bugün

Ben dusunmuyorum fakat sozluk yazarlarinin dusuncelerini merak ediyorum..

Sonucta bir imza hayatimizi mahvedebilir.
22 yaşıma yeni giricem, benim yaşımdaki liseden, ilkokuldan bazı arkadaşlarım evlenip çocuk bile yaptılar. 22 la 22 ortalama 60-70 yaşına kadar yaşadığını varsayarsak 40 yıl evli kalmak. hayatını yaşamadan ne diye evleniyosunuz anlamıyorum.
artık düşünüyorum. cidden çok ilginç geliyor ama evet düşünüyorum. bir ev içerisinde artık birisi ile ortak bir şeyin sahibi olup paylaşma zamanı geldi gibi. varolan anne, baba, abi, abla kavramları sayesinde olunan aile olgusunun artık esas anlamına ulaşabilmek güzel bir şey gibi geliyor artık.
Bir ev + araba almadan düşünmeyeceğim. Bunları alamasam da düşünmeyeceğim. Kimsenin hayatını yoksullukla geçirip beddua almanın gereği yok tek başımıza da yaşayabiliyoruz.
Sadece sevimli bir çocuk gördüğümde ve yalnız kahvaltı sofralarında düşünüyorum.
Adam akıllı bir işe girip düzenimi kurduktan sonra hemen.
Nişanlıyım. Nişanlılık evresi eşimin işsizliğinden dolayı b.k gibi geçiyor. Evlilik nasıl olur düşünemiyorum bile.
düşünüyorum ama istemiyorum. öyle de enteresan bir durumdayım.

hem kadınlar nedense beni hep eğlenilecek erkek gözüyle görüyorlar, e kaldı ki otuzlu yaşlarda kimseyi de beğenmiyorsun.

bilemedim.
6-7 ay içinde 2. kere evleneceğim,
eminim,
son kararım...
tüm kadınlar aynı bunun farkında varmış biri olarak, hovarda ve hızlı hayata veda ediyorum.
( not : sözlükten kimse ile sevişmedim, sözlük bakiri olarak veda ediyorum pistlere )
Hayır. Ta ki evlenmeye değer birini görene, bulana, duyana dek.
evlenmeyi herkes düşünür, ancak nikah masasında imzayı atmak her düşünene nasip olmaz.
düşünüyorum ancak 2 kez hançer yemiş birisi olarak bu düşünme sürem biraz uzadı. maddi ve anlaşamama gibi bir sıkıntım olmamasına rağmen bu işlerin kader olduğunu anlamama sebep oldu. olursa olur olmazsa takılmaya devam.
Hayır.

Olursa bile 35te belki.

Maaşa geçtiğimizi duyan bunu soruyor aq.

Çatır çatır yiyeceğim el oğluna yediremem.

Planlarım var daha.
Evliliği sıradan bir olay olarak görmüyorum, başkalarının evlenmesi ve yürütememesi beni ilgilendirmez. Eğer ruh eşimi bulur ve birbirimize sımsıkı sarılırsak yapacağım eylemdir. Aksi taktirde evlenmeyi düşünmüyorum. ruh eşime olan sadakatimi 3-5 hayvani zevk için kirletemem. Kendisi gelmeyecek olsa bile.
Eğlenmeyi düşünüyorum.
Olabilitesi var ama olasılığı yüksek. Çünkü evliliği düşürebileceğim kalite de hayırlı bir kısmet yok ne yazık ki hayatımda. Olsa zaten direkt nikâhı basardım.
Valla çok.
Evliliği düşünüyorum fakat klişe olacak ama toplum tarafından bize dayatılan hiyerarşide çocuk yapma basamağına daha hazır olmadığım için de biraz erteliyorum. Düğün denen zıkkım şeyden de nefret ediyorum ayrıca kim çıkardıysa bunu mezarında düz yatıyordur umarım. Gençlerin sırf bu yüzden evlenmediğine yemin ederim ama ispatlayamam. Belki de ispatlarım.
Ulan neden millet pasta börek yiyecek göbek atacak diye para sayıyoruz lan biz.
Neyse sinirlendim. Siktir et boşver.
Hobi olarak sürünmeyi seven biri olursa neden olmasın?

Tek başıma sıkılıyorum bana da yoldaş olur.
Ara ara aklıma geliyor. Ama hanımı görünce vazgeçiyorum.
buyuk konusuyorum ve hayir diyorum. cunku bela aramiyorum ve yil olmus 2020.
Sadece gece sırtım kaşınınca ve güzel bir bebek gördüğüm zaman düşünüyorum. Gerçi bi de yaşlanınca bir evde tek başıma napacam diye düşünüyorum, o da var.

Onun dışında evlilik hayatını idare edebileceğimi düşünmüyorum. Çünkü karakter olarak tolere edilmem gerekiyor ve hâlâ kimse doğru soruyu sormadı. En basitinden bir yere davet edildiğim zaman o evde gerçekten bana değer veren insanlar varsa masayı benim takıntılarıma göre hazırlıyorlar. Mesela her zaman aynı yerde otururum. Masa eksiksiz şekilde kurulmalı ve kimse masadan ihtiyaç için kalkmamalı. Masa ile çenem arasında mesafe istediğim gibi olmalı. Sevmediğim bir yemek varsa o görmeyeceğim bir yerde tutulmalı.

Başka türlü davrandım. Davranmadım değil. istesem böyle davranmayı bırakıyorum. Benim beynim gelişmemiş bir beyin değil çünkü. Böyle davranmam olur biter. Ama o zaman mutsuz hissediyorum. O sandalye benim çünkü herkese en uzak sandalye o. Kimse geçerken bana çarpmaz. Kimsenin vücudu yanlışlıkla bana dokunmaz. Yemeklere en uzak olduğum için kimseye ben servis tabağı uzatmam, onlar bana uzatır. Başımı çevirip biriyle sohbete devam etmem gerekmez çünkü sandalyenin konumu nedenli herkes karşımda duruyordur. Masa ile çenem arasında o mesafe var çünkü böylece dimdik oturuyorum. Bu da tabak için eğilmek zorunda kalmamam demek oluyor. Sırtım ağrımıyor ve tabağın tüm kontrolü bana ait.

Ve biz bir masayı eksiksiz kuramayacak kadar gelişmemiş insanlar değiliz. Bir yemek tuzsuz olabilir, bu ihtimal var, madem öyle neden masaya tuz koymuyoruz? Ya da limon gerekiyor çünkü balık yiyoruz ve biri çıkıp o limonu sıkmak isteyecek. En önemlisi 4 kişiyiz ve masaya neden 3 bardak getiriyoruz? Neden kendimize saygımız yokmuş gibi davranıyoruz? Neden sıcacık yemek orada dururken masadan 5 kez kalkalım, sohbet bölünsün, biz ekstra yorulalım? Ve neden keyif aldığım bir ortamda sevmedigim bir yemek olsun?

iste bu yüzden evlenmiyorum. Çünkü şimdiye kadar tek bir insan bana neden sorusu sormadı. Tek yaptıkları bana istediğim sandalyeyi vermek. Oysa ben o sandalyeyi istediğim zaman meraklı birinin bana bakıp neden o sandalyeyi istiyorsun diye sormasını istiyorum.

Mesele sorulmuyor olması. Birisi sorsa ciddili bakacağım kendisine. Arkadaş niye sandalyeden kalkıp veriyorsunuz ya. Bak gerildim aniden. Mücadele edin, neden diye sorun, benim diyin. Hangi sandalye diyin.

Kalkıp sandalyeyi veriyor. işyerine bir sürü yastık götürüyorum, onca yastıktan biri alınsa olay çıkarıyorum, yine niye diye soran yok. Valla kimse sorgulamıyor.
2021 de oluşacak işsizlik rakamlarını düşünürsek bırakın kadınları erkekler bile zengin eş arıyacaklar.
(bkz: flörtleşemem yalnızca evlilik)
hayır ben daha kendimle anlaşamıyorum başkasıyla onun ailesiyle falanıyla filanıyla hiç anlaşamam.