bugün

kişileri eğitmek ve kişilere öğretmek, bilinçlendirmek temelli bilgi sunum hizmeti.
(bkz: egitim ile ogretim arasindaki farklar)
eğitim: bireyde yaşantıları yoluyla istendik ve kasıtlı davranış değişikliği meydana getirme sürecidir.

öğretim: bütün bu süreçlerin tümüdür. okullarda yapılan öğretme faaliyetleridir.
dna daki kolay para kazanma yollarının kodlarını tıkayan nükleotidlere aman vermeyen gereksiz uzun ve bol zaman tüketeci..
türkiye'de "eğitim"i hep eksik olan ikilidir.
evet çocuğa fen teknoloji dersinde, matematik dersinde türkçe dersinde bak devre budur, özne budur, bilinmeyen X budur, diye anlatırsın, öğretirsin. ama yakar top oynarken, saklambaç oynarken, yenildiğinde yenen arkadaşını dövünce ona nasıl davranması gerektiğini öğretemezsin. kısacası onu eğitemezsin, eksik bırakırsın. "neden dövdün arkadaşını" diye sormak yerine, "gerizekalı! cezalısın" der onun bu davranışını örselersin. başka insanlara, yenene, yenilene saygı duymasını öğretmen gerekirken, bunun tam tersini aşılarsın. sonra öğretmenler odasına gider, gururla "kpss'den 90 aldım" dersin. ya sen 100 oalsan ne olur? sen eğitim bilimleri okumuşsun ama öğrenememişsin ki! sen çocuğa, empati kurmayı, farklı fikirlere saygı duymayı öğretmemişsin. derste "yere çöp atmayın, sizi mahvederim" diye tehdit etmenin çözüm olacağını mı öğretiyorlar eğitim bilimlerinde anlamıyorum. hayır, neden çöp atmaması gerektiğini anlatsan, o çocuk onu pırıl pırıl yüreğiyle kavrayacak ve yaşam şekli haline getirecektir. ama sen öğretmen olarak bu tehdidi sınıfta savurduktan sonra çıkıp elindeki pet şişeyi çöpe diye yere fırlatırsan, senin öğrencin kusura bakma ama yerlere o çöpü atar. sonra o öğrenci son derece özgüvensiz bir şekilde büyür ve kendine yönelik yapılan ufacık bir eleştiriyi kabul edemez hale gelir. çünkü öğretmeni ona, insanlara saygı duymayı öğretirken, neden saygı duyması gerektiği eğitimini verememiştir. o zaman ondan, saygı bekleyemezsin, çünkü onun mimarı sensin. velhasıl kelam, "eğitim şart" dedikleri cidden doğrudur. eşeğe çuval yüküyle kitap yüklesen de eşek o kitapları taşıyarak adam olmaz.
geçen çocuklarının notu düşük olduğu için benimle görüşmeye gelen bir veliye dediğim gibi; not önemli değil, insanlık önemli. fen teknoloji dersini çalışırsa yapar ama insanlık başka bir şey. sizin çocuğunuzda da o fazlasıyla var ve önemli olan bunu kaybetmemesi. siz çocuğunuzla gurur duyun, insanlık taşıdığı için.
evet gerçekten bu önemliydi ve o çocuk bir sonraki sınavdan yüksek notu da aldı. çok önemli miydi hayır. çünkü o notu almasa da ben onu geçirecektim.
demek istediğim, 4+4+4 diyorsun ve çocuğa bir yıl içinde sekiz üniteli bir çok dersi yüklüyorsun. bu dersleri veren öğretmenlerini mağdur ediyor, mesleklerinden soğutuyorsun. eğitim veren öğretmenler değil, para kazanan memurlar haline getiriyorsun. yazık, çok yazık. gerçekten iki yıldır öğretmenlik yapıyorum ve yaklaşık 60 öğretmeni izledim. gördüğüm şey hep aynı, çocuklara iyi bir öğretim yanında iyi bir eğitim veremiyorlar. aydınlık geleceğimiz dediklerimizin ışıklarını söndürüyoruz. şimdi düşünelim, bu çocuklar başka fikirlere saygı duymayan mühendis, doktor, hemşire mi olsunlar? bu çocuklar yaftalamaların kurbanı insanlar mı olsunlar? bu çocuklar, başörtüsü olan şoföre ceza kesmeyen ama başka bir şoföre kesin hatası vardır deyip ceza kesen trafik polisi, hakim, savcı mı olsunlar?
ben köy kahvesinde, televizyon karşısında, "o da bizim inansınımız, onu da seviyoruz. çamur kuru toprağı bulacak; iyi kötüyü bulacak ki denge sağlansın" diyebilen öğretimi düşük ama eğitimli çiftçi olmalarını yeğlerim.
öğretime odaklanmış sistemler, zarif işkenceler icat etmeyi becerebilen nesillere gebe. eğitim önce. ondan da önce sevgi.
Öğretim süper.. Ezber nesli.. Ama eğitiyoruz demek için davranış değişikliği yaratmak gerekir ki işte bunu başaramıyoruz..
Eğitim yerle yeksan
Öğretim kitapta yazanı oku işte.
there is a difference between -education- and -schooling-.

şüphesiz ki aranızda a1 olanlar için bunda büyük bir ibret vardır.
Şeriatçı adamı eğitim bakanı yaptılar
Durumumuz vahim.
güncel Önemli Başlıklar