bugün

Gellon ned i galar i chent lîn ned i gladhol.. gi melin.
Şüphesiz ki tanrım, hastasıyız yarattığın ortamların. Bu arada Umarım Türkçe okuyabiliyorsundur. Sadakallahülazim.
beni zahmet edip düşünme.Beynin ağrımasın.
Babamla karşılaşmışsınız bugün geldi anlattı ajshhshs sen nerden öğrendin tercihlerimi?
Kaybettiğim her şeyi en güzelleriyle kazandım. Teşekkür ederim.
ben seni bu denli severken nasıl kıydın bana..

niyetin yüzüne bile bakmamam mıydı..

anattığın hikayeler ve belki anılar çok ağır,
nerelerinden tutarsan tut açıkta kalıyor kalbim..

bundan sonra bana yaklaşma,konuşma selamımı bile sinirle verdigimi bil, bugünkü gibi..

ve en önemlisi bana yanaşma..
Düşünmesek daha iyi, çünkü varsayımlar bazen acı veriyor.
Hiç mi özlemedin ulan !
Veranda da otururken, uzun suredir herseyi degistirmeye, duzeltmeye, iyilestirmeye ve elimde tutmaya calismaktan yoruldugumu farkettim.

Bosluga uzun uzun baktiran bir yorgunluk bu.

Artik ne olacaksa olsun.

Halledemedim cunku.
(#41893479) şunu okur musun lütfen.

Ekleme: o kadar yazmış kime yazdıysa okusun lütfen ya.
sağda solda, seninle şöyle olabilirdik görselleri paylaşmak yerine, öyle olup, " seninle şöyle olabilirdik" temalarına örnek olabilirdik. ben biraz çekingen kaldım, ve sen de biraz kafanda ne soru işaretleri varsa, onu bana anlatmadan, yok dedin. hayırlısı olsun. her şey olacağına varsın. ne yapalım. ölelim mi. hayır tabii ki. ne varsa yaşayacağız.
Sen basarabiliyorsun daha önce de söylemiştin...insan duygularına nasıl hükmedebilir sende gördüm. Nasıl engel olabilir kapılıp gitmeye.
Peki yastığında kalan saç telim tenini yakmaz mı, buzdolabında beraber yediğimiz tatlı, dolabındaki her seyde elimin izi, havluda ki kokum burnunu sızlatmaz mı,
Acıtmaz mı eve geldiğinde yokluğum...
Lütfen bana da öğret, çünkü ben kahroluyorum. Öğrenemiyorum sensizliği, yok saymayı, alışmayı...
efenim eskiden savaşlara katılan filler yaşlanınca emekli edilip bir köye bırakılırmış ve köylüler o file ölene kadar bakmak zorunda imişler.

vaktiyle yaşlanan bir fil hükümdar tarafından bakılması için bir köye bırakılmış. fakat bu köy oldukca fakir bir köymüş.

birgün acıkan fil fakir bir köylünün bahçesine girmiş. ne bulursa yemeye başlamış. bahçenin sahibi fili bahçesinden korkutup kaçırmak için küçük taşlar atıp biraz da alçak sesle bağırmaktaymış. daha fazlasını yaparsa hükümdarın hışmına uğrayacağını biliyormuş.

köylüyü gören komşusu hayretler içinde ne yaptığını sormuş ?

köylüde:

görmüyormusun fili korkutup kaçırmaya çalışıyorum demiş:

komşu gülerek cevap vermiş:

bu fil o kadar çok savaşa katılıp o kadar çok silah sesi duydu ki senin bağırmandan ve küçük taşlar atmandan mı korkacak...

demem o ki boşuna uğraşma beni korkutamazsın...
Okumuyordur ne okuyacak.
n'aber? bayadır konuşmuyoruz.
ben senin olmayan sıfatına kolonya serpeyim ya.
Bir çok şey yaşadık seninle. Sayfa sayfa okusan ne fayda.

Gözlerin hep kapalıydı, yazılan gidemez hayalinin ötesine.

Sen mi, sen en iyisi hisset.
afiyet olsun.
yakınarak senin anılarını,

seni arzulamayı gönlümden çıkarayım dedim.

gülümseyerek; “incinmem senin huyundan,

senin yüzünü hatırlamaktan,

ama benden gönlünü kopardığında kime anlatacaksın hadis-i nefsini?

sen nereye gidersen benim bir parçamsın,

neden vefa ve sadakat kadehini kıracaksın?”dedi…



ondan vazgeçtim dik kafalılıkla,

başka bir ay yüzlünün yolunu tuttum şimdi ne yapayım gönlümün hatasıyla,

gönlümün tanıdığı, sevgilisi gitmişken…

onun yolunda yürümekten başka bir yolum yok,

artık başka bir hata yapamam!



bir hayal uyutmuyor beni

gönlümü yakan bir hayalden dolayı uyuyamıyorum

yüz gecelik bir mahmurluk var bende yüz gecelik bir mahmurlukvar, meyhane nerede!?
Konuşsam faydasız.
senin için hayatımın gidiş yönünü sancılı tarafa doğrulttum. senle ben sanat içinde, şiirle illüstrasyonlarla birlikte, senle ben alkolün tatlı etkisi, galeride, yatakta, çimlerde, ve sonsuzluğun imkansızlığını biliyorsan yanına geliyorum. şimdi.
Bu öyle hastalıklı bir duygu ki. inan kalbimden öyle saf ve temiz duygular yükseldi ki sana karşı. Duygularım bunun ağırlığından göz yaşları olarak düştü bağrıma. inan bana bir kız kardeşim olsaydı , onu da seni sevdiğim gibi severdim. Kardeşim gibi sevmek... Evet bir kız için çok uzak. Ama sevdiği kişiyle evlenmekten bile imtina edebilecek kadar seven bir insan için çok güzel bir benzetme. inan bana, müsterih ol. Sen benim geçici hevesim olmadın, olmayacaksın da. Sen benim gönlümün melikesi oldun. Ve öyle de kalacaksın orada. Bana söylediklerini bir daha düşün istersen, sence benle konuştukların benim sana olan sevgimi ifade ediyor muymuş?
Seni her geçen gün daha çok unutmak yerine, özlüyorum..

Özlüyorum

Ama bunu yine yanlış anlama, yanımda olmanı özlüyorum. Ama bunda nedeni kendin sanma. Sevilesi davrandığını söylerdin, bu yüzden sevdiğimi öyle olsaydı ağlamazdım. O zaman neden gözüm yaşlı. Ve yaşlandıkça düşüncelerin daha kararlı. Çünkü alternatif düşünmeyi bıraktım.

Bazı insanlar diğerlerinden daha çok düşünür az cümle kurar mantıksız gelir. Kimisi az düşünür çok cümle kurar mantıklı gelir. Çünkü sadece konuya odaklı düşünür. Çok düşünense her şeyi ve O nun düşüncesi bize saçma gelir çünkü anlayamayız.

Senin de beni anlamadığın gibi..

Sadece özledim desem, nedenini sorduğunda; çünkü sana ihtiyacım var deseydim, bu sana mantıklı bi nedendi.
Sana ihtiyacım yok. Ama yokken de sevdim. Sen ekstradan kendimde yer edindin.

ihtiyaç nedir? Eksikleri gidermek için sahip olunması istenen şeyler. Eksiklerimi giderme, bu seni bi araç yerine koymak bence.

Bi insanı fiziki özelliklerinden dolayı sevmek ve de sana olan davranışlarından ya da imkanlarından dolayı sevmek bana bencilce geliyor.

Çünkü bunlardan biri eksik olsa sevginiz biterdi. Çünkü karşındaki de sana bu yüzden ilgi duyuyodur muhtemelen.

Bi insanın bana olan davranışları değil de çevreye(doğa, insan ilişkileri vs.) gösterdiği davranışları, yani karekterini sevmek bence daha önemli, tipten, mevkiiden. Çünkü bunlar kazanılır,diğeri değil. Bu şekildeki sevgiler bana gerçekçi, diğer ise ihtiyaç giderme olarak geliyor.

Basitleştikçe daha da mutlu oluyorsun, ben bi tek kişi de basitleşip mutlu olmak istemiştim. O da sendin.

Yaptığım boş için kusura bakmayın.
icim rahat cunku bendeki seylerin sende bir karsiligi yok bu yuzden mahvoldugumu asla dusunemezsin. sevsen bana kiyamazdin. o kadar bende degilsin ki sana karsi varolan acziyetimin farkina varamazsin iste buna seviniyorum .
Sen de benim gibi evde gocukla geziyor musun? Ne çok ortak noktamız var vay be.