bugün

düğün ün başlamasından bitişine kadar sürekli ortalıkta koşturup duran çocuklar. fermuar dergisinde yetkin gülmen durumu anlatan güzel bir karikatür çizmiştir. bir gurup çocuk toplanıp aralarında konuşmaktadır:
- düğün salonlarındaki dans pistinde anlamsızca gezen çocuklar olarak toplanmış bulunmaktayız.
- işte kutsal marşımız:
- (hep beraber) Amcan kızını vermezse muallim....
ege'de gelin, damat ve yakınlarından başlayarak harmandalı oynanması.
dugun salonundaki yaşlilarin, genclere yaklaşarak pişkin bir şekilde;
- "eee hadi bakalim darisi senin başina, artik sira sende" gibi cümleler kurmalari.

buna kizan gençlerinde intikam ateşiyle yanip tutuşmaya başlamalari ve olasi bir cenaze toreninde o cumleyi sarfeden yaşlilara yaklaşıp gayet ukalaca;

- "eee hadi bakalim darisi senin başına, artık sıra sende" diyerek cuk diye oturtup, içindeki intikam ateşini sondurmeleri yasanilmasi muhtemel durumlardir. *
bozuk kurabiyeler, ekşi limonatalar, kesmeyen bıçaklar, biz biliyoruz da mı oynuyoruz diye zorla dansa kaldıran akrabalar, köşede kız kesen kolonyayla kafayı bulan 'delikanlılar' ... sonuç; bu sebeplerden ötürü evlilik müessesesinden soğumuş gençlik.
düğünün büyük bölümünü işgal eden takı töreni, gelirken alkışlanan pasta, org ile içine edilen düğün marşı, gelin odası önünde çanta ile bekleyen anne ve kaynana, masa altı olmadı sandalye altı hem gizleyip hem göstererek votka-vişne içen gençler, her türlü müzikte halay çekenler, yeter artık dediğim güvercin uçuverdi şarkısı, hayatında dekolte giymediği belli kızlar...
düğün gecesi lafı duyulduğu gibi akla ilk gelen şey genellikle gerdek olur.

1.sapık ruhlu davetli: ayyy ayşe kızzz bak ne güzel yakışıyorlar dmi birbirlerine ayy ayy çifte kumrular.
2.sapık ruhlu davetli: valla kız hatce çok yakışmışlar çocukta pek yakışıklı boylu poslu.
1.sapık ruhlu davetli: öyle valla kızda bi içim su.
2.sapık ruhlu davetli: bunlar düğünden sora ne yapacaklar hatce?
1.sapık ruhlu davetli: gerdekte depişicekler...
2.sapık ruhlu davetli: öyle mi yapacaklar gerçekten açsana biraz bu konuyu...*
1.sapık ruhlu davetli: şişşşşttt alooooo...!
2.sapık ruhlu davetli: pardon hatcee bi anda şeyi şey etmiştim de.
2.sapık ruhlu davetli: helal çocuğa halleder 2 dakkada hiç merak etme...
1.sapık ruhlu davetli: vallaha taş gibi çocuk.

gibi diyalogların geçtiiği,gelin ve damata giydirilip çıkarılan 'gerdek gecesi' düşüncesi.
(bkz: anneler babalar lütfen çocuklarınızı pistten alın)
-sürekli daireler çizip deli gibi koşan kan ter içinde kalan çocukları izlerken gözlerinden birinin kalk gidelim diğerinin .ok yeme otur demesi.
- "s sss ses deneme bir ki üç" seslerinin yankılanması.
yalan pasta,dandik limonata.
giriste mutlaka gelin ve damatin ailesinden kimseler bulunur, geleni geceni operler. her dugunde olmasa da genelde cikolata-seker tutan hanim kizlarimiz hali hazirda kapida dikilmektedir "ne zamana kadar dikilecegim ayakta?!" gulumsemesiyle birlikte. iceri gectiginizde eger yakin akraba iseniz en on masalara dogru yol alirsiniz, eger degilseniz onlere oturma hakkiniz yoktur, birileri gelir sizi kaldirma tesebbusunde bulunur ve tatsiz anlar yasanir. neyse, siz yaramazlik etmeden yerinize geciniz. en arka masalarda gencler dizilirler boy boy. bi de atli kovboy vardir ama onun konumuzla alakasi yok, geciyorum. simdi burdan sonra yakin ve uzak akrabalar olarak olayi ikiye boluyorum. oncelik, yakinlarimizin.

yakin akrabalar, diger yakin akrabalari bularak en onlere mevkilenir. dugun sahibi olarak kurum kurum kurulurlar. herkes abiyelerini, takim elbiselerini giyinmistir. kadinlar butun altin-gumus-pirlantalarini gururla sergilemektedir. saclar ya fonludur, ya topuzdur. ee dugunun sanindandir her biri. takida hemen ilk siralari kaparlar, gostere gostere takarlar takilarini hem kameralara, hem de sirada bekleyen merakli gozlere. oyun fasli geldiginde ise en ortada onlar oynar; bel kivirmalar, gerdan bukmeler ne ararsan. en cok oynayana para yapistirirlar, zenginlerse hele para yagdirirlar. yakinlar ya, dugunu onlar adam eder neticede. dugunun sonuna dek kalirlar, en sonda da aile fotograflari fasillari vardir. her bir hane tek tek oynamaktan bitap dusmus gelin ve damat ile hatira fotografi cektirir. teknolojiyi takip eden yakin akraba gencleri ise ellerinde kamera veya fotograf makineleri ile tum dugunu kaydederler, kimisi bunu oynamaktan kacmak icin de yapabilir, mubahtir.

gelelim uzak akrabalara.. onlarin durumu can sikicidir, hem arkada otururlar, hem takida sonlardadirlar. oynamak uzere piste ciktiklari pek rastlanan bir durum olmasa da, cikinca kenarda kosede oynarlar. ortada ahim sahim giysileriyle dokturenler varken, sik sayilabilecek giysileriyle kendini yakistiramaz o konsepte. zaten cok da durmaz orada, iki uc kameraya gorunup hemen eski uzak kosesine cekilir. taki kuyrugundayken zaten yeterince ayaklari agrimistir. tek avantaji-bazen dezavantaja da donusmekte- masasina gelen pasta ve iceceklerden bol bol nasiplenebilmeleridir. yakin akrabalar ayakta kurtlarini dokerken ikramlardan nasiplenmek masada oturan aile buyuklerine duser. uzak akrabalar ise gonul rahatligiyla mideye indirir ikramlari-eger guzel ve tazeyse. yedikten sonra da pek durmazlar, yeterince bulunup eslik etmistir zaten gelin ve damatin iskencesine, artik demir almak zamani gelmistir bu limandan. nasilsa dugun onlarsiz da devam edecektir. gelin ve damata son bir mutluluk dileyip usulca terkederler salonu.

gelin ve damatin iskencesi demistik ya, durum cogu zaman iskenceden farksizdir. gelinin kat kat giysisi, bacaklari kirilmis gibi yurumesine neden olan topuklu ayakkabilari, yuzunde her an terden dolayi akmaya musait makyaji, sacina sikilmis tonlarca sprey.. hele damat.. garibim! herkese para dagitir sanki cok parasi varmis gibi.. salondu. giysilerdi. ev esyalariydi derken zaten yeterince borca giren damat hem yol kesenlere, hem calgicilara, hem pastacilara ve daha nicesine omru hayatinda yedirmedigi-bir daha da yedirtemeyecegi coklukta parayi bir gun icerisinde tuketir. cebinin yanmasi bir yana zaten nikahta da sevdicek kisisi topuklariyla ezmistir guzelim ayakkabilarini. takida yuzu gulecek sansa da, tanidigi-tanimadigi bir suru dudak yalayip gececektir suratini. allah'tan bazilari sadece tokalasip gecer, candir onlar candir! taki boyunca ayakta dikilip her taki takan kimseyle ayri ayri fotograf cekinmek zorundadir yeni ciftimiz. ve her fotografta bikkinlik ve yapmaciklik iceren gulumsemeler eslik etmektedir siritan diger yuzlere. en dandik pozlari yakalama gorevine nail edilmis fotografci, gorevini hakkiyla yerine getirir. bu, en bilindik dugun kliselerindendir. bazilari vardir hele, masa masa dolasip cektigi o korkunc fotograflari size kakalamaya calisir. nadirdir duzgun cekilmis dugun fotograflari, onlari cerceveletmek icap eder.

yeni ciftimiz taki faslinin tum yoruculuguna ragmen gulen suratlarla gecerler piste, ne de olsa artik hatri sayilir bir para havadan ceplerine girmistir. bir hevesle baslarlar sonu gelmeyecekmis gibi gorunen melodilerde dans etmeye.. hareketler bellidir; eller cirpilir, kalca saga sola oynatilir. arada degisiklik olsun diye bacaklar bi one bi arkaya atilarak "kara gozlu cingenem asik oldum ben sana" melodisine benzer melodilerde oynanir. damat oyunu, halay, ciftetelli gibi secenekler de ortaya karisik sunulur. genelde sarki soyleyen kisi erkektir ve sesi karttir. kimse bayilarak dinlemez ama onemli olan ne soyledigi degil ne caldigidir. oynak mi? tamam! oyun oynayanlar sarkilara eslik etmesi ve gulumsemeleri de onemlidir. somurtarak oynanmaz. genc kizlarin oturmasi yasaklanmistir, kiyida kosede kalmis her genc kiz zorla da olsa elinden tutulurak ortaya suruklenir. kadinlar halka seklinde dizilirler; sirasiyla ortaya biri gecer ve gelinle karsilikli oynar. erkeklerse pek dizilmezler, daginik olarak kollarini aca aca oynarlar. tum gece ayaklar sisene dek oynanir, ter su icinde kalan bir suru insan gecenin sonunda gelin ve damata mutluluklar dileyerek salonu terk eder.
gelin ve damadın yanındaki meşaleler
yerlere saçılan limonata bardakları
kızım niye oynamıyorsun lafları
sinir olduğun biriyle kabalık olmasın deyu dans etmek mecburiyeti
gelinle damadın birbirlerine adettendir diye geçmiş kollarla bir lokma pasta yeme çabası
yine gelin ve damadın boynuna asılan geniş kurdelaya insanların takı, para takma yarışına girdikleri ve gecenin yarısını kapsayan takı merasimi
ve daha bir sürü şey..
sağda solda asayişi sağlamaya çalışan damat veya gelin yakını gençler.
salonda süreyya ayhan misali sağa sola koşuşturan veletler.
çocuksanız düğüne sadece ve sadece pasta yemeye gidersiniz.*
birde bunlara ek olarak havaya para savurmak gibi despotca bir davranış vardır ki sadece türklere ait bir hareket gibi görünsede bütün ortadoğuda ve hatta balkanlarda uygulanan bir yöntemdir. hele ki kendim bizzat şahit oldum damadın babasına sordular "amca niye atıyorsun yazık değilmi sana?"
adam gayet kendinden emin bir şekilde cevap verdi:
- 150 milyon attım şimdiye kadar... bu bizim şerefimiz namusumuz!
düşünsenize artık adamın şeref namusunun ederi yerde sürünen paralar.
bayat pasta, taş gibi kuru pasta ve kayısı meyvesuyu.
elektronik bağlama *
pistten bebelerinizi çekin leynn..
- gelinin kız kardeşini piste davet ediyoruz.
- damadın arkadaşları harmandalı oynamak için piste beklenmektedir.
- damada içki içirmek..

düğünden zevk almak istiyorsanız, çift ne derse desin kesinlikle içki içilmelidir. bu yolla düğün klişeleri kahkahalarla gülünecek hale gelir.
salonun en köşesinde ayakta olan genellikle sivri burun gömlek ve kumaş pantolon üçlemesine sahip
damadın mahalle arkadasları. bunlar dans müziği çaldığında süt dökmüş kediyken kasap havası çıktığında 10 kaplan gücüne sahip olurlar ayrıca.
(bkz: damadın amcasından)
üstünde şekerden damat ve gelin olan, kat sayısı düğün sahibinin görgüsüzlüğüyle doğru orantılı pastayı gelin ve damadın beraber tutmaya çalıştığı döner bıçağıyla kesmesi, ve pastayı yanda bulunan figüran damat kılıklı garsonun servis yapması. Ardından gelin ve damadın kolları sarmaşık modelinde dolayıp birbirlerine pasta yedirirken birbirlerinin ağzını tutturamayıp suratlarına bulaştırmaları.* Arkasından pastanın mutfağa götürülmesi, akabinde gelin ve damadın başı çektiği halayın başlaması. (bkz: anam coştu lan bunlar)
-içkiyi başka tarafıyla içenlerin çkardığı kavgalar.
-fruko gazoz
-bayat pasta
-pistte tepinen, tepedeki yuvarlak lambadan yansıyan ışıkları yakalamaya çalışan, balonları tüm davetlilerin gözüne gözüne sokan çocuklar
-onların pistten alınması yönünde ikazda bulunan tam olarak mesleğini tanımlayamadığım düğüncü
-ortamın hareketli oluşundan etkilenip masalardan kayıp düşen beyazken griye dönmüş masa örtüleri
-genelde kuyumculardan gelen ve düğün bitimine kadar talan edilen çelenkler
-aynalı kolonlar
-davetlileri yolmaya bakan büfeci ve tuvalet bekçisi abla
-zorla fotoğraf çeken sonra almayınca da dövmeye kalkışan fotoğrafçılar
-oynayanlardan para yapıştırmalarını bekleyen dansöz kılıklı tefçi, davulcu, zurnacı
-düğün boyunca içip düğün bitiminde ' devam et ulenn, ben oynıyjam ' diye itiraz eden ayyaşlar
-düğün boyunca pistte göbek atıp bitince iki gözü iki çeşme olan gelinin akrabaları
Kartonunun üstüne sürülen kremalardan yapılmış çok katlı pastalar.
dans müziği çalındığında bir akraba ile dans etmek zorunda kalmak.
alaturaları davulcunun ya da sesçinin toplaması...* *