bugün

-toplama işleminde 0 sayısının, çarpma işleminde 1 sayısının sahip olduğu özellik, etkisiz olma durumu.
-bir konuda hiçbir etkisi, ağırlığı olmayan kişi.
fasulyelik, fasulyeden gibi tabirleride vardır.
sessiz kişilere tanımlama şekli. varlıkları yoklukları belli değildir, olsa da olurlar olmasalar da bir şey farketmez.
montajelemanı*
matematik olayında bir..
(bkz: yutan eleman)
bir restaurant ya da kafede, kalabalık bir topluluğun masasında sessiz sedasız oturan ve yavaş yavaş mekanı terketmeyi düşünen şahıstır. sık sık saatine ya da cep telefonuna bakar ve kalabalıkta yer alanlarla göz teması kurmaktan kaçınır.
varlığı farkedilmeyen, yargıları sallanmayan, dönüp bakılmayan elemandır.
hiç bir işe yaramayan eleman.
(bkz: ara sıçanı)
hiçbir konuda fikir sahibi olmayan ya da herhangi bir konuyla ilgili fikir belirtmekten kaçınan ve bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığıyla hiçbir şeye karışmadan-müdahele etmeden yaşayan insanlara verilebilecek ortak isim.
bazı insanlar için de gayet kullanılabilecek olan tarif.
adam ya da kadın her durumda idareci, her durumda alttan alan ve orta yolcu olursa böyle olur. etkisiz eleman, sıfır.
(bkz: şakirt)
ortamda kendi belli edemeyen kimseye zararı olmayan elemandır.
toplama işleminde 0 etkisizdir fakat çarpmada çok etkilidir.
1 çarpmada etkisizdir. toplamadada pek bi etkisi yoktur aslında bir eksik veya bir fazla ne farkeder. ha 1000 ha 1001. bence en etkisiz eleman 1 dir. *
çarpmada değil de toplamadaki etkisizliği göz önünde bulundurularak kullanılan bir tabir olsa gerektir.
gazoz ligi takımı.
bu şarkısına ulaş oral panayır benzetmesi yapmış, rpcm albümünde üçüncü şarkıdır! delidir, doludur ama hoştur!

sözlerini de yazayım tam olsun

bu benim dünyam, o da senin!
benimkisi seninkinden biraz farklı...
bu benim şarkım, o da senin:
sana göre çok yarımdı ama bence tamdı.

bu benim kimyam, o da senin:
protonları, nötronları hepsi aynı...
bu benim rüyam o da senin:
sana göre ulaşması çok zor, bence kolaydı.

hep ben kendimi yarıştırdım.
toplama – çıkartma çalıştırdım.
rakı ya da şaraba alıştırdım.
etkisiz eleman mı olmalıyım?

bu benim şehrim, o da senin...
benimkinde gündüz yok, gece uzundu.
bu benim gardım, o da senin...
zaten tüm silahlarımız hep tutuktu...

bu benim dünyam o da senin!
olsa da olur olmasa da olur dediğimiz kişilerdir. bu kişilerin varlığıyla yokluğu pek farklı değildir.
her iki aileden birinin çocuğu gibi annemin ve babamın benim için tasarladığı hayatı yaşadım. kendim için biçilmiş bir rolü oynadım. ve hiçbir zaman kendim olamadım. baş rolünde benim olduğum bir hikayede figüran gibi oynadım.benim için yazılmış senaryonun dışına çıktığımda hata yapıyorsun dediler,inandım.yeni yeni fark ediyorum hata olarak nitelendirilen şeylerin senaryoya dışarıdan birkaç diyalog yazmam olduğunu. annemi ya da babamı suçlamıyorum. çünkü onlar da kendi hayatlarında figüran oldular. kiminle evlenmeleri gerektiğine bile başkaları karar verdi. bu kuşaktan kuşağa genetik olarak geçiyor sanırım.işe kendi yaşayamadıklarımızı,yapamadıklarımızı yapacak kuklalar yaparak başlıyoruz. "ben aşık oldum da ne oldu bak şimdi ne haldeyim senin de aynı hatayı yapmana izin veremem","hep mühendis olmak istemiştim ama olmadı.ben olamadım sen ol."...ama artık kabullenmemiz gerekir yapamadıklarımızı,tek bir hayatımızın olduğunu ve çocuğumuz üzerinden 2. bir şans elde edemeyeceğimizi...

ve asıl suçlu bizleriz.hayatımız boyunca başkalarının yaşanmışlıkları üzerinden tecrübe edindiğimizi sanıyoruz. başkalarının acılarına bakarak tecrübe edinemeyiz. insanlarla ilişkilerinde rekabet içinde olan insanımsı varlıklarız. o kadar benimsemişiz ki bu durumu en iyi dost bizim olmalı,en iyi arabalara biz binmeliyiz,en iyi evlerde biz oturmalıyız. hatta durumu o kadar abarttık ki sevgililerimizde bile bu rekabet durumu var. en gözde aşkı biz yaşamalıyız! hepimiz toplumun oyuncağı olan sıradan bir tip olmak için canımızı dişimize takmış çalışıyoruz. sonuç ne? iyi bir yaşam için gerekli maddiyata sahip ölüyormuşçasına mutsuz kuklalarla dolu bir dünya. ama bazıları antidepresanlarla ayakta kalıyor,çok azı intihar ederek aklınca bu oyuna son veriyor. bazıları ise bu durumun farkında bile değil. ve yaşayarak ölmek tam da bu.
siyaset için etkisiz eleman ahmet davutoğlu dur.

son dönem kılıçdaroğlu söylemidir, fidan dikimi* hususunda haklılığı bir kez daha ortaya çıkmıştır.
http://ulu.so/u2g97o