bugün

insanın olanı olduğu gibi görmemesinden sanırım eleştiriye katlanamıyoruz. hep hayalimizdeki gibi var olmak istiyoruz. hep bir numara, her yazdığı veya söylediği anlaşılan bir insan olmak hedefindeyiz. kabul ediyorum şu sözlükte nickaltıma doldurulan eleştirilerin hiçbirini okumuyorum. arada son sayfaya bakıyorum, acaba güzel yorumlar yapmışlar mı diye, kötü yorumları okuyunca acayip sinirleniyorum. fakat hiçbir zaman yazara kızmıyorum. çünkü bu sözlükte doğru dürüst yazamadığımın, bazen trollük yaptığımın, radikal yazılar yazdığımın ve tam olarak bir kimliğimin oluşmadığının farkındayım. kalıp esprileri yerli yerinde kullanamıyor suni de olsa bir gülücük bırakamıyorum yazarlarda. aslında sözlükte çok gereksiz bir varlık olduğumun farkındayım. ama ben sözlükte uzun yazıları bile okuyabilen bir insanım. insanları tanıma konusunda eksiklerim var. biraz daha sosyalleştiğimde ve entelektüel açıdan kendimi geliştirdiğimde bu sözlükte iyi bir yazar olarak var olacağım. bundan sonra eleştirilere yapıcı bir eleştiri olup olmadığını değerlendirerek bakacağım ve ciddi eleştirilere geri dönüşler yapacağım.

siyasi ve felsefi kimliğime gelince insanlar arasında eşitlik olduğuna inanmıyorum. fakat her insanın kendisini belirli bir ölçüde geliştirebileceğine inanıyorum. insanlar emretmekten, egosunu tatmin etmekten zevk alırlar. bu bizim hayattaki en önemli amaçlarımızdan bazılarıdır. bazılarımız kendi emirlerimize uymadığımız için, yani zayıf karakterli olduğumuz için emir altına gireriz. bu fırsat eşitsizliğinden de kaynaklanabilir. önemli olan sosyal ihtiyaçları karşılanmadığı için bir insanın bulunması gereken konumdan aşağıda bulunmasını engellemek. sevgi, arkadaşlık gibi ihtiyaçlar. aydınlar halka karşı sorumluluğunu bilmelidir. halklar kaderlerini diğer halklara teslim etmemelidir. adalet sağlanmalı, inanç özgürlüğü tanınmalıdır. emperyalist olmamalıyız, diğer ülkelerle işbirliği içinde kalkınmalıyız. din vicdani bir karardır. dinci söylemler, bölücü milliyetçilik ve hdp tarzı aşırı özgürlükçülük bu millete zarar verir. sosyal dokuyla çok fazla oynanmamalı. geçmişimizle sonuna kadar yüzleşmeli ve geçmişimizi gerçekten iyi tanımalı ve gelecek politikamızı bu ana damar üzerinden yürütmeliyiz.

eşcinsellere saygı duymuyorum. bu ülkede var olmalarında da bir sakınca görmüyorum. bu konuda derin bir hoşgörüsüzlük içerisindeyiz. ben bu hoşgörüsüzlüğün anlık eylemlerle değil entelektüel bir ilerlemeyle çözüleceğine inanıyorum. benim saygı duymama gerekçem de eşcinsellik haklarının popüler eylemlere konu olması. beni daha etkili yollarla ikna edebilirsiniz.

evet ateisttim. tanrı insanların birbiriyle kurduğu bağdadır. iletişim olanakları çok gelişti. artık birbirimizi daha iyi anlayabiliyoruz. dünya yeni ahlaki kurallara muhtaçtır. bu konuda hümanizma ruhunu anlamalıyız. kökten islamcılıkla batı'dan bize gelecek olumlu şeyleri yok sayıp kültürel yozlaşmaya düşmemeliyiz. bana göre ateist dünyayı son anına kadar coşkunlukla yaşayan, iyi yaşamaya özen gösteren insandır. burada anlatmak istediğim nietzsche'nin felsefesidir. bu felsefe yanlış anlamaya müsaittir. doğru yorumlandığında en doğru yaşam tarzı bu felsefede gizlidir. belki 21. yüzyıl insanı yüzdelere dayanarak daha makul bir hayat tarzı ortaya koyabilir. fakat nietzsche modern insanın ruhudur. onun kıymetini bilmeliyiz.

din düşmanıyım. zira din kötü insanların oyuncağı haline gelebiliyor.
Amatör işidir.saygı kuralları çerçevesinde eleştirilmek güzeldir hatta.objektif bakan birine daima ihtiyaç vardır.