bugün

birbirlerini seven ve evlenmeye karar veren kişilerin birbirlerine ettikleri sözlü yemin. genellikle hastalıkta ve sağlıkta beraber olunulacağına dair edilen yemindir.
Hayatın ilerleyen safhalarında zaten unutulsa da, içerisinde mebzul miktarda "faşistlik" barındıran bir yemindir. Elinde sadece bir tane olan, bir ikincisinin mümkün olmadığı hayatını büyük bir cürretle bağlamaktadır. Gene de evlilik esnasında edilmesi kulağa hoş gelir.
üç vakte kadar unutulcak yemindir.
laik ülkemiz kanunlarına göre evlilik yasal bir düzenleme, sözleşme ile kurulan bir müessesedir. eşlerin birbirlerine karşı görev, sorumluluk ve hakları da yine medeni hukukta ilgili maddelerle düzenlenmiştir.

hayatında ilk kez bir duruşma izleyen romantik türk vatandaşının, rengarenk 12 tane jüri üyesi görmediğinde düştüğü şaşkınlığa benzer; nikah töreninde kütük okuyup "he mi?" diye soran bir memurla karşılaştığında holivud romantik komedisi izleyicisi yeni evli çiftin hayal kırıklığı.

aslında doğrusu da bizimkisidir. evlilik öyle "iki gözüm önüme aksın" falanla yürüyecek bir ortaklık değildir.
"yemin ederim evlendim karicim" sekli de mevcuttur.
evlenmeden evvel tarafların yapmasının hayra alamet olduğu bir yemindir. çocuk oyuncağı değildir denir ya hep evlilik için, dolayısıyla yemini de olması gerekir.. hristiyanlarda hani "iyi günde, kötü günde..." diye bir çeşidi vardır.. ama senai demirci'nin hazırladığı ve "ve aşk evliliğin ellerinden tuttu" adlı kitabının da sonunda yer alan aşağıdaki yemin muhteşem: *

iki insanın ömür boyu birlikteliği hem zordur hem de hoştur. Zordur; çünkü insanın belirsizliği ve kolayca çerçeveye girmemesi, ilişkiyi bir maceraya dönüştürür.

Hoştur; çünkü her şeye rağmen insan kalbine mukabil bir kalbi bulmakla, neşelerini ve sevinçlerini çoğaltır, hüzünlerini ve kaygılarını azaltır. Bu zor ve hoş birlikteliğin başlangıcında iki insanın birbirlerine üstü kapalı söz verişleri vardır. Değişik kültürlerde, bu söz verişler, bir tür nikâh manifestosu, evlilik yemini ya da duası adıyla açık edilir. Örneğin, Apaçi Kızılderililerinin 'evlilik yemini' aynen şöyledir:

Artık yağmurda hiç ıslanmayacaksınız; çünkü her biriniz bir diğeriniz için sığınak olacaksınız. Artık hiç üşümeyeceksiniz; çünkü her biriniz bir diğeriniz için sıcaklık olacaksınız. Artık hiç yalnızlık çekmeyeceksiniz; çünkü her biriniz bir diğerinize yoldaş olacaksınız. Artık bir bedensiniz; çünkü önünüzde tek bir hayat var. Şimdi yuvanıza gidin, birlikteliğinize tanık olacak günlere başlayın. Her gününüz mutlulukla dolsun, ömrünüz mutlulukla uzasın.

Bu fikirden hareketle, yeni evlenen çiftlerin ağzından, nikâhlarına şahit olan herkese söyleyebileceklerini/söylemek isteyebileceklerini/söylemek isteyip de söyleyemediklerini dillendirecek 'evlilik yeminleri' oluşturmaya çalıştım. Dikkatinize ve rikkatinize sunuyorum ki, sizin de ekleyeceğiniz/teklif edeceğiniz bir şeyler olsun, siz de bir zamanlar birbirinize nasıl bir söz verdiğinizi hatırlayın... *

I.

Ben .../Ben... (Noktalı yerlere gelin ve damadın adı yazılır.) Biz ikimiz birbirimizi sevdik./Biz ikimiz birbirimizi seçtik./Biz ikimiz birbirimize eş olduk.

Biz ikimiz yolcuyuz./Hayat yolunu birlikte adımlamaya söz verdik./Yokuşları da, inişleri de beraber yürüyeceğiz./Mutlulukları da, hüzünleri de beraber karşılayacağız./Bizim için iyi yolculuk duası edin.

Biz ikimiz yoksuluz./Başka herkesi terk edip birbirimizi tercih ettik./Başka her şeyi bırakıp aşkımıza razı olduk./Birbirimize verdiklerimizle zenginleşeceğiz./Bizim için bereketli kazanç duası edin.

Biz ikimiz öksüz ve yetimiz./Annelerimizi ve babalarımızı bırakıp da geldik./Anne ve babamız çoğu kez yanımızda olmayacaklar./Birbirimize şefkat edip birbirimizi sevindireceğiz./Bizim için teselli duası edin.

Biz ikimiz kör ve sağırız./Birbirimizden başkasını görmeyecek gözlerimiz./Kulaklarımıza başkalarının fısıltıları erişmeyecek./Birbirimize göz kulak olacağız./Bizim için hayır duası edin.

Biz ikimiz evliyiz./Aşkı oldurmak için paylaşacağız hayatı./Kalplerimize gizli kapılar açılacak evliliğimizle./Birbirimizi daha çok seveceğiz bundan böyle./Bizim için mutluluk duası edin.

II.

Ben.../Ben... ...

Biz ikimiz birbirimizi sevdik./Sizi sevincimizi çoğaltmaya çağırdık./Biz ikimiz birbirimizi seçtik./Sizi seçimimize tanıklık etmeye çağırdık.

Rabb'imizin lûtfuyla ısındı kalplerimiz birbirine./O kalplerimize aşkı vermeseydi birbirimizi sevemezdik, hep yabancı kalırdık./Yaratıcı'mızın izniyle helal olduk birbirimize./O ruhlarımızı terbiye etmeseydi birbirimizi seçemezdik, hep uzak kalırdık.

Biz biliyoruz ki, Rabb'imiz bizi birbirimize örtü eyledi./Her kötülüğe karşı birbirimize örtü olacağız./Hatalarımızı ve eksiklerimizi hoş görüp örteceğiz.

Biz biliyoruz ki, Rabb'imiz bizi birbirimize elbise eyledi./Başkalarına aşklarımızı giyinip de görüneceğiz./Birbirimizin varlığını birbirimize süs eyleyeceğiz.

Kalplerimize aşkı bahşeden Rabb'imizi, kalplere düşen aşklar sayısınca tesbih ediyoruz./Ruhlarımızı birbirine tanış eyleyen Yaratıcı'mıza, kâinatı şenlendiren ruhlar sayısınca şükrediyoruz.

III.

Ben.../Ben......

Biz ikimiz/Birbirimizi sevdik./Birbirimizi seçtik./ Birbirimize söz verdik./Birbirimize eş olduk.

Şimdi birbirimize verdiğimiz söze tanık olmanızı isteriz.

Bundan böyle;/ikimiz birbirimizin en yakınıyız./Yalnızlığımızda ilk birbirimizi bulacağız./Sırlarımızı önce birbirimize açacağız. /Sevinçlerimizi birlikte çoğaltacağız.

Bundan böyle;/ikimiz birbirimiz için en iyi kılavuzuz./Hep birbirimizin iyiliğini istiyor olacağız./Olur da şaşırırsak doğruyu birlikte bulacağız./Olur da düşersek birlikte ayağa kalkacağız.

Bundan böyle;/ikimiz birbirimizin yol arkadaşıyız./Yokuşlarda ve inişlerde hep el ele kalacağız./Dağlarda ve çöllerde yan yana yürüyeceğiz./Yolun sonuna birlikte varacağız.

Bundan böyle;/ikimiz birbirimizin en büyük yardımcısıyız./Eksiklerimizi birlikte tamamlayacağız./Kusurlarımızı örtüp hatalarımızı hoş göreceğiz./Yuvamızı birlikte şenlendireceğiz.

Bundan böyle;/ikimiz birbirimizin en yakın dostuyuz./Üzüldüğümüzde birbirimizi teselli edeceğiz./Sevinçlerimizde birbirimize sarılacağız./Mutluluklarımızı birlikte tamamlayacağız.

Bundan böyle;/Birbirimizi daha çok seveceğiz./Birbirimizi seçtiğimize daha çok sevineceğiz... Bundan böyle;/ikimiz birbirimize emanet olacağız.

SENAi DEMiRCi
16 Mayıs 2004, Pazar

(bkz: http://www.zaman.com.tr/w...tr/haber.do?haberno=48345#)
yemin edengillerden olan insan ırkına ait gelenek.
evlenmeye karar verecek kadar birbirini tanıyan iki insanın aralarında yemin etmelerine ne hacet! güven eksikliği mi var aranızda.
iş başvurusu yapıp 'biz sizi ararız' cevabı almak gibi boşvaatten bir adım öteye gitmeyen aptal kızları tuzağına düşürmeye çalışan erkeklerin ettikleri yemindir.tabi yerlerse..
Küçükçekmece Belediyesince düzenlenecek toplu düğün şöleni öncesi seminer verilen 50 çifte, Gelin-Damat Yemini ettirildi.
işte Gelin-Damat Yemini:
Gelin Yemini: iki yarımdan bir tam olmaya adım attığımız bugünde; kredi kartlarını çökertip seni üzmeyeceğime, sık sık ağlayarak annemin evine gitmeyeceğime, pahalı hediyeler istemeyeceğime, sürekli şikayet etmeyeceğime, her gün sana mükellef sofralar hazırlayacağıma, seni anlamaya çalışacağıma, hayatım boyunca seni seveceğime söz veriyorum.
Damat Yemini: iki yarımdan bir tam olmaya adım attığımız bugünde; futbol maçlarını seni sıkacak kadar izlemeyeceğime, televizyon kumandasını arada bir sana vereceğime, fazla mesai bahanesiyle arkadaşlara uymayacağıma, kayın validemin ev ziyaretlerinden rahatsız olmayacağıma, özel gün ve haftalarımızı asla unutmayacağıma, arada sırada da olsa sana hediyeler alacağıma, seni daima koruyup kollayacağıma söz veriyorum.
Bundan sonra, evimin kadını ve kedilerimin annesiyim.
Mutfak en iyi dostum, gerekirse yatağımı oraya koyarım.
Dolap bomboş olsa bile eşimden isteyeceğim şeyler sadece ekmek ve yoğurttur.
"Hadi iç de çay koyayım!" en çok kullanacağım söz,
"Günün nasıl geçti?" ise en çok soracağım sorudur.
Gömlekleri jilet gibi ütülerim,
evimde tek bir parça bile toz bulamazsınız.
Her akşam mutlaka önce çorba içilir, sonrası klasiktir.
Pilav sevmeyen arkadaşlarımın evime gelmemesini rica ediyorum o yüzden.

ilk dövmem olarak koluma, çocuklarımın ve eşimin isimlerini kazıtacağım.
Saatin kaç olduğuna bakmadan evimi süpürüp, yerleri sileceğime
çorapları bile ütüleyeceğime söz veriyorum.
Konserlere giderken de benim yerime birini bulun,
artık ev kadınıyım.
Umutsuz olamam, tüm umutlarım mutfağa girince yeşerir.
Bir de 37 ekran televizyon koydum mu,
aman dokunmayın keyfime.
Neyse, dizilerim başlıyor, ben kaçtım.
"senin hayatı sevmene yardımcı olacağıma; sana her zaman sevgiyle dokunacağıma, ve aşkın gerektirdiği sabrı göstereceğime...

her an kalbimin sıcaklığında yaşatacağıma, ve oraya "yuvam" diyeceğime yemin ederim."

tüm ruhu ve kalbiyle bu cümleleri barındırıyorsa insan benliğinde; sanırım evlilikler rüya gibi olacaktır...