bugün

evini mimara doseten entel

hangi iç mimara, hangi tarzda döşetilirse döşetilsin bir süre sonra içinde yaşayanların hayat tarzına dönüşmeye başlar o ev. kaçınılmazdır. kişi bir süre sonra kendine benzetmeye başlar. kullanış özelliklerinden ziyade görsel uyuma önem verildiği için rahat edemez kişi. misal beyaz koltuklar alınmışsa çok geçmeden üzerlerine örtüler örtülür. çocuk varsa eğer, aksesuarlar yavaş yavaş dolaplara kaldırılır, sehpalar falan kenarlara çekilir. mekanizmalı perdelerle başedilmez olunca bir kaç yıkayıştan sonra klasik perdelere dönülür, derken bir kaç yıl sonra o evden eser kalmaz.

mutfaklar ise en çok değişimin yaşandığı yerlerdir. başlangıçta uzay üssü gibi steril, neyin nerde olduğu anlaşılmayan, ortalıkta hiç ıvır zıvırın olmadığı mutfak, eğer yemek pişirilen, yaşayan bir mutfak ise çarşamba pazarına döner.

bu arada evi iç mimara döşetenlerin enteller olduğunu söylemek yanlıştır kanımca. entellektüeller tarzı da olan kişilerdir ve kendi zevklerini yansıttıkları söylenebilir. bunu tercih edenler daha farklı bir kesimdir. parası olan belki vakti olmayan, belki züppe, belki kendi zevkine güvenemeyen kişiler olabilir.