bugün
- uzun boy13
- sözlük kızlarına bir şeyler söyle19
- kadının en güzel yaşı20
- sahurdayız uludağ sözlük21
- risale i nur dan vecizeler13
- günün sözü14
- farklı siyasi görüşler dost olabilir mi11
- fenerbahçe nin ligden çekilmesi24
- telefona eşini benim karı diye kaydeden erkek17
- enflasyon 3 temmuz'dan itibaren düşmeye başlayacak40
- fenerbahçe13
- benimle olan kıymetini olmayan haddini bilecek8
- zina neden günahtır12
- imamoğlu'nun kirli rant ağı deşifre oldu26
- kuresel ikinma'nın asalet ve kalitesi15
- yazarların iftar yemekleri8
- güllaç17
- erecto'nun çaylaklılığı kaldırılsın13
- queen ravenna'ya saldıran kazlar11
- anneci erkekler8
- iv gyasaddin10
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri8
- erkeklerin duygusuz olmaları20
- 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı75
- trabzon'a arapzon diyen tipler14
- iyi ki doğdun bik biiik iyi ki doğdun bik biiiik28
- 18 mart çanakkale zaferi18
- sub zero mu scorpion mu15
- sözlük yazarlarının çektiği istanbul fotoğrafları14
- pazar günü erken kalkmak için bir sebep10
- chp seçmeni12
- kadınların kendilerini güzel bulma oranları8
- sözlük kızıyla sevgili olmak16
- türkiyede kadın hakları kısıtlanırsa nolur12
- rakip takım taraftarına saygı duymak11
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı9
- bisikletle işe gitmeyi medenilik sanan insan13
- 17 mart 2024 kasımpaşa galatasaray maçı25
- bir günahkar profil uzmanı sikmek13
- kan tutan kasap'ın çaylaklığı kaldırılsın11
- israil malıysa almam diyen market müşterisi14
- büyük uludağ sözlük grevi10
- arapça allahın dilidir19
- uyumlu ikililer9
- uludağ sözlük'e hintli yetkili alınması16
- chp'li teyzelerin kuaförü olmak10
- çinlilerin yaptığı kan alma makinesi17
- esra ezmeci poposunu elliyor14
- kuresel ikinma'nın sekizinci nesil olması21
- yanaklarından ısırmak istenilen sözlük yazarları8
1830'da cezayir'i işgal eden fransızlara karşı direnen cezayirli birliklerin lideri konumunda olan 24 kişinin cesetlerinin yıllarca fransa'daki müzede sergilenmesinin ardından cezayir'e teslim edilmesinin haberidir.
cezayir cumhurbaşkanı tebbun 1830-1962 yılları arasında fransızların 5,5 milyon insanı katlettiğini söylerken, cezayir insan hakları savunma birliği çıtayı biraz daha yükseltip bu sayıyı 10 milyon olarak aktarır.
insan hakları örgütlerinin ve birçok tarihçinin hemfikir olduğu ise katledilen insan sayısının yüz binlerin bi' hayli üstünde olduğudur.
https://m.ensonhaber.com/...aasi-cezayire-teslim-etti
https://www.aa.com.tr/tr/...-yeniden-gundemde/1899863
görsel
cezayir cumhurbaşkanı tebbun 1830-1962 yılları arasında fransızların 5,5 milyon insanı katlettiğini söylerken, cezayir insan hakları savunma birliği çıtayı biraz daha yükseltip bu sayıyı 10 milyon olarak aktarır.
insan hakları örgütlerinin ve birçok tarihçinin hemfikir olduğu ise katledilen insan sayısının yüz binlerin bi' hayli üstünde olduğudur.
https://m.ensonhaber.com/...aasi-cezayire-teslim-etti
https://www.aa.com.tr/tr/...-yeniden-gundemde/1899863
görsel
170 yıllık şarap verseydi kazanırdı da naaş verince bilemedim şimdi.
Medeniyet mazlumlari ezmektir. Cezayililer de ne oluyor? Bir cezayire ile bakin bir de Fransa'ya Paris'e... Eyfele şatolara.. sen nehri'ne... Niye kani görüyorsunuz.. niye kafataslarını görüyorsunuz? Paris'te aşk başkadır.. Paris'in modası farklıdır bunları görün...hem bunlar kendi sokaklarında yapmadilar ki... Cezayir'den Fransa'ya gelinceye kadar koskoca akdenizi geçtiler.. akdeniz'i geçerken koskoca akdenizde ellerini yıkamadılar mı geçmez mi kan o kadar denizde....
Fransa tükaka.
Bu Fransızlar da çok kötü.
Öyle mi?
Cezayir de Fransa katliam yaparken biz Fransa'yı destekledik. Cezayir'in eylemlerini "tedhiş (şiddet, terör) hareketleri", "çapulculuk", "eşkıyalık", "isyan", "ayaklanma" olarak bağımsızlık hareketini görüyorduk.
Cezayir Meselesi 18- 24 Nisan 1955'te Endonezya'nın Bandung şehrinde toplanan Bandung Konferansı sırasında tartışıldığında Fransa'yı destekledik.
Aralık 1958'de BM'deki Asya-Afrika ülkeleri grubunun Cezayir'in bağımsızlığının hemen tanınması yönündeki önergesine çekimser oy (ABD baskısıyla) verdik.
Ne olmuş canım demeyin.
bu tarihî bir oydu, çünkü önerge bir oy farkla kaybedildi, bu yüzden Cezayir'deki kanlı savaş üç yıl daha devam etmişti.
Allah razı olsun Amerika'dan. Demokrat Parti Senatörü John F. Kennedy'nin (sonra başkan olacaktır) kalkıp ABD, Cezayir'in bağımsızlık yolunu açması gerek demesiyle Fransa'yı açıkça desteklemekten vazgeçtik.
Fransa'yı açıkça desteklemekten vazgeçtik derken; uluslararası toplantı ve kararlarlarda Cezayir'in idaresi, bağımsızlığı, Barış planlarında yine Fransa görüşleri yanında olduk ve uluslararası karar mercilerinde oylamalarda çekimser kaldık.
1959 yılının sonlarında, Arap Birliği üyesi ülkeler, BM Siyasi Komisyonu'na Fransa'nın, esir kamplarında tuttuğu Cezayirlileri imha ettiği yolundaki haberleri soruşturmak üzere bir komisyon kurulmasını önerdiler.
Belki de bu kafa tasları arasında o kamplarda ölen öldürülen insanların da kafası vardır. Zaten kafataslarında olan delik bir infazın işareti, neyse konu dağılmasın.
Karar tasarısı "Cezayir Meselesi'nin 'kendi kaderini tayin hakkı' çerçevesinde hallinden üye ülkelerin memnuniyet duyacağı" şeklinde bir cümle de içeriyordu. Tasarı 26'ya karşı 35 oyla kabul edilirken, 17 ülke çekimser kaldı. Tabii Türkiye de...
Neyse, Türkiye Cezayir de olan insanlık suçunda takındığı durum, önceleri Fransa yanında, sonra çekimser kalarak "valla ben ilgilenmiyorum" yaklaşımı nedeniyle Cezayir bize kızgın.
Türkiye'de 1960 darbesi sonrası darbeciler Fransa ve ABD'yi emperyalist, kendilerini ise anti-emperyalist olarak niteliyordu.
MBK Başkanı Cemal Gürsel, 31 Temmuz 1960'ta "Ben öteden beri Cezayirlilerin sarf ettikleri asilane ve kahramanca mücadelelerini yakın bir alaka ile takip etmekte idim" demişti.
Darbe hükümetinin Dışişleri Bakanı Selim Sarper de 23 Eylül 1960'ta BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, Türkiye'deki yeni yönetimin Cezayirli bağımsızlık savaşçılarını daha aktif destekleyeceğinin işaretini vermişti. Ancak çok geç kalınmıştı.
Neyse, bu Cezayir'in Türkiye'ye kızgınlığını kırgınlığını gidermedi.
1962 de bağımsız olan Cezayir'e büyükelçilik anca 15 yıl sonra açıldı.
1985'de Cezayir'i ziyaret eden dönemin Başbakanı Turgut Özal 1950'li yıllarda BM oylamalarında Türkiye'nin takındığı tutum için Cezayir'den özür diledikten sonra Türkiye-Cezayir ilişkileri normalleşmeye başladı.
Bu Fransızlar da çok kötü.
Öyle mi?
Cezayir de Fransa katliam yaparken biz Fransa'yı destekledik. Cezayir'in eylemlerini "tedhiş (şiddet, terör) hareketleri", "çapulculuk", "eşkıyalık", "isyan", "ayaklanma" olarak bağımsızlık hareketini görüyorduk.
Cezayir Meselesi 18- 24 Nisan 1955'te Endonezya'nın Bandung şehrinde toplanan Bandung Konferansı sırasında tartışıldığında Fransa'yı destekledik.
Aralık 1958'de BM'deki Asya-Afrika ülkeleri grubunun Cezayir'in bağımsızlığının hemen tanınması yönündeki önergesine çekimser oy (ABD baskısıyla) verdik.
Ne olmuş canım demeyin.
bu tarihî bir oydu, çünkü önerge bir oy farkla kaybedildi, bu yüzden Cezayir'deki kanlı savaş üç yıl daha devam etmişti.
Allah razı olsun Amerika'dan. Demokrat Parti Senatörü John F. Kennedy'nin (sonra başkan olacaktır) kalkıp ABD, Cezayir'in bağımsızlık yolunu açması gerek demesiyle Fransa'yı açıkça desteklemekten vazgeçtik.
Fransa'yı açıkça desteklemekten vazgeçtik derken; uluslararası toplantı ve kararlarlarda Cezayir'in idaresi, bağımsızlığı, Barış planlarında yine Fransa görüşleri yanında olduk ve uluslararası karar mercilerinde oylamalarda çekimser kaldık.
1959 yılının sonlarında, Arap Birliği üyesi ülkeler, BM Siyasi Komisyonu'na Fransa'nın, esir kamplarında tuttuğu Cezayirlileri imha ettiği yolundaki haberleri soruşturmak üzere bir komisyon kurulmasını önerdiler.
Belki de bu kafa tasları arasında o kamplarda ölen öldürülen insanların da kafası vardır. Zaten kafataslarında olan delik bir infazın işareti, neyse konu dağılmasın.
Karar tasarısı "Cezayir Meselesi'nin 'kendi kaderini tayin hakkı' çerçevesinde hallinden üye ülkelerin memnuniyet duyacağı" şeklinde bir cümle de içeriyordu. Tasarı 26'ya karşı 35 oyla kabul edilirken, 17 ülke çekimser kaldı. Tabii Türkiye de...
Neyse, Türkiye Cezayir de olan insanlık suçunda takındığı durum, önceleri Fransa yanında, sonra çekimser kalarak "valla ben ilgilenmiyorum" yaklaşımı nedeniyle Cezayir bize kızgın.
Türkiye'de 1960 darbesi sonrası darbeciler Fransa ve ABD'yi emperyalist, kendilerini ise anti-emperyalist olarak niteliyordu.
MBK Başkanı Cemal Gürsel, 31 Temmuz 1960'ta "Ben öteden beri Cezayirlilerin sarf ettikleri asilane ve kahramanca mücadelelerini yakın bir alaka ile takip etmekte idim" demişti.
Darbe hükümetinin Dışişleri Bakanı Selim Sarper de 23 Eylül 1960'ta BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, Türkiye'deki yeni yönetimin Cezayirli bağımsızlık savaşçılarını daha aktif destekleyeceğinin işaretini vermişti. Ancak çok geç kalınmıştı.
Neyse, bu Cezayir'in Türkiye'ye kızgınlığını kırgınlığını gidermedi.
1962 de bağımsız olan Cezayir'e büyükelçilik anca 15 yıl sonra açıldı.
1985'de Cezayir'i ziyaret eden dönemin Başbakanı Turgut Özal 1950'li yıllarda BM oylamalarında Türkiye'nin takındığı tutum için Cezayir'den özür diledikten sonra Türkiye-Cezayir ilişkileri normalleşmeye başladı.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar