. bu ses konuşurken bas bariton, şarkı söylerken tenor çıkar. hatta freddie mercury neden dişlerini düzelttirmedi sorusunun cevabıdır. çünkü, mercury sesinin değişeceğini düşünerek ve haklı olarak bunu istemeyerek asla dişlerini yaptırmamıştır -bu nedenle hep ağzını kapatarak güler - o harika sesi bizlere bahşeden bu dişler tüm çarpıklıklarına rağmen baş tacı edilmeyi hak ediyordur.

bunların haricinde freddie mercury oldukça duygusal bir adamdır. aşk şarkıları her ne kadar neşeli duyulsa da (bkz: i was born to love you) aslında benim için tüm o neşenin ardında derin bir hüzün barındırır. çünkü freddie mercury yaşadığı aşklarıyla tamamen burukluğun her boyutunu görmüş bir insandır, tapılasıdır, samimidir.

sahne şovlarındaki enerjisi kimsede yoktur. ölümünden yıllar önce gerçekleştirdiği muhteşem konserleri, ölümünden yıllar sonra izlenildiğinde aynı etkiyi bırakır. sadece sizin için bir kez daha şarkı söylüyormuş gibi bir izlenime kapılmanızı sağlar. sonsuza kadar queen'in o farklı notaları, freddie'nin o benzersiz sesiyle yaşamak istersiniz. fakat tanrı onu siz doğmadan yıllar önce yanına şarkı söyletmek için almıştır çoktan.
eskimeyen adam.
Hakkında bu kadar entry girilince dirildi sandığım güzel sesli insan.
ibne olup olmaması sevenlerinin umrunda değildir zira adamla yatağa girmiyoruz müziğini dinliyoruz diye düşünürler. kendi hayatıydı yaşadı ve öldü. onu sevenler her zaman olacaktır. efsanenin dibidir!