bugün

entel olacağım lan diyerek dinlenen ama uykunuzu getiren ve sıkan şarkılardan sonra entel kız arkadaşınızın size verdiğini görünce içinize dolan haklı gurur. boşuna dinlememişim lan dersiniz.
başlık tırt olmuş. entelektüel şarkıcıları dinlerken duyulan haklı gurur olsa anlayacağım ama fikretten başlayıp cohenden çıkmak bakın kızlar sevişecek erkek aramayın işte ben buradayım diye kendini öne atma çabası gibi. rafinelik zeytin yağında güzel durur. kitleden farklı olma isteği bir süre sonra sapıtmaya kadar gider. bak ipekçilerden cemil de farklı ama hayvan gibi adamı arkasına alıyor sürekli. farklı olmaktan kastın havas olmaksa [havaş değil gülüm o ayrı onuda severiz ama alakası yok] topla coheni falan okey atalım olur mu.
viyana flarmoni orkestrasını dinlerken yaşanan gururun yanında hiç kalan gurur.
(bkz: bir elitlik göstergesi olarak fikret kızılok)
türkü dinlerken duyulan haklı gurur yanında bir hiç bile olamayacak olan gurur.
fikreti ben yarattım ve şimdi de dinliyorum kudretindeki gurur ise eyvallah.. ama sizden öndeyim; zira sizin dinlediklerinizi dinlemiyor olmamdan kaynaklı bir yücelik sahibiyim, anlamındaki gurur, fikretin bile bihaber olduğu gururdur.

not: bunları rafine eden kim?
Bunca yıldır dinlerim, ilk kez gurur duyulduğunu öğrendiğim başlık. bir de entel olunuyormuş.* o zaman büyük üstaddan geliyor.

benetton'dan esorfamanı giyersin
jogging yapıp nefesini acarsın
şapur şupur balgamını atarsın
bu can sana kurban olsun
why high one why *
fikret kızılok'u tanımayıp, ondan bağımsızcasına "türkü" kavramından bahsetmeyle kıyaslanınca hayli entelektüel işi olan eyleme müdahil olunarak duyulan haklı gurur**
nitekim:
(bkz: sen bir ceylan olsan)~ ~
(bkz: anadoluyum)
(bkz: yumma gözün kör gibi)
(bkz: yağmur olsam)
(bkz: benim aşkım beni geçti)~ ~
(bkz: darağacı)
(bkz: biz yanarız)
(bkz: emmo)
(bkz: gözlerinden bellidir) (*'lı türküler sigara üstüne sigara yaktırır)
gibi 27 türkü yorumlamış(20'ye yakını kendi bestesi) birinden türküyle ilgili bahsederken tekin davranmak gerek.

Tabii türkülere takılıp kalmamak lazım; gerek deneysel çalışmaları, gerek belgesel niteliğindeki kasetleri, gerek her dönemde(folk, slow) türk müziğinde ilk oluşları, ve sayamayacağımız onlarca gereklilikle fikret kızılok dinleyicisi olmak erdemdir...

eğer entelektüel olmayı politika'ya bulaşacağım diye düşünce sistemlerine saplanmak olarak algılıyorsanız, size 'olanlar olmuş, ekmeğinizi aşınızı yamyamlar yutmuş'...*
ahmet kaya dinlerken duyulan sıradanlığın yanında hiç bir şey değildir. sıradanlık bazen o kadar keyif verir ki insana ömür boyu fikret kızılok dinleseniz alamazsınız o keyfi.
ahmet kaya'nın bu başlıkla ne alakası var diyenler için; (#6583613)
fikret kızılok dinlerken duyulan haklı gurur ne tip bir şeydir bilinmemekle birlikte, duyulabilen kaç tip gurur olduğu araştırılmaktadır. en son bulunan gurur çeşidi, çiğnenebilinen gururdur.
fikret kızılok'un kendisi gurur duyabilir(di).

"vay be ne güzel koymuşum o notayı oraya. kaymak gibi gitmiş."
(bkz: gururum okşandı yavrucuğum)
fikret kızılok dinlenirken niçin gurur duyulur? sorusuyla birlikte cevaplarını getirir bu başlık.

öncelikle entelektüel birikim meselesi var
-tarih her zaman bilinçli bireyleri haklı çıkarmıştır(belki de bazı dizi-filmlerde dhkp-pkk gibi okumaktan ziyade 'türkiyede yaşayan diller' üstünden türkü/ağıt/marş yazmakla uğraşan örgütçülerin barındıkları yerde karl marx, ilyiç lenin gibi dünya fikir tarihinin kilometre taşlarının posterlerinin görülme sebebi budur-haklı çıkma kaygısı)
-'bilmek' toplumu hatta dünyayı değiştirmek için yegane araçtır ve bu güç unsuru bilginin basamaklara bölünmesine yol açmıştır
-ve insanlar fikirler atmıştı ortaya, marx 4 ciltlik koca bir kitap...sıra iletişimdeydi wittgenstein geldi, konuşmanın felsefesi olduğundan bahsetti*
neyse geçelim bunları
-mesele görüşlere gelince 'emekçilik' vardı, ama emeği savunanların da türü vardı. 'demokratlık' vardı, 'bilen demokrat'&'yorulan demokrat'

Eğer meselenin özüne yönelecek olursak, rahat bir yaşam sürmek için bilinçli bir toplumun ferdi olmak gerekir. Bilinçli toplum eğitimli toplumdur. bilinçli insanla 'varoş' arasında keskin bir çizgi vardır.

Malesef ahmet kaya "dağ, bayır" müziği yaparak ayrılıkçılık yapmayı ve müziğinin yüzeyselliğiyle varoşlara seslenmeyi tercih etmiştir, fikret kızılok gibi sanatçı'lar 'egoist kumsal' gibi eserleriyle atom bombalarına en temiz çözümü bulmayı ve içinde bulunduğu toplumun bilinçli bir toplum olmasını sağlamaya çalışmayı...

ahmet kaya severlerin görmediği-görmek istemediği nokta ise; kızılok theodorakis'in adasına çıkıp(theo milletvekili iken) emekçinin hakkını nasıl savunduğunu* yüzüne vururken, ahmet kaya'nın, "mercedes'im varmış, olur tabi, bunca yıl aç gezdim, mercedese de binerim en lüks yerde de yerim" demesidir...
çok hakkı bir gururdur gerçekten.

müzik kulağı olan güzel insanlar dinler.

farketmeden, gecenin tam üçünde... ve niceleriyle müzik ziyafeti çeker gurur ve huşu içinde.
gayet normaldir.
Her dinleyisimde bu ülkeden iyi ki böyle insanlar çıkmış diyorum.