bugün

paranın kiralanma bedeli ile sizin yerinize yapılan yatırımın yarattığı getirinin kıyaslanmasıdır.
cok kolay dinleyin;
faiz, bankaya verdigin parayi geri alirken aldigin fazla miktar. bankaya istirak bedeli.
kar payi faizin tanimiyla yine aynidir.
ama kar payi diyen bankalarda şöyle bir ozellik vardir para veren sahislarin faiz kazanma garantisi yoktur. ortaklik mantigiyla isler. bankanin hisselerine kazanclarina gore kazanir parasini bu bankada degerlendirenler. ya da kaybeder. asya finans mesela.
işte risk olduğu için islam bunu mesru kılmıştır bunun adi faiz degildir artik. borsa da günah degil mesela. anlamak bir hayli güç.
Efendim değişkenlik göstermekle beraber sonuçta kazanç sağlayan bu iki kavram da aynı ekonomik sistemde var oldukları için karıştırılmaya ve manupule edilmeye çok müsaittirler.

Öncelikle faiz, ister borç alma ister borç verme olsun, belli bir vadesi, belli bir getirisi-götürüsü olan temel piyasa yöndönlendirme aracıdır. Kar payı ise, aslında faize ikame olarak düşünebilecek, bir nevi niş pazar niteliğinde, hiçbir halde kesin bir getirisi olmayan, mudisine anlaşılan vade sonunda, yine o mudinin parasının bulunduğu havuzun karı oranında kazandıran bir araçtır. Bu havuzların getirisi de yine o havuzdan kredi talebinde bulunan müşterilere kullandırılan kredilerden elde edilen getirilerden oluşur. Bu öyle büyük bir havuzdur ki, kredisini ödemeyen ya da geç ödeyen bir kaç kişinin etkisi ancak okyanus da bir damla kadar olur ve çok küçük oranlarda havuzu etkiler. Bu açıdan bakıldığında neden sürekli kar elde ediliyor sorusuna cevap bulunabilir.

Akıllara gelen diğer bir soru ise, neden bu ikisi de aynı oranlarda gidiyor olabilir. Öncelikle kar payı esasına dayanan katılım bankaları kar paylarını değil fakat kredi oranlarını önceden ilan edebilirler. Bu bir borç verme oranıdır. En başta bahsettiğim bu eko sistemde varolabilmek için rekabetçi olmanız gerekir. Akbank konut kredisini 0,75 den verirken siz 1 den veremezsiniz değil mi ? Bu oranlar aynı oldugu için, sonuç olarak bu kredilerden elde edilen gelirler de benzer olur ve bunun sonucunda kar payları ve faiz getirileri aşağı yukarı aynı olur.

Burada şöyle bir nüans vardır ki, buraya dikkat edilmesini öneririm. Tcmb faizleri aşağı çektiğinde, konvansiyonel bankalar yani mevduat bankaları hemen reaksiyon gösterek kredi ve mevduat faizlerini revize ederler. Yani bir nevi aktif pasiflerini revize ederler. Fakat katılım bankalarının önceden ilan ettikleri bir oran olmadıgı için onların oranları hala yüksek kalır ve bu zamanlarda katılım bankalarının getirisi mevduat bankalarından yukarıda kalır ve atıl fonları olur. Bunun önüne geçmek için katılım bankaları kredi oranlarını düşürseler de, düşük oranlı kredilerin havuzlara yansıması için bir zaman aralıgı olacaktır. işte bu zaman aralıgı ki en az üç dört aydır, yüksek getiri sunar bu bankalar ve bu katılım bankası için zor bir dönemdir.

Sonuç olarak kar payı ve faizi birbirinden tamamen bağımsız kavramlar olarak düşünmek yanlıştır. Faiz bugün tüm dünyada paranın maliyetidir. Kar payı ise ona ikame olarak, faize hassas kesim için sunulmuş bir araçtır.
(bkz: aynı bokun laciverti)
"kar payı" hile-i şeriye ile allah'ı taklaya getirmeye teşebbüs etme terbiyesizliğidir.
Faiz vs allah kandırma yöntemleri olacak o.
Faiz konvansiyonel, kar payı katılım bankalarının metodudur.
güncel Önemli Başlıklar