bugün

Ilginç bir soru.

Sorgulayalım. Peki katil olmak gen ile aktarılabilen bir durum mudur? ..
bir katilin çocuğu da katil mi olur ?. Nesiller boyu aktarılabilen bir olgu mudur ?.

Irdeleyelim, evet bunun böyle olabileceğine dair ileri sürülen çalışmalar var. Örneğin suç işleme potansiyelini beyindeki bir anomaliye dayandıran ve bu potansiyelin gen ile aktarılabildiğini savunan çalışmalar var.

Peki ne kadar etkili?.
Yine aynı Araştırmalara bakıldığında kişinin davranışsal gelişiminde, kalıtsaldan daha çok çevresel faktörlerin rol oynadığı söylenmekte.

Yani evet, suç işleme potansiyeli genler yardımıyla aktarılıyor olabilir belki de, lâkin suç işlemek kişinin tercihi.

Peki evrim ile alakalı mı ?..
Hayır..
Neden, çünkü en en basit tabir ile evrim, seçilim ile gerçekleşen kalıtsal mutasyon ile uyum sağlayamayanın silinmesi, uyum sağlayanın devam etmesi demek.

Günün sonunda ise rakamların çokluğuna bakarsak Ahlâkî bir tutum, suç işlemek veya işlememek.

Ahlâkî tutumu belirleyen ise çevre ve kişinin çevresine göre gelişen kendi düşünceleri. Evrim ile ilgisi olmayan bir konu.
Napoleon chagnon kimdir, hangi çalışmaları yapmış, ne tespit etmiş bilmezsen, zaten her yönüyle saçma olan, evrimi hiç anlamamış olmakla sorulabilir olan bu sorunun cevabını bilemezsin yiğen.
Cevab veremedi.
Bilim bir bütün şeklinde her şeyin birbirine girdiği bir alan değil. Fizik biliminde ahlaktan söz edebilir miyiz? Evrim teorisinin amacı herhangi bir ahlaki sebep sonuç belirtmek değildir. Canlı türlerinin geçmişten günümüze nasıl bir şekilde geldiği ile ilgilenir. Kimin katil olup olmadığına göre seçilim yasası yoktur. Hangi canlı daha avantajlı ise onlar yaşamlarını sürdürmüştür. Yaşamını sürdüren ve gelişen bireyler değil türdür.
katil olmak, evrimin ya da doğanın umurunda değildir. genel doğa döngüsü zaten sürekli birbirilerini tüketmesi ile çalışıyor. bir şeylere karar veren bir ilahi güç değil yalnızca olan durumun adıdır.
--spoiler--
bilimsel olarak ahlaktan bahsedebiliriz. felsefe, sosyoloji, teoloji gibi konuya farklı açılardan yaklaşan alanlarda.
--spoiler--

Ahlak konusu soyut bir kavramdır. Felsefenin ilgi alanına girer. Genel geçer bir ahlaktan söz edilemez. Doğru ve yanlış kişiye ve toplumlara göre değişir. Felsefe ve teoloji bir bilim değildir. Sosyoloji bir bilimdir ancak ahlak hakkında hiçbir görüş belirtmez. Sosyoloji toplumların yaşayış biçimlerini somut veriler ile ortaya koyan bir bilimdir. Toplumların ne şekilde yaşamış oldukları ile ilgili bir yargıda bulunmaz.
çünkü yaşama en iyi adapte olanlar katil canlılardı, evrim sürecinde.