bugün

bir evde sözü en çok geçen, sözü en çok dinlenen, baskın karakterli kişi.
80'li yıllar: baba
90'lı yıllar: anne
2000'li yıllar: çocuk
varlığı halinde, aile hayatının ilkel düzende kabile mantığında yaşanacağını düşündüren tamlama. nikah memurları eskiden "evin reisi erkektir, kadın da onun yardımcısıdır." diye bi cümle kurarlardı, yuvarlayarak, hala söylüyorlar mı bilmem?
reis derken neyin kastedildiği ve verilen bu reislik yetkisinin nasıl uygulamaya konuduğuna bağlı olarak değişebilen bir kavramdır.

şöyle ki, bir kızılderili kabilesinden bahsediyor isek, evin/çadırın reisi büyük ihtimalle, zirvedeki kartalın kanadından çift tüy çeken kahraman boğa filandır. yani reisliği hak edecek birşey yapmıştır ki reis olmuştur.

günümüzün şehir hayatına dönersek, aile reisliğini elde edebilmek için asari ücretle çalışıp bir yandan üç çocuk okutmak, evin kirasını ödeyip aynı zamanda karnını doyurabilmek iddia ediyorum ki, kartalın kanadından iki tüy koparmaktan çok çok daha zordur. bunu yerine getirebilen bence rahatlıkla reis olabilir.

sözün özü: reis kimdir? "evde annenin mi, babanın mı sözü geçer"i bırakıp önce reisliği hak etmek için yaptıklarımıza, sonra da bize bu eziyeti çektiren milletin reislerine bakalım!
(bkz: oturan boğa)
geleneksel türk ailesinde teoride baba iken fiili olarak annedir. son karar, son söz babadan çıkar ama mutlaka annenin istediği olmuştur.

bir de anım vardır hey gidi günler. daha ufacık bir st27 iken evin bir reisi olması gerektiğini farkettiğimde bu ben olmalıyım demiştim. 4 yaşında olmam lazım o sıralarda. ailenin diğer bireylerinin bana gülmesine aldırmadan bu evin reisliğine aday oluyorum demiştim. *
Adam bir kitapçıya girer:
-'evin reisi erkektir' adlı kitabı alabilir miyim?
satıcı bayan:
-malesef beyefendi masal kitabı satmıyoruz...

Anlaşılacağı üzere evde reisin değil akıllı olanın borusu öter ya dostlar.
bu heryerde böyledir...
devlet bahçeli'dir.
hayat müşterek reislikte müşterek.