bugün

dijital yayınların henüz evlerimize girmediği, çatımızdaki anteni sağa mı yoksa sola mı çevirmeye karar veremediğimiz birde televizyonun yanında mutlaka güçlendirici cihazın bulunduğu tuttu furitti'li en fazla gece 12'den sonra kırmızı nokta'nın olduğu yıllarda vardı erotik sinemalar. giriş parasını ödedikten sonra birde ışıkçıya sizi yerinize oturtsun diye bahşiş vermek gibi bi zorunluluk vardı ve bu da felaket canımı sıkardı. biri yerli olmak üzere genelde 3 film birden gösterilirdi. yerli filmlerde bülent kayabaş, keloğlan (rüştü asyalı), aydemir akbaş gibi komik artistleride görmek mümkündü. film aralarında ışıkçı mütemadiyen içeri girer ve sıcak çay, lahmacun sigaralar salonda diye bağırırdı. film araları aydınlık olduğundan görünmek istemeyenler gazete okuma numarası yapardı ve genelde bu gazeteler dönemin en ucuz olanlarından tercih edilirdi. (gözcü 5 binlira sayın abicim) benim hiç bir zaman ucuz gazetem olmamakla birlikte bu tabloyu her gördüğümde erotik filmde miyim yoksa okuma haftası varda benim mi haberim yok diye düşünürdüm...
herkese renkli günler