bugün

sonunda erkeklerimiz akıllanmaya başlamış. toplum baskısını yenmişler. türkiye'de evlilik sadece kadının işine geliyor kabul edelim. ekonomik durumlar zaten ortada.

https://t24.com.tr/haber/...lda-yuzde-25-dustu,861147
bence erkeklerin akillarinda hep bosanma ihtimali var artik. yani deli gibi sevsen de, cok iyi anlassan da gun gelebilir ve bosanmak isteyebilirsin. ve yillardir tanidigin kadin, bosanirken bambaska biri olur, ve seni omur boyu ekonomik olarak zorlayacak taleplerde bulunabilir. bence bu erkekler icin buyuk sebep. kimse omrunun geri kalaninda bir zamanlar sevmis bile olsa boyle bir guzellik yapmak istemez. bizler acun degiliz.

ayrica evliligin motivasyonu farkli arkadaslar. yani kendi parasini kazanan kadin ne diye evlensin demek cok sacma. sizce bir erkek sirf utusu yapilsin diye mi evleniyor, ya da aksam ev yemegi yiyeyim diye mi? bu nasil bir bakis acisi lan. bir erkek ayda 200 liraya temizlikci tutsa utusu de yapilir, evi de temizlenir, camasirlari da yikanir.
Finansal.
Tabi ev kurana çocuğu olana bir yerlerden para geliyor ama insaların gözü korkmuş durumda. bir dondurma bile alsan vergi sistemi "önce biraz ben yalayım sonra sen yersin" şeklinde çalıştığı için ve zamlardan belimiz büküldüğünden insanların evlenmeme eğilimi bana normal gemeye başladı.
Feministlerin kökünün kazınmasıyla yeniden yükselişe geçecek oranlardır.
günümüz hayat koşullarının, neredeyse herkese ve her şeye karşı barındırdığı tahammülsüzlük seviyesi sayesinde, evlenmek için tek geçerli sebebin çocuk sahibi olmak isteğine indirgenmesinden kaynaklanmaktadır.
Kadın evliliğe muhtaç erkek değil.
Parası veya gelecek garantisi olmayanlardan beklenendir. Evli kadınların yaşam sürelerinin ortalamaya göre düşük, evli erkeklerin yaşam sürelerinin ortalamaya göre yüksek olduğu göz önünde bulundurulursa erkeklerin değil kadınların akıllandığı söylenebilir.
Siz, istatiklerle, dünya malıyla parayla kültürle lüks ve konforlu yaşam standartları arzusuyla, özentiyle hasetle fesatla kıskançlıkla, evlilik korkusuyla boşanma korkusuyla aldatılma korkusuyla geçim ve nafaka korkusuyla, enayilik aptallık mallık yakıştırmasıyla, aşkla meşkle seviyeli seviyesiz ilişkilerle, escortla fuhuşla zinayla çeşitli haram işlerle, yada işsizlikle parasızlıkla geçim derdiyle uğraşın boğuşun kavga edin durun hatta yiyin birbirinizi (kadın erkek hepsi aynı) suçlayın. Yada enayi gibi bekleyin doğru insanı ruh eşini beyaz atlı prensleri veya sarayda doğan prensesleri. Öte yanda ülkeye daha dün gelen suriler de henüz 16-17-18-19-20 li yaşlarda evlenip çoğalıp üresinler habire. Baksınlar keyiflerine.

Yaş geçsin ömür geçsin dert mi sanki? Öküzün trene baktığı gibi öylece bakın durun ve bekleyin seyredin sadece..türk milleti çalışkandır, türk milleti zekidir..

Ama tabi o gerçek gdo lu ve hormonlu gıdalardan epey önceydi..akıl ve zeka korkaklığa ve menfaatperestliğe evrildi.
işsizliğin yanı sıra, erkekler boşanmak isteyen eşlerini, kadınlar uykuda kocalarını öldürüyor.

daha geçenlerde eşinin böbreğiyle yaşayan adam, kadını evli başka biriyle aldattı.

gel de evlen.
işsixlik en büyük neden.
iş yok ekonomi yok nasıl evleneceğiz.
Kimse özgürlüğünden feragat etmek istemiyor. Hatta insanlar özgürce yaşayabilmek için şehirlere doluşuyorlar. Bence temel sebep budur. Evlenmek isteyen bir şekilde evlenir zaten.
Çevrenize bakın insanların çoğu paronayak ve garip saplantıları olan insanlar. Karşısına zorluk çıktığında benim şöyle bir huyum var ben onu yapamam diyip bahane üreten insanlar. Aileler evliliği kolaylaştırma çabasında değil karşı tarafa ne kadar bilezik, altın ya da masraf geçiririm onun derdinde. Onlar evliliklerini sadece geleceğini teminat altına almak ya da aileden uzaklaşıp kafasına göre hareket etmek için kullanan insanlar. Sosyal medyada insanlar birbirlerine kanser gibi yayılmış durumda evinde eşinle oturuyorken aldatılabiliyorsun kolaylıkla. Eşinin dışarı adım atmasına gerek yok sen yeter ki işe git. Artık insanlar tek eşlilikten de uzaklaşmaya başladı doyumsuzluk var. Bütün bu olumsuzluklara rağmen evlenebilmek hem cesaret hem de güç ister.
tek bir nedene bağlı düşme oranı değildir. birçok nedeni var düşmesinin. artacak gibi de gözüküyor. hayırlısı.
yüzde 0,0001 olan evlenme isteği burada yazılan gerçekleri okuyunca sıfırın altına düştü.
Gençlerin maddi imkânsızlıklarla ve işsizlikle boğuşmasının sonucudur. Düğün masrafları da bunda önemli etkendir.
olması gereken olmuş.Ama kendi içinde bir ironisi var tabii aklı başında geleceğini düşünerek planlayan insanlar evlenmeyip(ki düşüşün muhtemel sebebi bu) evcilik oynamak için evlenen insanların oranında bir düşüş yoksa durum daha vahim bi de bunların çoluk çocuğu olacak.
sadece kadın ya da erkek cinsiyetiyle alakalı bir durum değil. işsizlik oranı %14, gençler işsiz dolayısıyla parasız. işi olanlar da bu devirde zor geçiniyor ve işten çıkarılmayacaklarının garantisi yok. geçen gün haberlerde en basit, şatafatsız bir evliliğin yüz bin tlye mal olacağı söyleniyordu. bu şartlar altında kadını da erkeği de evlenmeyi, yuva kurmayı düşünemez hale geliyor.

işin psikolojik boyutundan bakarsak insanlar artık birbirine tahammülsüz, toleranssız ve saygısız. kimse kimseye katlanamıyor.

bu şartlar altında evlilik oranının düşmesi çok normal. bunu kadına ya da erkeğe bağlamak ise anormal.
Türk toplum yapısının bozulduğunu gösteren istatistik. Kimse kimseye güvenemiyor. Kadınlarda erkeklerde doyumsuz. Evlilik olmazsa nüfus sağlıklı çoğalamaz. Evlenip boşanılsa arada kalan çocuklar oluyor, yine sağlıklı bireyler yetişmiyor. Gelecek nesil bundan da kötü olacak muhtemelen. Üzücü.
ekonominin bok olması ve kızların birkez evlenmesi, saçma sapan adetler yüzünden. geçen oturdum fizibilite etüdü yaptım kar zarar maliyet tabloları çıkardım. marjinal fayda da düşük amortisman süresi uzun yapılacak iş değil. şimdi 100 bin tl harcasam anlaşamadım şimdiki insanlarda tahammülsüz aldatmalarda artı boşansam. nafaka altınlarda gidecek borç felan hep ihale bana kalacak. gidip 100 binlik altın, döviz alsam ya da araba alsam. hiç yoksa elimde birşey kalır. gezer tozarım. evlenen tüm arkadaşlar pişman. veresiye veren esnaf gibiler.
Şaşırtmayan bilgidir.
Evlilik kurumuna olan inancın yitirilmesi en büyük etkendir.

Kader birliği etmek, aynı yola başkoymak, "hastalıkta, sağlıkta, iyi günde, kötü günde" gibi sadakat ve bağlılık gibi değerler zedelenmiş, zarar görmüş, içi boşaltılarak, her aklı selim insanın ürkeceği hale getirilmiştir ne yazık ki.

Gelecek kaygısı, maddi sorunlar, aile olmak ve aile kavramının devamı için gerekli olan unsurların gitgide zorlaşması da etkenlerden biridir
Topyekün korkar hale geldik... Ya sarpa sararsa, ya işimi kaybedersem, ya ele güne muhtaç kalır, çocuk çoluğumun sorumluluğunu üstlenemezsem diye...
Önümüz karanlık, yaşam koşullarımıza, işimize, patronumuza güvenimiz yok, birçoğumuz için her an dımdızlak ortada kalmak an meselesi...

Seviyoruz ama evlenemiyoruz, evlensek bile yürütemiyoruz...
Evlenemeyenler mutsuz, yürütemeyenler mutsuz, işin ilginç yanı yürütenler de mutsuz.
Garip ama gerçek!
Konudaki tüm yorumları okudum. Çoğu haklı ve gerçekleri yansıtan yorumlar. Maalesef günümüz şartları bu. Ekonomik düzen zengini daha çok zengin etmekten fakiri daha çok dibe gömmekten başka bir işe yaramıyor. insanlar ben merkezli, tahammülsüz, şüpheci, umutsuz, güvensiz olunca üstüne çevresindeki yıkık sallantıda evlilikleri de görünce içten içe evlilikten soğuyor. Günümüzde iyi cesaret evlenmek bunca güçlüğe rağmen.