bugün
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- evli kadın kaçamak yapabilir mi8
- icardi190524
- alınan en güzel iltifat9
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- bik bik'in balona binmesi26
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- bir kadının yemek ısmarlaması12
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- futbolcu ismiyle nick almak9
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü18
- kanınıza rengini verir misiniz16
- abır nerede sorunsalı8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- nickli başlık açanlar çaylak yapılacaktır8
- uzağı göremeyen insan15
- türkiyede çok abartılan arabalar14
- vatandaşlık farkı alan otel10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- ideal duş alma sıklığı12
- integralin müfredettan kaldırılması15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı8
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı48
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş12
- aristoteles'in orta yolu10
Fransa'nın suyundan içmiş entel kardeşimizdir. Pisa kulesinde fotoğrafı olduğu yönünde asılsız iddialar vardır.
mimar , evde yaşayacak kişilerin zevklerini yansıtacak ,onlara en uygun ortamı hazırlayan kişidir.evi dösetmek isteyen kişiyle bilgi alışverişi yapıp, onun tarzı hakkında ipuçları yakalamaya çalışır.ama bazen ''sen mimar değil misin,yap işte güzel bişiler..'' diyen insanlarla da karşılaşabilir.böyle durumdaki insanlar,''evimi mimara döşetiyorum'' cümlesini kullanmayı çok istemişlerdir..
mimar eve değil, ev sahibine döşemektedir aslında.
tıraş olmak için berberi seçmiştir. kendi de kesebilirdi tabi saçlarını. zevkine daha uygun ama daha amatörce. iç mimarlar için ekmek parasıdır. her döşeten entelse evet hepimiz enteliz yok entellektüel olunuyosa hemen döşetelim.
alakası yoktur. her işin bir profesyoneli vardır. insanlar kendilerini yeterli görmedikleri konularda uzmanlardan yardım alırlar. çok normaldir. entellik dantellik ile yakından uzaktan alakası yoktur.
parasını nasıl harcıyacagını bılemeyen insanların aktıvıtelerındendır.
(bkz: feng shui)
(bkz: her işin bir ustası vardır)
hangi iç mimara, hangi tarzda döşetilirse döşetilsin bir süre sonra içinde yaşayanların hayat tarzına dönüşmeye başlar o ev. kaçınılmazdır. kişi bir süre sonra kendine benzetmeye başlar. kullanış özelliklerinden ziyade görsel uyuma önem verildiği için rahat edemez kişi. misal beyaz koltuklar alınmışsa çok geçmeden üzerlerine örtüler örtülür. çocuk varsa eğer, aksesuarlar yavaş yavaş dolaplara kaldırılır, sehpalar falan kenarlara çekilir. mekanizmalı perdelerle başedilmez olunca bir kaç yıkayıştan sonra klasik perdelere dönülür, derken bir kaç yıl sonra o evden eser kalmaz.
mutfaklar ise en çok değişimin yaşandığı yerlerdir. başlangıçta uzay üssü gibi steril, neyin nerde olduğu anlaşılmayan, ortalıkta hiç ıvır zıvırın olmadığı mutfak, eğer yemek pişirilen, yaşayan bir mutfak ise çarşamba pazarına döner.
bu arada evi iç mimara döşetenlerin enteller olduğunu söylemek yanlıştır kanımca. entellektüeller tarzı da olan kişilerdir ve kendi zevklerini yansıttıkları söylenebilir. bunu tercih edenler daha farklı bir kesimdir. parası olan belki vakti olmayan, belki züppe, belki kendi zevkine güvenemeyen kişiler olabilir.
mutfaklar ise en çok değişimin yaşandığı yerlerdir. başlangıçta uzay üssü gibi steril, neyin nerde olduğu anlaşılmayan, ortalıkta hiç ıvır zıvırın olmadığı mutfak, eğer yemek pişirilen, yaşayan bir mutfak ise çarşamba pazarına döner.
bu arada evi iç mimara döşetenlerin enteller olduğunu söylemek yanlıştır kanımca. entellektüeller tarzı da olan kişilerdir ve kendi zevklerini yansıttıkları söylenebilir. bunu tercih edenler daha farklı bir kesimdir. parası olan belki vakti olmayan, belki züppe, belki kendi zevkine güvenemeyen kişiler olabilir.
evi her mimara döşeten kişinin entelektüel olmadığı bir gerçektir. gidip eşya vs. seçmek istemeyen kişilerin zevklerine göre mimara döşetmesinde de yadırganacak bir şey yoktur.
uzun süredir üzerlerinde inceleme yaptıgım fakat herhangi bir mantıklı sonuca ulaşamadıgım, sırf entel olmak ugruna yaptıklarına kanaat getirdigim cins entellerin vazgeçemedikleri mevzu.
adam evini, hayatının neredeyse yarısını geçirdigi alanı başkasının eline emanet ediyor, kendisi hiçbir şeye karışmıyor.
ulan saf mısın kardeşim sen? kendi evini kendin döşesene. yatak odandaki perdenin rengini seçmekten, tuvalet taşının modelini begenmekten de mi acizsin? anca sıçmayı mı biliyorsun tuvalette?
her insanın az çok bir göz zevki, bir begenisi vardır kardeşim. eminim ki sizde de var. haydi hep beraber sizdeki bu cevheri ortaya çıkaralım.
peki bu iç mimar denen en gereksiz meslegi icra edenlerin yaptıkları ne? evini bunlara emanet eden bir kaç arkadaşımın evinde gördügüm kadarıyla hiçbir bok. yani dişe dokunur hiçbir bok yapmıyor adamlar. yaptıkları sadece fayans seçmek, koltuk seçmek, serfloor'un rengini belirlemek filan.
bu mimarlar kendi evlerinde sikseler kullanmayacakları aletleri garibim entellerin evlerine döşüyorlar. adam kıçıkırık bir vazoya 100ytl veriyor, salonun baş köşesine oturtuyor. ulan insafsız herif, senin kendi paran olsa alır mısın onu? kendi evine koyar mısın?
hem o adamın senden daha zevkli oldugu ne malum ki? iyi okulunu okumuş, amerikalarda master yapmış filan da 'zevkler ve renkler' tartışılmaz ki kardeşim. o koydugu boktan vazoyu sikseler bana satamazlar. evimin baş köşesine koydurmam ben onu. yani hangi mantıkla evlerini bunlara teslim eder insanlar bilmiyorum valla.
adam evini, hayatının neredeyse yarısını geçirdigi alanı başkasının eline emanet ediyor, kendisi hiçbir şeye karışmıyor.
ulan saf mısın kardeşim sen? kendi evini kendin döşesene. yatak odandaki perdenin rengini seçmekten, tuvalet taşının modelini begenmekten de mi acizsin? anca sıçmayı mı biliyorsun tuvalette?
her insanın az çok bir göz zevki, bir begenisi vardır kardeşim. eminim ki sizde de var. haydi hep beraber sizdeki bu cevheri ortaya çıkaralım.
peki bu iç mimar denen en gereksiz meslegi icra edenlerin yaptıkları ne? evini bunlara emanet eden bir kaç arkadaşımın evinde gördügüm kadarıyla hiçbir bok. yani dişe dokunur hiçbir bok yapmıyor adamlar. yaptıkları sadece fayans seçmek, koltuk seçmek, serfloor'un rengini belirlemek filan.
bu mimarlar kendi evlerinde sikseler kullanmayacakları aletleri garibim entellerin evlerine döşüyorlar. adam kıçıkırık bir vazoya 100ytl veriyor, salonun baş köşesine oturtuyor. ulan insafsız herif, senin kendi paran olsa alır mısın onu? kendi evine koyar mısın?
hem o adamın senden daha zevkli oldugu ne malum ki? iyi okulunu okumuş, amerikalarda master yapmış filan da 'zevkler ve renkler' tartışılmaz ki kardeşim. o koydugu boktan vazoyu sikseler bana satamazlar. evimin baş köşesine koydurmam ben onu. yani hangi mantıkla evlerini bunlara teslim eder insanlar bilmiyorum valla.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar