bugün

Bir çok şey yaşarsınız, şurama kadar geldi dersiniz ama orayı çoktan geçmiştir. Biri dokunsa da ağlasam dersiniz fakat kimse dokunmaz.
sebepsiz yere hüzünlenmektir.

o gün için hiçbir sebep yoktur belki hüzünlenmeye ama zaman içinde birikmiştir her şey gözlerine. bu insanların gözleri parlar bu parlaklığın sebebi de her an dökülecek yaşların birikimidir. gözdeki nem , parlaklık sanılır.

dokunsalar ağlayacak gibi olmak; herkesi uzaklaştırmaktır etrafından. dokunulmamak ve ağlamamak uğruna... hassas olmak, her an kırılmaya müsait olmaktır aynı zamanda. yaşadıklarını artık kaldıramayacak derecede güçsüz ve aslında çaresiz olduğunu bile bile yaşamaktır. çaresizlik bile, kendisine dokunulmaması için sebeptir bu insanlara.zaman içinde tekleşmektir dokunsalar ağlayacak gibi olmak. sürekli bir kaçıştır;insanlardan , hayvanlardan, havadan, sudan, sevdiklerinden... ne kadar kaçarsa kaçsın kendi içinde kendi kendine yakalanıştır... zaman içinde vasat bir insana dönüşmektir dokunsalar ağlayacak gibi olmak...
insanın içinde bir burukluk, eziklik, sanki terk edilmişlik gibi bişey. yok öyle bir şey ama sanki var. yaşanan her olay bir duyguyu meydana getirir, getirecektir. kısacası ruhum dargın.
içinde bulunduğum duygu durumum.
kimse dokunmadığı için ağlayamamak.

sonra gidip kendin başkasına dokunmak.

dokunduğunun da dokunsalar ağlayacak gibi olmak olması.

beraber ağlamak.

dokunuşup dokunuşup ağlamak.
ya dokunmasalar? kimse görmese, duymasa. Derdini dinleyecek kimseleri bulamadan yapayalnız ağlamak? dokunacak kadar yakınında insanların olduğunu bilenlerin söyleyebileceği bu sözü bir de "yapayalnız ağlamak" diye düşünmek lazım.
Ağlamayı en son arkadaşlarımın önünde onun için ağladıktan sonra bıraktım. Ne için olursa olsun ağlamayacağım diye söz verdim ama yine de arada gözlerime engel olamıyorum bazen sulanıyo aklıma geldikçe.
bu durumun hüngür hüngür ağlamaktan daha zor ve sancılı olduğunu düşünüyorum.
sürekli bir ağlayacakmışsın hissi ama ağlayamıyorsun.
her an gözyaşların akacakmış gibi geliyor ama akmıyor, gözlerinin içine dolup kalıyor öyle.
Benim içinde olduğum durumdur.

Hersey batar. Herkesi yanlış anlarsınız. hayattan keyif almazsiniz. Hosunuza giden şeyleri yapmak bile eziyet gelir insana.

Keza ağladım da uc saat kadar. Bokunu çıkarmışim bende.
boğazda bi yumru oturmasıdır. yutkunurken, nefes alırken, nefes verirken hep durur orda. derin derin nefes alıp nefesi burundan verdirir.