emrivaki

bir işi zorla yaptırmaya çalışmak
oldu bittiye getirmek

kendisine yapıldıgı takdirde insanın insanın sinir katsayısını arttıran fakat sonucunda yapılacak bir sey olmadıgından yanlızca söylenmekle yetinilecek durum

bazen de sürpriz adı altında yapılan eylemlerin asıl ismidir. şöyle ki;
mesela sevgili ile sinemaya gitmeye karar verilmiştir **lakin film zevkleriniz de tutmuyo bakın allahın işine... gidip aslında deli gibi aksiyon seven sevgili ile izlenmek üzere iki adet romantik-komedi filmi alınır. sonra da "hayatım sana sürprizim var, sinemaya gidiyoruz, bilet aldım" nidaları ile herşeyden habersiz sevgiliye kurulmuş tuzağın tadı çıkarılır. ve bunun adına asla emrivaki denmez, dedirtilmez. *

toplumda bulunan illallah insanlarıdır. kimisi adama 9 bardak ada çayı içirir, kimisi başına belalar açar kimi ise sinirden taklalar attırır malesef. bende ne tesadüf çok severim böyle arkadaşları. araya nifak tohumu gibi girer, emin olmak gerekir ki ne kadar mükemmel olursa olsun, bu herifler dünyanın en önde gelen istihbarat servisleri dahil temeli düzenliliğe dayandırılmış hangi olgu varsa hakkından gelirler. derler ya, orduyu bozan cinsinden. bir de peşinizden düşmeme gibi, tam da işi düştüğü zaman paçalarınıza yapışmaktan zevk alma gibi huyları vardır bir kısmının. e birde malesef ki malesef zorunlu olarak bir iletişim devamlılığı gerekiyorsa, acırım ben o hale işte. gece gece meyhanelerde masa dağıtan adamlara dönmeden onlardan uzaklaşmak en iyisidir, gerektiğinde en terbiyesiz tavırlarla.

zor sinirlenen biri olmama rağmen beni çıldırtan şey.
kafasına göre karar vermiş, plan yapmış birtakım düşüncesiz insanların siz ''hayır'' dediğinizde ''sen de ne kadar uyumsuzsun vs'' laflarına, bunaltan ısrarlarına maruz kalmaktır.

Yapan kişisinin karşısındaki kişiyi sinirden öldüreceği hareket.

Sen kimsin de kimin adına plan yapıyorsun? Hı?
Salak? Kaybol! Ok?

Şu hayatta en nefret ettiğim iş. Suratına ana avrat söv güler geçerim ama bu sinirlendiriyor beni.

o kadar tiksindirici derecede sinir bozucudur ki en küçük işte bile sizi sinirden aglatabilir.
hele ki emrivakiden nefret eden biriyseniz.

Yapılmasından da, yaptığımı en ufak şekilde bile olsa hissetmekten de nefret ettiğim şey.

Bazen zaruretler, insanları emrivakilere boyun eğmeye mecbur ederler. Burada konum da önemli tabi. Meseleye kendinizce bir de şurdan bakın; sanki emir değil de bir rica. Bu şekilde daha az yıpranırsınız. Aksi taktirde bu hayat çekilmez bir hal alabilir. Zira dik durmak, sanıldığı kadar kolay değildir. Yok yere harcanabilirsiniz. Bazen görmezden gelmek selametiniz için gereklidir. Zaten aslolan zarar görmemektir. Gerekirse siyasi davranın. Ama kendinizi sivriltip hedef tahtasına koydurtmayın. Yaşınız ilerleyince bu boktan dünya için hiç değmeyeceğini geç de olsa anlayacaksınızdır nasılsa.

Bu yasıma kadar Hiç emir almayıp koca adı altında zalim er kişisinden gelince çıldırtan durumdur.

yahu insanlarda aynı hassasiyetler yok. sen kırmamak için susuyorsun, büyüktür diyorsun o basıyor emrivakiyle iş yaptırıyor. elini kolunu bağlıyor. insanlardan olabildiğince uzak durmak lazım. bu kadar bencillik olmaz.

esnaflara fazlasıyla yapılan çok karaktersiz ve düşük bir hareket.

alçaklık. bak bana açıkça de ki kardeş param yok veya paramın bir kısmı eksik başım üzerine, ama bana her şey olup bittikten sonra yani alış veriş tamamlandıktan sonra "sana bu yeter" gibisinden önüme eksik para koyup gidersen bu en düşük tabirle alçaklık olur. adam olun.
söz söylesen laftan anlamaz olmaz, ağzını kırsan esnaf müşteri dövüyor olur böyle böyle ömrümüzü tüketiyorlar işte.

midemi bulandıran olay. insan olan bunu yapmaz ya.

işi oldu da bitti maşallaha getirmek, karşı tarafın bir işi yapmasına mecbur bırakmak.

"15.11.2023 çarşamba saat 19:00, x yerde 3 kişilik masa rezerv edilmiştir.
allah uzak etsin lakin kaza bela dışında davete icabet etmemek, çok kırıcıdır, üzücüdür.

akşam görüşürüz."

şu güzel emrivakime bakar mısınız? canın sıkkınsa hepimizin canı sıkkın, efkarlıyız abiler. belki konuşmaya ihtiyacım var kardeşim, hiç mi hatrım yok, gel yeter.

Toplumda emirvaki olarak telafuz edilen ve yanlış bilinen sözcüklerden biridir.

bir işi oldu bittiye getirip yapmak zorunda bırakmak.