bugün
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı13
- aristoteles'in orta yolu8
- patiswiss14
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- bik bik moderatör olsun14
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- anın görüntüsü15
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni14
- ali erbaş19
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi10
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi17
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu8
1830'da cezayir'i işgal eden fransızlara karşı direnen cezayirli birliklerin lideri konumunda olan 24 kişinin cesetlerinin yıllarca fransa'daki müzede sergilenmesinin ardından cezayir'e teslim edilmesinin haberidir.
cezayir cumhurbaşkanı tebbun 1830-1962 yılları arasında fransızların 5,5 milyon insanı katlettiğini söylerken, cezayir insan hakları savunma birliği çıtayı biraz daha yükseltip bu sayıyı 10 milyon olarak aktarır.
insan hakları örgütlerinin ve birçok tarihçinin hemfikir olduğu ise katledilen insan sayısının yüz binlerin bi' hayli üstünde olduğudur.
https://m.ensonhaber.com/...aasi-cezayire-teslim-etti
https://www.aa.com.tr/tr/...-yeniden-gundemde/1899863
görsel
cezayir cumhurbaşkanı tebbun 1830-1962 yılları arasında fransızların 5,5 milyon insanı katlettiğini söylerken, cezayir insan hakları savunma birliği çıtayı biraz daha yükseltip bu sayıyı 10 milyon olarak aktarır.
insan hakları örgütlerinin ve birçok tarihçinin hemfikir olduğu ise katledilen insan sayısının yüz binlerin bi' hayli üstünde olduğudur.
https://m.ensonhaber.com/...aasi-cezayire-teslim-etti
https://www.aa.com.tr/tr/...-yeniden-gundemde/1899863
görsel
170 yıllık şarap verseydi kazanırdı da naaş verince bilemedim şimdi.
Medeniyet mazlumlari ezmektir. Cezayililer de ne oluyor? Bir cezayire ile bakin bir de Fransa'ya Paris'e... Eyfele şatolara.. sen nehri'ne... Niye kani görüyorsunuz.. niye kafataslarını görüyorsunuz? Paris'te aşk başkadır.. Paris'in modası farklıdır bunları görün...hem bunlar kendi sokaklarında yapmadilar ki... Cezayir'den Fransa'ya gelinceye kadar koskoca akdenizi geçtiler.. akdeniz'i geçerken koskoca akdenizde ellerini yıkamadılar mı geçmez mi kan o kadar denizde....
Fransa tükaka.
Bu Fransızlar da çok kötü.
Öyle mi?
Cezayir de Fransa katliam yaparken biz Fransa'yı destekledik. Cezayir'in eylemlerini "tedhiş (şiddet, terör) hareketleri", "çapulculuk", "eşkıyalık", "isyan", "ayaklanma" olarak bağımsızlık hareketini görüyorduk.
Cezayir Meselesi 18- 24 Nisan 1955'te Endonezya'nın Bandung şehrinde toplanan Bandung Konferansı sırasında tartışıldığında Fransa'yı destekledik.
Aralık 1958'de BM'deki Asya-Afrika ülkeleri grubunun Cezayir'in bağımsızlığının hemen tanınması yönündeki önergesine çekimser oy (ABD baskısıyla) verdik.
Ne olmuş canım demeyin.
bu tarihî bir oydu, çünkü önerge bir oy farkla kaybedildi, bu yüzden Cezayir'deki kanlı savaş üç yıl daha devam etmişti.
Allah razı olsun Amerika'dan. Demokrat Parti Senatörü John F. Kennedy'nin (sonra başkan olacaktır) kalkıp ABD, Cezayir'in bağımsızlık yolunu açması gerek demesiyle Fransa'yı açıkça desteklemekten vazgeçtik.
Fransa'yı açıkça desteklemekten vazgeçtik derken; uluslararası toplantı ve kararlarlarda Cezayir'in idaresi, bağımsızlığı, Barış planlarında yine Fransa görüşleri yanında olduk ve uluslararası karar mercilerinde oylamalarda çekimser kaldık.
1959 yılının sonlarında, Arap Birliği üyesi ülkeler, BM Siyasi Komisyonu'na Fransa'nın, esir kamplarında tuttuğu Cezayirlileri imha ettiği yolundaki haberleri soruşturmak üzere bir komisyon kurulmasını önerdiler.
Belki de bu kafa tasları arasında o kamplarda ölen öldürülen insanların da kafası vardır. Zaten kafataslarında olan delik bir infazın işareti, neyse konu dağılmasın.
Karar tasarısı "Cezayir Meselesi'nin 'kendi kaderini tayin hakkı' çerçevesinde hallinden üye ülkelerin memnuniyet duyacağı" şeklinde bir cümle de içeriyordu. Tasarı 26'ya karşı 35 oyla kabul edilirken, 17 ülke çekimser kaldı. Tabii Türkiye de...
Neyse, Türkiye Cezayir de olan insanlık suçunda takındığı durum, önceleri Fransa yanında, sonra çekimser kalarak "valla ben ilgilenmiyorum" yaklaşımı nedeniyle Cezayir bize kızgın.
Türkiye'de 1960 darbesi sonrası darbeciler Fransa ve ABD'yi emperyalist, kendilerini ise anti-emperyalist olarak niteliyordu.
MBK Başkanı Cemal Gürsel, 31 Temmuz 1960'ta "Ben öteden beri Cezayirlilerin sarf ettikleri asilane ve kahramanca mücadelelerini yakın bir alaka ile takip etmekte idim" demişti.
Darbe hükümetinin Dışişleri Bakanı Selim Sarper de 23 Eylül 1960'ta BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, Türkiye'deki yeni yönetimin Cezayirli bağımsızlık savaşçılarını daha aktif destekleyeceğinin işaretini vermişti. Ancak çok geç kalınmıştı.
Neyse, bu Cezayir'in Türkiye'ye kızgınlığını kırgınlığını gidermedi.
1962 de bağımsız olan Cezayir'e büyükelçilik anca 15 yıl sonra açıldı.
1985'de Cezayir'i ziyaret eden dönemin Başbakanı Turgut Özal 1950'li yıllarda BM oylamalarında Türkiye'nin takındığı tutum için Cezayir'den özür diledikten sonra Türkiye-Cezayir ilişkileri normalleşmeye başladı.
Bu Fransızlar da çok kötü.
Öyle mi?
Cezayir de Fransa katliam yaparken biz Fransa'yı destekledik. Cezayir'in eylemlerini "tedhiş (şiddet, terör) hareketleri", "çapulculuk", "eşkıyalık", "isyan", "ayaklanma" olarak bağımsızlık hareketini görüyorduk.
Cezayir Meselesi 18- 24 Nisan 1955'te Endonezya'nın Bandung şehrinde toplanan Bandung Konferansı sırasında tartışıldığında Fransa'yı destekledik.
Aralık 1958'de BM'deki Asya-Afrika ülkeleri grubunun Cezayir'in bağımsızlığının hemen tanınması yönündeki önergesine çekimser oy (ABD baskısıyla) verdik.
Ne olmuş canım demeyin.
bu tarihî bir oydu, çünkü önerge bir oy farkla kaybedildi, bu yüzden Cezayir'deki kanlı savaş üç yıl daha devam etmişti.
Allah razı olsun Amerika'dan. Demokrat Parti Senatörü John F. Kennedy'nin (sonra başkan olacaktır) kalkıp ABD, Cezayir'in bağımsızlık yolunu açması gerek demesiyle Fransa'yı açıkça desteklemekten vazgeçtik.
Fransa'yı açıkça desteklemekten vazgeçtik derken; uluslararası toplantı ve kararlarlarda Cezayir'in idaresi, bağımsızlığı, Barış planlarında yine Fransa görüşleri yanında olduk ve uluslararası karar mercilerinde oylamalarda çekimser kaldık.
1959 yılının sonlarında, Arap Birliği üyesi ülkeler, BM Siyasi Komisyonu'na Fransa'nın, esir kamplarında tuttuğu Cezayirlileri imha ettiği yolundaki haberleri soruşturmak üzere bir komisyon kurulmasını önerdiler.
Belki de bu kafa tasları arasında o kamplarda ölen öldürülen insanların da kafası vardır. Zaten kafataslarında olan delik bir infazın işareti, neyse konu dağılmasın.
Karar tasarısı "Cezayir Meselesi'nin 'kendi kaderini tayin hakkı' çerçevesinde hallinden üye ülkelerin memnuniyet duyacağı" şeklinde bir cümle de içeriyordu. Tasarı 26'ya karşı 35 oyla kabul edilirken, 17 ülke çekimser kaldı. Tabii Türkiye de...
Neyse, Türkiye Cezayir de olan insanlık suçunda takındığı durum, önceleri Fransa yanında, sonra çekimser kalarak "valla ben ilgilenmiyorum" yaklaşımı nedeniyle Cezayir bize kızgın.
Türkiye'de 1960 darbesi sonrası darbeciler Fransa ve ABD'yi emperyalist, kendilerini ise anti-emperyalist olarak niteliyordu.
MBK Başkanı Cemal Gürsel, 31 Temmuz 1960'ta "Ben öteden beri Cezayirlilerin sarf ettikleri asilane ve kahramanca mücadelelerini yakın bir alaka ile takip etmekte idim" demişti.
Darbe hükümetinin Dışişleri Bakanı Selim Sarper de 23 Eylül 1960'ta BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, Türkiye'deki yeni yönetimin Cezayirli bağımsızlık savaşçılarını daha aktif destekleyeceğinin işaretini vermişti. Ancak çok geç kalınmıştı.
Neyse, bu Cezayir'in Türkiye'ye kızgınlığını kırgınlığını gidermedi.
1962 de bağımsız olan Cezayir'e büyükelçilik anca 15 yıl sonra açıldı.
1985'de Cezayir'i ziyaret eden dönemin Başbakanı Turgut Özal 1950'li yıllarda BM oylamalarında Türkiye'nin takındığı tutum için Cezayir'den özür diledikten sonra Türkiye-Cezayir ilişkileri normalleşmeye başladı.
güncel Önemli Başlıklar