bugün

unutamazsın ki vazgeçesindir. konu bundan ibarettir sadece olay vazgeçip vezgeçmemek değil. sadece unutmazsın. her yerde yaşadıklarınızı görürsün. yatağına yatsan onu görürsün. unutamazsın ki vazgeçesin. miden artık alkol almıyordur bitmiştir ciğerlerin sigara dumanını kabul etmiyordur. bitmiştir. hayattan soğumuşsundur. gökselden depresyondayım şarkısını dinlemeye benzemiyordur. gerçekten depresyondasındır. unutamıyorsundur ki vazgeçesin. aldığın nefes boyuncada unutamıcaksındır ki vazgeçesin. başka aşk a yelken açsan bile aynı şehirde duruyorsan o sokak köşesinde onu beklediğini. terminalden nasıl otobüse bindirdiğini hatırlayacaksındır. unutamayacaksın ki vazgeçesin. o gezdiğin yerleri onunla o anki mutlu olduğun yerleri gördükçe nasıl vazgeçesin. hadi diyelim aynı şehirde paylaştın çok şeyini. şehir değiştirmeye karar verceksin. başka şehire gittin. beynini değiştirebilirmisin? ruhunu değiştirebilirmisin. düşüncelerini değiştirebilirmisin? zordur zor. unutmazsın ki nasıl vazgeçesin? onunla tatmışındır bir çok şeyi onunla paylaşmışındır bir çok şeyi. ama artık senin için eskidir. onun için ise çoktan eskimişsindir. unutamazsın ama paylaştıklarınızı birbirinize verdiğiniz o anki sözleri. nasıl vazgeçersin beyim söyle o zaman nasıl vazgeçersin. o anki mutlu olduğunda şimdi ise ne kadar üzgün olduğunu nasıl unutursunda vazgeçersin beyim haa nasıl vazgeçersin. onun için çoktan dosyaya konmuşsundur. arşivine kayıt olmuşundur. seninde arşivinde vardır ama unutmazsın. bunları yaşadıktan sonra sana aşkı tattırdıktan sonra nasıl vazgeçersin. nasıl unutursunda vazgeçersin. çok zor bir karardır. zor dönemeçlerdir. kendine reform yapmaya kalkarsın ama başarılı olamazsın. şehiri değiştirirsin ama beynini aslaa... her gece yattığında yine ter içinde uyanırsın yine zor uyursun uyuyana kadar o kocaman yastığın ne kadar boş olduğu aklına gelir. nasıl vazgeçersin? unutmazsın ki vazgeçesin. sol elin hep boşta sallanır o bilmediğin değiştirdiğin şehirde. yinede değişen bir şey olmaz beynin reforma gidemez ki değişesin. sokakta hep çifler görürsün o bilmediğin sokaklarda imrenirsin. eski sevgilinle yaşadıkların aklına gelir. unutamazsın ki sana aşk ı tattıranı nasıl vazgeçesin. ama o elin artık eski sevgilini değil yarısı boş olan şişeyi taşımaktadır. öbür elinse izmaritine yaklaşmış sigaranı taşırsın. o püfür püfür esen bilmediğin sokaklarda ilerlersin. beynimi nasıl değiştiririm diye düşünmeye başlarsın. nasıl vazgeçerim diye düşünürsün. nasıl ama nasıl diye. o bilmediğin karanlık sokakta ilerlerken.....
test ettim, en bitmez denilen eski sevgili acısı iki buçuk sene sürüyor. ve nihayet bitiyor hatta inanmazsın şimdi gözü yaşlı, kalbi yaralı kardeşim, yerine bambaşka biri seviliyor, aşık olunuyor hatta. oluyor yani. tek ki kendini çok yıpratma.
çok şey paylaşılmıştır.. hele ki çok sevimişseniz ve ilişki süresi uzunsa unutabilmek kolay olmayabilir.. araya başka aşklar girse de kalbe iz bırakmışsa o eski sevgili vazgeçebilmek zor olabilir..
niye bu kadar güzel yazdın be bilader. üşenmeden düşündüklerimi yazacak olsaydım cümlesi cümlesine aynı çıkardı herhalde. gönlüne sağlık..
platoniğinden vazgeçememek kadar kötü değildir
(bkz: stockholm sendromu)
her ne kadar saplantı olarak nitelendirilse de, Çok sevmiş kişilerin bir kimseyi başka bir kimsenin yerine koymadığı asil bir davranıştır.
vazgeçemeyen bir insanin cümlelerininin arasindan binlerce vazgeçtim geçer.
kuyruk acısı olabilir.
Obsesif bir durum.
her iki taraf içinde üzüntü veren durum.
eski sevgililer klasörünü silmek.
Aslında vazgeçememek diye birşey yoktur, hala aslında bir yerlerde degerini olacağını izi olacağını bilirsiniz özellikle her anlamda ilklerinizi onunla yaşadiysanız, sanki hayatınızdan gitmeyecek gibi sevip kalbinizin hepsini ona verdiyseniz ayrılık sonrası uzun bir süre unutulmaz. Cevrenizdekiler sizi anlamazlar genelde, en kötü durum ise siz hala unutamayıp kendinizi iyileştirmeye çalışırken, karşı tarafın sanki birşey yaşanmamış, yaşadığınız güzel anıları yok saydığını farkedip hayatına odaklanıp yeni insanlarla flört etmesi veya sevgili olması zaten hali hazırda bulunan yaranızı derinleştirir. O zaman akıl ile kalp arasında kalıyorsunuz ilişki zamanındaki anlar aklınıza gelip vazgeçemiyorsunuz, sonrasında yaptıklarından dolayı vazgeçip hayatıniza odaklanmak istiyorsunuz. Bunun çaresi yok açıkcası zamanla olmuş olanları kabullenip, anılarınızı sadece iyi olarak anıp hayatınıza odaklanmanız gerekiyor. Tabi birde arada onun geri gelip aklınızı yine karıştırma durumları oluyor. Nereden baksan kötü bir durum bir zaman sonra hissizleşip eskisi dahil kimseye birşey hissedemiyorsunuz. Acı bir durum kimse yaşamasin isterim ama herkes yaşıyor.
bir süre sonra vazgeçiliyor.
vazgeçememek diye bir şey insan ilişkilerinde söz konusu olamaz!

o olsa olsa, "ayrılığı kabul edememek" olur. gerçekleri suratına çarpıyorum hazır mısın? s*ke s*ke kabul etmek zorundasın! hiçkimse vazgeçilmez değil! bunu ne zaman kabullenirsen, bu süreci o kadar hafif atlatırsın sana söz veriyorum.

anıların seni arada sıkıştırıp zayıf düşürebilir. endişelenme, bu da aynı ayrılık acısı gibi geçici birşeydir. ancak nöral ağlarının körelmesi biraz zaman alabilir. vazgeçilmez değilsin. ama kendini vazgeçilmez sandığın için şuanda bombok haldesin ve o yüzden olmayan birinden halen vazgeçemiyorsun. neden tüm bu eziyet? bakın biliyorum, anlıyorum, gerçekten zor. ama istediği kadar zor olsun. bir ilişkinin bittiğini kabullenemiyorsan normal bir psikolojiye sahip değilsindir. bu çok ciddi bir konu. bu kabullenmeme durumu aylardır sürüyorsa, şizofreni hastalığının tohumlarını atmaya başlamışsındır kardeşim ben sana söyleyeyim.

kendinize gelin oğlum! ülkede milyonlarca üreyebileceğiniz kadın var. olmayan birinden vazgeçemeyip de yeni yelkenlerinizi suya batırmayın. akıllı olun!

günaydın.
sonra da gelsin kadın cinayetleri. zorla güzellik olmaz.
zor, oyunu bozar.
takıntılı eski sevgilim daha iyi yorum yapar.
aman diyim yapmayın.
Aptallıktır, giden gittiği gibi kalmalıdır.
inanın yeni birine kendini anlatmaya çalışmak kadar zor değil. Eskiler iyidir ki bir yerde merhametli olabilirler.