bugün

ayşe arman'a ait bir yazı dizisi. okuyunca kanım dondu şerefsizim. eğer gerçekten böyle bir olay yaşanmışsa türk aile yapısı çoktan paramparça olmuş demektir. buyrun:

ferzan ile yapılan röportaj: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25217356.asp

harun'un manyak ablası ile yapılan röportaj: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25226125.asp

okumak istemeyenler için spoiler niteliğinde bir özet: oğluşuna aşık bir annenin ve manyak bir ablanın hayattan bezdirip çok enteresan bir şekilde ölümüne sebep oldukları harun adında bir gencin öyküsüdür.
boyle bir aileye cok uzun bile katlanmis ve su anda hayatta olmayan harun ile ailesinin olumunden sorumlu tuttugu kiz arkadasinin olayinin ele alindigi ayse arman imzali roportaj/kose yazisi. okudukca boyle aileler oldugu icin tuylerim diken diken oluyor. herseyin bir siniri olmali, anne ogul iliskisinin bile. anne anne gibi davranmali, kiskanc bir sevgili gibi degil. bunlar cok sagliksiz seyler. al iste, cocuk oldu bunlar hala boynundaki morlukla bozmuslar kafayi. bu aile neyin kafasinda ben cozemedim.
günler önce harun un lise arkadaşım mervenurun eski sevgilisi olduğunu öğrendiğim olay. zaten anneside merve falan yazmış.
harun, sevginiz sevdiklerinizi boğan kuyular olmasın sözünün canlı(ölü) kahramanı.

annesi, oğlunu boğup yok eden doğa karşıtı bir varlık. aşırılık örneği.

ferzan, sevdiği için örselenmemesi gereken bir genç filiz, tıpkı harun gibi.

bu ikisi normal de anormal olan anne. hayattan alması gereken dersi yumuşak uyarılarda almayıp yüksek dozu hakeden bir anne.
haberi gazetede ilk okuduğumda beni derinden etkileyen acı olayın kahramanı harun. okuduklarımdan anladığım kadarıyla ailesi tarafından el bebek gül bebek yetiştirilmiş belki fazlaca korunmaya çalışılmış olması bugün artık hayatta olmamasının sebebi olmuş. insan çocuğu olmadan anlayamıyor sanırım. bulunduğum noktadan baktığımda bir annenin: "kimseyi benden çok sevemezsin, en çok bana değer vereceksin. benim onayım olmadan aşık olamazsın." serzenişlerini görüyorum. ne açıdan bakarsak bakalım insan evladını kaybetmenin acııyla da olsa hayatının baharında bir genç kıza, yavrusunun sevdiği kıza ağıza alınmayacak küfürler edip tüm türkiye ye rezil etmemeli. bu kadar sakınmak evladını doğru değil galiba. kimse 18 yaşında aşık olduğu insanla evlenmiyor. hiçbirimiz ilk aşkımızla ömür boyu birlikte olmadık. evet hepimiz o yaşta çok aşık olduk, bir sürü saçmalıklar yaptık. ama büyümek böyle birşey işte. güzel olan da bu.ardına baktığında "nasıl yapmışım bunları?" dediğin şeylerle olgunlaşıyorsun. kimseye üzülmedim de bir yandan annesini memnun etmeye çalışırken bir yandan birini sevmeye çalışan o çocuğa üzüldüm. umarım orada mutlusundur. nurlar içinde yat güzel çocuk. eminim mekanın cennettir..
insanın içini burkan öykünün, nihayete eremeyen kahramanları. okuduğumda hayret ettim, kaçar defa okudum onu da bilmiyorum ya zaten. uzun zamandır böyle bir hissiyata kapılmamıştım.

olan harun'a oldu evet, ferzan'ın da psikolojisini unutmamak gerek. anne ve ablaya değinmek bile istemiyorum zira içim almıyor onların tavırlarını. abla, dakika başı profil resmi yeniliyor, anne apayrı vaka... üzülmemişler diyebilirim, böyle bir şey nasıl mümkün olabilir bilemiyorum ama üzülmemişler. o çocuğun ölümü etkilememiş onları. yazık...

umuyorum ki ferzan, göründüğü gibi güçlü bir kızdır ve aklına, fikrine, psikolojisine mukayyet olabilir. acısını sırtlayıp yoluna devam edebilir. hayatının sınavını veriyor. allah yardımcısı olsun. her şey geride kalır, acılar küllenir, giden geri gelmez. yapabileceği tek şey dua etmek artık. bilsin ki binlerce insan yanında...

haruncuğun da mekanı cennet olsun.
güncel Önemli Başlıklar