bugün

fikret kızılok dinlerken duyulan haklı gurur

fikret kızılok dinlenirken niçin gurur duyulur? sorusuyla birlikte cevaplarını getirir bu başlık.

öncelikle entelektüel birikim meselesi var
-tarih her zaman bilinçli bireyleri haklı çıkarmıştır(belki de bazı dizi-filmlerde dhkp-pkk gibi okumaktan ziyade 'türkiyede yaşayan diller' üstünden türkü/ağıt/marş yazmakla uğraşan örgütçülerin barındıkları yerde karl marx, ilyiç lenin gibi dünya fikir tarihinin kilometre taşlarının posterlerinin görülme sebebi budur-haklı çıkma kaygısı)
-'bilmek' toplumu hatta dünyayı değiştirmek için yegane araçtır ve bu güç unsuru bilginin basamaklara bölünmesine yol açmıştır
-ve insanlar fikirler atmıştı ortaya, marx 4 ciltlik koca bir kitap...sıra iletişimdeydi wittgenstein geldi, konuşmanın felsefesi olduğundan bahsetti*
neyse geçelim bunları
-mesele görüşlere gelince 'emekçilik' vardı, ama emeği savunanların da türü vardı. 'demokratlık' vardı, 'bilen demokrat'&'yorulan demokrat'

Eğer meselenin özüne yönelecek olursak, rahat bir yaşam sürmek için bilinçli bir toplumun ferdi olmak gerekir. Bilinçli toplum eğitimli toplumdur. bilinçli insanla 'varoş' arasında keskin bir çizgi vardır.

Malesef ahmet kaya "dağ, bayır" müziği yaparak ayrılıkçılık yapmayı ve müziğinin yüzeyselliğiyle varoşlara seslenmeyi tercih etmiştir, fikret kızılok gibi sanatçı'lar 'egoist kumsal' gibi eserleriyle atom bombalarına en temiz çözümü bulmayı ve içinde bulunduğu toplumun bilinçli bir toplum olmasını sağlamaya çalışmayı...

ahmet kaya severlerin görmediği-görmek istemediği nokta ise; kızılok theodorakis'in adasına çıkıp(theo milletvekili iken) emekçinin hakkını nasıl savunduğunu* yüzüne vururken, ahmet kaya'nın, "mercedes'im varmış, olur tabi, bunca yıl aç gezdim, mercedese de binerim en lüks yerde de yerim" demesidir...