bugün

Hayat dersi içerir, lütfen herkes son cümlesine kadar okusun.

(bkz: acıma acınacak hale düşersin)

dediğinizi duyar gibiyim.

5 sene flört, 15 sene evlilik toplamda 20 yıllık birlikteliğin alınan saçma kararlarla bitmesidir boşanma. fazla uzatmayacağım.

1 sene önce ayrılmadan 85 bin tl para artı her ay 5.000 tl nafaka ve artı oturduğumuz evi bıraktım. ben istemediğim halde anlaşmalı boşandık.o parayla kendisine butik açtı. türkiye şartlarını o kadar çok iyi biliyorum ki kendisine yalvarmama rağmen beni dinlemedi. 2 çocuğun velayetini aldı, sana bu para yetmez dedim. çünkü çok harcamaya sen ve çocuklar hepiniz alıştınız. hayat kolay değil, bugün olmuş açlık sınırı 15.000 TL.

o zamanlar ekonomi bu kadar dalgalı değildi, ama geleceği gördüm. bak dedim, akp türkiyesi. dinlemedi beni. dükkanını yeni açtığı için (taze boka sinek çabuk konar) işleri iyiydi. ama iyi gitmeyeceğini 34 yıllık iş hayatı tecrübelerimle iyi biliyorum.

nihayetinde ayrıldık. ben ayrılmak istemediğim için sorunlu oldu gerçi. fakat ayrıldıktan daha 2 hafta geçmemişken maddi sorunları başladı.

bu sefer benim 2 evime ve 1 arabama göz koydu. yeniden birbirimize girdik. oturduğumuz evi ona öylece tek bir eşya bile almadan çıktığımı, o verdiğim parayla dükkan açtığımı ve ayda 5.000 TL nafaka ve artı çocuklar için de her ay 2500 TL masraf yaptığımı belgeleriyle gösterdim. Fakat kadın kudurmuş gibi beni bir türlü dinlemiyordu.

Bir gün yakınlarda cafede görüştük. benden tam tamına 200 bin tl para istedi. o kadar veremeyeceğimi söyledim. Senin araban var, işlerin iyi dedi. kadınlar işte sevgili dostlarım. ben 20 yıllık geçmişin artına elimden gelenin bu olduğunu söyledim, hazıra dağın dayanmayacağını üstüne basa basa söyledim. ve 40 BiN TL daha vermeyi teklif ettim, masamdan kalktı gitti.

''Sen dilenciye sadaka mı veriyorsun?'' dedi. şaka gibi.

3 ay görüşmedik, aramadım, sormadım. çünkü çok büyük beddualar etti bana. o bana beddua ettikçe benim işlerim hızlandı, kendisi iş yapamadı. uzaktan gelen haberler sürekli ağladığı yönünde idi. ama haber getiren kişilere ilgilenmediği söyledim. en sonunda gelen bir haber beni çok derinden sarstı. 15 gündür markete gidememiş. ben nafakasını eksiksiz ödüyordum, çocuklara sürekli harçlıklarını veriyordum ama yine de eksiklerini alamamış. galiba gönderdiğim nafakaları dükkan kirasına ödüyordu. çocuklar da kendi ihtiyaçlarını görüyordu.

hayat böyle devam ederken bir kaç ay önce yeniden barıştık. detayları buradan okuyabilirsiniz

(bkz: eski eşle sevgili olmak)

bu gelişmelerden sonra yaklaşık 2 hafta önce iş değişikliği yapacağını söyledi. kıyafet dükkanını mini büfe/fas food a çevireceğini söyledi.

sürekli senin yanındayım imajı verdim ve yeniden yanında oldum. yeni iş değişikliğinde tost yapacakmış, hamburger yapacakmış,simit börek büsküvi ve kola satacakmış falan filan.

dükkanını yavaştan değiştirmeye başladı.
ne olacak nasıl olacak bilmiyorum bildiğim tek şey inanılmaz acıdığım. evet artık sadece acıyorum ve sanki seviyorum da. yada sevdiğimden dolayı durumuna üzülüyorum. ne işin var senin simitle, börekle, tostla.

yanlış anlamayın arkadaşlar işini küçümsediğim için değil. deniz kenarına çok yakın bir yerde oturuyoruz. şimdi alsan gitsen çocukları denize gitsen, onları oyalasan. ya ben 35 yıldır çalışıyorum. ne işin var senin iş hayatınla. otursana evinde. mis gibi hayatını sikip attı.

bu arada boşanma gerekçemizde, ona işten güçten fazla vakit ayıramadığım içindi. tatile çıkamamışız. 3 senedir millet virüsten kırılıyordu.

bakamıyorum önüme işte. hayatıma birisi girse, ne bok yer. ben olmasam bitikler. ne yapacağım karar veremiyorum. ve karşıma çıkan kısmetleri de engelliyorum. belki döner diye ama bilmiyorum onu ne kadar bekleyim daha. bana yazık değil mi. günde 15 saat çalış, yalnız başına yaşa. eve git o saatten sonra yemekle uğraş, bulaşıkla uğraş.

kendime acımam gerekirken...
Okudum.
(bkz: entry nick uyumsuzluğu)
sokak adamı, kendine en büyük düşmanlığı yapan ihtiyar cemeko'nun deyimi ile '' sular önce bulanıcak sonra durulanıcak'' bu işler kişilere hep imtihandır. ve bizlere de ibrettir bir nevi.
ekonomik durumunuzun iyi olması ve ona gösterdiğiniz merhamet ve iyimser duruşun da durumların bu noktaya gelmesinde payı var.
eşinizin kendi başarısızlığını kabullenememesi durumu öncelikle! yani varoluş mücadelesi gibi sanki.
'' sen olmasan da biz yaparız, hayatımızı sürdürürüz''gibi gibi.
sizi en iyi bilen olarak merhametinize sığınmış haliyle. ayrıca eşler ayrılsa bile çocukların ayrılamayacağı koca bir gerçek. yeniş bir iş yine bir çöküşün habercisi ve ekonomik anlamda yine kayıpların olacağının da belirtisidir. çalışmamasını uygun bir dille izah etmeli veya biraz parasal kaybı göze alıp beklemeli.

severken de kızarken de samimiyetine ve harbi bir insan olduğuna inanıyorsanız onun, ve bu sıkıntılar çözüldüğü taktirde huzurlu olacağınıza inanıyorsanız hoşgörü gösterin ve sabırlı olmaya devam edin. allah hakkınızda hayırlısını versin.
görsel