o an galip durumdaki takım öve öve bitirilemez. maç sonlarına doğru inanılmaz gol tehlikeleri atlatır övülen takım. göt olmaya ramak kalır.
futbolcuların özel hayatlarıyla ilgili bilgiler vererek ''bakın ben ne çok şey biliyorum'' havası vermekte anlatımının özelliklerinden biridir.

+peki fatih hocam ronaldinho nun futbol dısında en buyuk hobisi nedir biliyormusunuz?
-bilmiyorum ertem
+perküsyon calmak hocam, 4 yasından beri müzik onun için bir vazgecilmez, bakın neler yapıyor yine, çöldeki bir vaha sanki, bu adam inanılmaz, bu adam muhteşem , futbolun picasso su o, cografyadaki en büyük futbolcu, o nasıl bilekler oyle.. *
izleyenleri kendinden geçiren maç anlatışıdır.
"neca. tam ismi neca jose dos santos arbeloa asis gaucho muchos grassias ronaldo de souza martin
spora hentbol ile baladı sonradan futbola geçti. brezilya'da fakir bir ailenin çocuğu babası bahçivan annesi ev hanımı." şeklinde lüzumsuz bilgiler vermektir.
-oyuncularla kankaymışsınız gibi davranın. "sitiv gii" deyin misal gerrard'a.
-arada anlattığınız maça göre sloganlar bulun. şampiyonlar ligi maçı anlatıyorsanız, işte şampiyonlar ligi bu! deyin.
-star ana haber'in reklamını yapın devamlı.
- alex bir orkestra şefi gibi yönetiyor takımını adeta.

-bu arada ufak bir bilgi de aktarayım sizlere sayın seyirciler, alex de souza küçükken hep astronot olmak istiyormuş * ama babasından yediği dayak sonucu futbolculuğa yönlendirilmiş. tüm sülale toptan para kazanıyormuşlar, bu da ilginç bir detay.

- tüm fenerbahçe'li futbolcular bu içtikleri portakal suyunu fazlasıyla hak ettiler. * *
kone'nin 14 kardeşi olduğu ayrıntısını atlamamaktır.
hayatında hiç çöl görmemiş insanlara bir futbolcuyu "çölde bir vaha gibi" diyerek anlatmak.
aşırı detaycılıkla maçı boğmak ve izleyenleri sıkmaktır..

''alex de souza.. aslında kendisi japon borsasında simsarken bi anda havada süzülen topaç şekindeki kağıt yumağına vurunca ilk hocası miguel caparros sanchez de vita martin angelo tarafından keşfedilir ve futbola başlar.. ilk yıllarda sağ stoper oynar.. sonra hocası bu dangalaklığa ''lan bu adam solak! ne işi var sağ stoperde? iyisi mi ben bunu fenere yollayım orda gerçek mevkisini bulur.'' der ve işte bugünkü alex de souza ortaya çıkar.. aslında içtiği de portakal suyu falan değil.. votka enerji sevgili seyircileeeeeerrr ve gooooollll!!!''
maçı bırakıp gereksiz detayları maçtan daha önemliymiş gibi anlatmaktır.
-juan pablo sorin inanamıyorum sayın seyirciler boş zamanlarında gitar çalıyormuş.
(bkz: ebenin amı)
teşbih sanatından yararlanmaktır tek kelime. bir adam bu kadar mı benzetme sanatı kullanır maçlarda. hayır bu kadar kısa sürede aklına gelmesi de mümkün değil.
''alman teknolojisi ballack, kanatsız uçabilen yaratık ronaldo, tam bir satranç ustası şahları matları değiştiriyor ve rakibini yeniyor'' gibi benzetmeleri bir anda sıçması imkansız önceden yazıyor mudur nedir?