elektrik elektronik mühendisliği

bolum hayvanlik derecesinde zordur . ilk sene kafayı yersiniz hani bolum dersi die? 2. sınıfta hafiften gormye baslarsiniz ama gordugunuze pisman olursunuz ama geri donus yoktur. 3 ise 4 yilin en agir bolumudur 3. sinifa gecmek bir dert o dersleri verebilmek ayir bi dert bi bakmisin 4 e gelmisin ama anlarsinki 4üde sirf 3ü alabilmek icin acmislar .Tum birinci sınıflar hemen biseler yapabileceklerini sanarlar ama zaman ilerledikce afedersiniz ama bi bok yapamayacaklarini anlarlar.

Kim ne derse desin elektronikte guzel kiz yoktur ama bi ton cins herif vardir. Eger kizsaniz tercih seceneginiz coktur ama 2 kere dusunmeniz gerekir.

Erkek iseniz "talihime sıcim" lafini cok kullanacaksiniz ama ne yazikki olan olmustur.Medeti diger bolumlerde arayacaksiniz diger bolumleri tanidikce " Allah benim belami versin neden Endüstri yazmadim" diyeceksiniz ama okudugunuz bolumun daha avantajli is sartlari oldugunu solenerek kendinizi avutacaksiniz.Fakat ne hayal kurarsaniz kurun bolumunuzde 4-5 adet kiz vardir. Onlarda cirkindir.

Yine kim ne derse desin muhendislikler icinde en kalite bolumdur. Ama bu bolumu okumak her baba yigidin harci degil. Zaten de o kadar baba yigit yok.

elektrik ve elektroniğin çok ince detaylarla birbirinden ayrıldığını , bu ayrımı da gerilim düzeyi ve akım düzeyinin belirlediği mühendislik dalıdır. elektronik mühendisi miliamperler milivoltlar düzeyinde ince işçilik yapar ve risk faktörü azdır ama kazancı eğer ortaya güzel ürün çıkartabilirsen yüksektir. lakin elektrik mühendisi kiloamperler megavoltlar düzeyinde çalışır. trafo merkezlerine gidip çıkan sesle bunu anlayabilirsiniz. aradaki fark budur. ayrımı yoktur.
ayıran da bir bok bilmiyordur. sussundur makinesini okusundur.

genel olarak cihazların elektrik, elektronik ve yazılım kısımlarını inceleyen mühendislik dalıdır.

okuyan kişinin taallukatı sikilecektir bunu göze alarak bölümü tercih etmeniz gerekir. hemen her mühendislikte olduğu gibi sert bir bölümdür. hele bir de arıza hocalar varsa kan kusarsınız. lisede zorlanılan türev integrali 15 transistörlü bir devrenin transfer fonksiyonunda götünüzle alabilmeniz gerekir ki 100 puanlık sınavın 3 puanını alabilesiniz.

şimdiye kadar gördüğüm dersleri yazayım hafif de bir özet geçeyim. (dersler üniversiteler arası değişir, isimleri ve müfredatları arasında farklılıklar vardır.)

temel fizik dersleri : dinamik, enerji, minik sevimli elektrik devreleri
programlama dersi olarak c++ ve java
matematik dersi olarak calculus yani türev integral limit bok püsür. ayrıca diferansiyel denklemler, lineer cebir ve nümerik analiz.
olasılık dersi olarak olasılık (ananızı sikecek ananızı)
temel elektrik ve elektronik dersi olarak devre analizi, devre analizi 2(alternatif akım), elektronik devreler(transistörler ve yükselticiler), analog elektronik(ilk 3'ünün toplamının 3 taşaklısı)
elektromanyeik alan teorisi, elektromanyetik dalga teorisi
kontrol sistemleri, haberleşme sistemleri, mikro işlemciler,sinyaller ve sistemler, mantıksal devre tasarımı ve daha niceleri...

şu derslerin ismine bak bi lan. taşşak kokuyor resmen. kolay diyen varsa bana özelden yazsın. hiç fuck buddy ilanına gerek yok bizzat ben gidip götümü açıcam. adamın götünden kan alırlar kamil kan. öyle zor ki. ya ben endüstri mühendisliğinin bir dersine girdim zamanında. keyfine yani işsizdim. konu başlığı fiyatlandırma idi. ders ne hatırlamıyorum. biz o sırada olasılık alıyorduk mesela. konu başlığı rastgele değişkenlerde bileşik olasılık yoğunluk fonksiyonu. yok artık ebenin amı ali sami. yapacak bir şey yok ama. okuyacaz artık eşşek gibi.

ha bir de birbirini bağlayan dersler var o da bonus.

sözlükte öss temalı başlıkların çokluğundan hareketle değinme gereği duyuyorum. öss'ye girecek gençlerin yazarken çok dikkatli düşünmeleri gereken bölümdür. zira , tıp da dahil diğer bölümlerden , eğer başarılı olmak istiyorsanız , çok çok daha ağır bir bölümdür. "çalışılır , yapılır yav" diye düşünen nice canlar hakkari çekmiş yedek subay gibi boyunlarını bükmektedirler. mevcut bilgilerinizle hareket etmeyin ki 1 haftalık ömürleri olduğunu aklınızın bir kenarına yazın. bu bölüme 1. sınıf , 2. sınıf mantığıyla yaklaşamazsınız , hemen her ders ayrı bir çiledir. çilemse çekerim kaderimse gülerim zamanları da kendisini tez zamanda trajikomik evreden daha üzücü noktalara götüreceğini bilmeniz gerekmektedir. bilhassa işin tadı biraz fiziğe çalmaya başladı mı o saçlar dökülür güzel kardeşim. hayret verici olmayan bir şekilde bu bölüme giren canlar "öss'ye bu kadar çalışsaydım .." şeklinde başlayan cümlelerin çeşit kombinasyonlarını istemsizce dillendirmektedir. kız/erkek oranı filan gibi hadiselere girmek bilinenin üstünden geçmek olacaktır , zaten isteyen sap gezmez , bu yöndeki ağlamalara aldanmayın. demem odur ki bölümde derdiniz bu olsun. bu bölümün bir kötü yönü de kişisel hırsınızı törpülemesidir. ortaokul - lise yıllarındaki o zeki çocuk imajınız bilhassa yakın çevrenize karşı zedelenebilir. öss göbeğiyle kafa bulanların durumu da sormayın ki hazindir. kötü alışkanlıklara geçiş yolunda üzücü bir köprüdür. içinizdeki çocuğu odasına kapatmanız gerekir hem bir şeyler öğrenebilmeniz için hem de akademik başarıyı yakalayabilmeniz için. bu giri bile mizahi bi yan alır , iyi düşünülmeden yapılan elektrik elektronik mühendisliği tercihi asla. aman aman bağdatlı demeyin , iyi düşünün.

Türev, integral, karmasık sayılar, theven esdegeri, norton esdegeri, diod, transistör, osiloskop, osilatör, direnç, kapasite, endüktans, maxvell denklemleri, diferansiyel denklemler, manyatik alan, amfikatör, regulatör ,transformatör, 3-fazlı devre, dogru akım, alternatif akım, ampermetre, voltmetre, wattmetre, R-L devresi, R-C devresi , ohmmetre, galvanometre... gibi terimleri ve anlamlarını içeren akla zarar bir bölüm.

Türkiye'de değeri olmayan mühendislik dalıdır.

imkanınız varsa yurtdışına çıkın. Net.

teknisyenliğinin de, mühendisliğininde taaa amına koyim.
bitmiyor bitmek bilmiyor amına koyduğumunun bölümü..

elektrikçi misin denmemesi gereken mühendisliktir.

tanıdığım çok iyi var bir tane.

lazımsa vermem yalnız.

yarın son finaline girip muhtemelen mezun olacağım bölümüm.
şimdi burayı düşünen arkadaşlara daha güzel fikirler verebilecek bir yazı yazabilirim sanırım:

sadece bu bölüm için değil aslında, genel olarak üniversite tercihi yapacak tüm arkadaşlara sesleneyim: bakın kardeşlerim, üniversite okumak veya okumamak bir tercihtir, zorunluluk değildir. üniversite okuyanların başarıyı,parayı,mutluluğu bulacağı garanti olmadığı gibi, okumayanların bulamayacağı da garanti değildir. bu yüzdendir ki, sakın ama sakın, ilerde işi garanti olur, bitirince parayı kırarım diye bir bölüme girmeyin. öyle bir şey yok.

neye göre tercih yapmalıyım?
çok çok önemli ve bu konuda bence tek gerçek cevap şu: ilgi alanınıza göre. okurken keyif alacağınız, daha fazlasını öğrenmek isteyeceğiniz, hatta mümkünse okurken o alanda bi yandan çalışabileceğiniz bölümleri tercih edin. sevmediğiniz bir işte başarılı olma ihtimaliniz çok düşük. hele bu iş elektrik elektronik mühendisliği gibi gerçekten ağır bir bölümse. yapmanız gereken tek şey, kendinizi dinleyin ve ilgi alanınızı bulun, tercihinizi ona göre yapın.

sevdiğiniz bölüme girdikten sonra zaten başarı kaçınılmaz olacaktır. bölümü güzel bir ortalamayla, hocalarla ilişkileriniz oldukça ilerlemiş bir durumda bitirirseniz de, önünüze iki yol da sonuna kadar açılır: akademik veya çalışma hayatı. bölümü bitirdikten sonra ben bununla yetinmiyorum derseniz, master doktora artık devam edersiniz, yok ben bunları gerçek hayatta görmek, uygulamak geliştirmek istiyorum derseniz de iş hayatı sizi bekliyor olacak. iyi ortalama, güzel referanslarla mezun olduğunuz taktirde para kazanmanız da oldukça kolay olacaktır, ama ilerde anlayacaksınız, asıl tatmin para kazanmakla değil, yaptığınız işe aşık olarak yapmaktan, başarılı olmaktan geçiyor.
aşık olmadığınız hiçbir mesleği mesleğiniz olarak seçmeyin. yoksa boşa geçmiş 4 yıl, küfrede küfrede gidilen bir okul, hayalinizdeki gibi geçmeyen bir üniversite hayatınız olur. benden size tavsiye.

bir savunma sanayii firmasında elektronik tasarım mühendisi olarak katıldığım ve iyiki okumuşum dediğim bölümüm. önce düşünüp tasarladığınız, ardından hesaplayıp somut bir tasarıma dönüştürüp sonuç alabildiğiniz nadir bölümlerdendir.

her zaman söylemişimdir bu bölümden mezun olup ingilizce bilmeyen birisine mühendis diyemem. ingilizce bilen bir elektrik-elektronik mühendisi işsiz kalmaz. işsizlik oranı en düşük mühendisliklerden biridir.

kendini geliştiren her mühendis eğer ki kalbur üstü yerlerde iyi hocalardan eğitim almış sa 17500 tl bile alabilir dediğim mühendislik dalıdır.
insanların umudunu köreltmenin anlamı yoktur.

saçma sapan bi bölüm, kız yok bi şey yok. sevişemedikten sonra üniversitenin tadı mı çıkar azizim?

bir erkek ogrenciye uc erkek ogrenci dusen güzel kızlarıyla meshur bolumdur...fiziğin babasını gördükleri için geçebilenler hakkında küçük einstein demek pek de abartı olmasa gerek...

adını söylediğiniz an herkesin konuşmaya sizin erkek olduğunuz varsayımıyla başlamasına sebep olan bölüm
yani elektronik mühendisleri default erkektir
dolayısıyla şahsıma da genelde sözlükte yeni tanıştığım insanlardan "hacı, hocam,abi" şeklinde hitaplar gelmektedir
ama tabi şikayetçi değilim bu durumdan çok da önemli değil..

3 senedir canıma okuyan bölüm. manevi anlamda yorulduğumu bana hissettirmiştir. babamın " Oğlum saçların seyrekleşmiş, hatta beyazlarda var " demesiyle fiziki etkilerini de göstermeye başlamış bölümdür. ilköğretim mat. öğretmenliği okuyan arkadaşlarım diferansiyeli 3. sınıfta yeni göreceklerken ben bu sene 3. kere bu dersi alacağım. kısaca istemiyorsanız, puanım tutuyor deyip sakın gelmeyin. gidin öğretmenliğe hem üni hayatını yaşayın, hem de devlete atanıp rahat edin. sakın öğretmenlik okumak kolay diyorum gibi bir anlam çıkarmayın. elbette zor ama muhendisliğe göre 4 5 kat daha rahat. atama durumları da anca 94 95 alırsan dhmi' ye atanıyorsun. bu kadar çileyle okuyup bitirdikten sonra iş bulamazsam faraday' ın mezarına tükürecegim.